0.4

513 31 11
                                    

"hepsini anlatacağım bebeğim sadece benimle gelmen gerekiyor"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"hepsini anlatacağım bebeğim sadece benimle gelmen gerekiyor"

Gitmeli miydim? Yoksa arkadaşlarımla kalıp onlara yardım mı etmeliydim?

"Saçmalama Emily. Onunla gitmeyeceksin demi?"

Gözlerim Stiles'tan Scott'a kaydı.

Emin değildim.

"Hayır. Hiç kimse hiç bir yere gitmiyor. Ne oluyorsa bana her şeyi burada anlatmak zorundasınız"

Stiles yanıma doğru yaklaşmaya başladı ve elini yanağıma koydu. Yada void.

"Güçlerinin varlığını bile bilmiyorsun bebeğim. Benimle gel ve sana göstereyim"

"Hayır Emily inanma ona! Sadece senin güçlerini almaya çalışacak"

Birden ortama giren adam ile kaşlarım çatıldı.

Nasıl herkes beni tanıyor.

Stiles'ın mimiklerinden fazlasıyla sinirlendiği belliydi.

Hızla onlara döndü.

"Benim olanı benden alamazsınız. Geri çekilin ve hiç kimseye hiç bir zarar gelmesin"

"Kimseye zarar gelmesin mi? Onun gücünü alıp gücüne güç katacaksın ve bütün dünyayı ele geçireceksin. Herkes bunun farkında"

"Ne gücünden bahsediyorsunuz? Ben sadece düz basit insanım"

"Değilsin işte Emily. Bilmediğin güçlerin var"

"Anlat öğreneyim o zaman"

"Sen yıldırım kraliçesisin tamam mı?"

Birden arkasını dönüp bana bağıran Stiles yüzünden fazlasıyla irkilsem de şaşkınlığım daha ağır basıyordu.

"Şimdi kızı bize ver tilki"

"Oovv biricik alfamız Scott konuştu. Ne o? Öldürecek misiniz beni?"

"Kendini kandırmayı bırak artık aptal. Kızı öldürüp gücünü aldıktan sonra tanrı tarafından lanetleneceksin"

"Gerçekten beni gücüm için mi istiyorsun?"

Sorduğum soru karşısında herkes sessiz kalıp bana dönerken Stiles hızla yanıma geldi.

"Saçmalama bebeğim. Ben sana gerçekten aşık oldum. Bu benden zor duyacağın sözler ama gerçekten öfke ve nefret harici ilk defa bir duygu hissettim"

"Yeter artık void. Kızı rahat bırak ve bize ver dedim"

Void kısa bir gülücük gönderip arkasını döndü ve onlara doğru yürüdü.

"Kendini ne sanıyorsun Scott? Benim gibi güçlü bir nogitsune'yi öldürebileceğini mi zannediyorsun? Ben bin yaşındayım beni öldürmezsin"

Sonlara doğru öyle bir bağırmıştı ki, resmen yer titremişti.

Herkes korku ile voide bakarken Lidya lafa atladı.

"Seni öldüremeyebiliriz ama dönüştürebiliriz"

"Ne?"

Void anlamaz gözler ile Lidya'ya bakarken Scott voide doğru yaklaşmaya başladı.

Onu ısıracaktı.

Sinirlenmeye başlamıştım ve içimde hissettiğim o intikam ateşim sanki yeniden alevlenmişti.

Birden gök gürlemeye ve yıldırımlar düşmeye başladı.

Birtanesi tam Scott'ın önüne düşmüştü.

Herkesin gözü benim üzerimde buluşurken ben gözlerimi voide dikmiştim.

Void gözlerime değil vücuduma bakmaya başlamıştı, herkes gibi.

Benimde gözlerim üzerime kaydı.

Her tarafımda yıldırım misali dolaşan elektriğimsi ışıklar vardı. Belkide gerçekten yıldırımdı bilmiyorum.

Ellerimi kaldırıp ellerime baktım.

Birden etraf değişmeye başladı. Ama bir fark vardı.

Değişen etraf değil benim görüş şeklimdi.

Karanlığı aydınlık kadar net görebiliyordum.

Herkes bana korkarak bakarken ben bundan zevk alıyordum. Void de öyle görünüyordu.

Herkes benden uzaklaşmaya başlarken void bana doğru geldi.

Üzerimdeki yıldırımın ona çarpmaması için geri çekildim.

"Merak etme sevgilim, fazla yaklaşmayacağım"

Gözlerim Lydia ve diğerine kaydı.

Hepsi bana korkar gözlerle bakıyordu.

Özellikle Lydia. Hem kin hemde korku vardı gözlerinde.

Birden vücudumdaki yıldırım söndü.

İstemsiz gözlerim dolmuştu. Tek arkadaşlarım da benden korkuyorlardı.

Arkamı dönüp koşacakken void kolumdan tutup kendine çekti ve sarıldı.

Etrafımızda yine siyah dumanlar oluşmaya başlarken son duyduğum sey Lydia'nın ismim ile çığlık atmasıydı.

"Merak etme sevgilim, sana hiçbirinin vermediği sevgiyi vereceğim. Sen benimsin. Onlara ihtiyacın yok"

~

Voidi nasıl aşk adami rolüne
Sokuyorum ama

Ulan 500 kelime zor yazıyorum
gram ilham yok

Obsession •𝘝𝘰𝘪𝘥 𝘚𝘵𝘪𝘭𝘦𝘴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin