"Benim yüzümden canının yanmasına izin veremem bebeğim"
"Ama ben senin için canımın yanmasını istiyorum. Gerekirse ölmek istiyorum Void.."
"Olmaz"
Elleri ile kafamı göğüsüne yerleştirdi ve göz yaşının saçlarımın arasında kaybolmasına izin verdi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
__
"Bak Emily gerçekten Stiles'a ne oldu, sen mi yaptın, yoksa başka bir şey mi bilmiyoruz. Ama yinede bu senden nefret ettiğimiz anlamına gelmez"
"İnanmak istiyorum ama kafam hiç bir şeyi almıyor hiç bir şey anlamıyorum"
Lydia tam bir şey diyecek ken sakallı adam geldi.
"Sanırım Stiles'a ne olduğunu biliyoruz"
Lydia ile hızla kapıya koştuk ve içeri geri girdik.
Stiles ve diğer herkes masanın çevresinde oturuyordu ve ne zaman nasıl geldiklerini bilmediğim genç ve güzel bir kız, onun yanında biraz daha yaşlı görünen bir kadın ve Derek.
"Derek?"
"Emily?"
"Siz tanışıyor musunuz?"
"Tanışmasalar isimlerini nasıl bilebilirler Scott?"
Birden içeri giren saçları hafif kısa ve oldukça güzel görünen bir kız girdi içeri.
"Malia? Ne zaman geldiniz?"
"Az önce"
Yanında bana tuhaf gözlerle bakan bir çocuk daha vardı ve bu diğerlerine göre daha küçüktü.
"Sen Emily'sin galiba?"
Malia'nın sorusu ile gözlerimi çocuktan ayırıp ona çevirdim.
"Ah, evet"
"Peki. Çözdünüz mu olayı?"
"Çözdük"
Yaşlı görünen kadın birden lafa atladı, ve konuşmaya devam etti.
"Bunun adı nogitsune"
"E anladım ama sadece adı lazım değil bize?"
"Bu şey bin yıl önce ortaya çıktı. Yada çıkardım"
"Ne?" Kadının yanındaki kız birden gözlerini açarak kadına döndü.
"Bin mi? Nasıl bin yıl önce bunu yapmış olabilirsin anne?"
"Kira sadece dinle"
Adının Kira olduğunu öğrendiğim kız sinirle geri yaslandı.
Kadın gözlerini masadan bana çevirdi.
"Ve sen Emily. Sende bin yıl önce vardın"
"Ne? İyide ben sadece 18 yaşındayım?"
"Bedensel olarak evet fakat ruhun bin yıl önce vardı. Ve şuan tıpkı eskisi gibi bir görünüme sahipsin"
