Ben bunun dışında son bir bölüm ile geliyorum. Ve bu masalı bitiriyorum. Ama masal onlar için biter mi bilinmez. Kalplerindeki aşk alevlenir ve onlara umut kaynağı mı olur? Yoksa... O ateş ikisini de yakar ve külleri yok olur mu?
♪
Merhaba, beni bildiğiniz üzre ben Hyunjin. Masalı biliyorsunuz ben de baş kahramanıyım. Bu gün benim masalımın bir parçası olan Felix ile ayrı olmamızın üzerinden 1 yıl geçti...
Koskoca 1 yıl...
O 1 yılda neler oldu dersiniz? Hemen size bir özet geçeyim;
Seungmin ve Chan birbirlerine olan aşklarından habersiz bir şekilde yaşıyorlar. Aslında ikisi de birbirine aşıklar ama bunu diğer bütün üyelerin bilmesine rağmen onlar bu aşkın karşılıklı olduğundan habersizler. Aynı bir zamanlar Felix ve bana olduğu gibi...
Minho ve Han arkadaşız ayağına birbirleri ile flört ediyorlar hepimizin gözü önünde. Ah ah bazen onları gördükçe gülmüyor değilim. Mesela buna bir örnek vereyim;
Han'ın gene anksiyete krizi başlamıştı, ama merak etmeyin çok büyütülecek bir şey değildi sadece bir kaç saniye sürdü, I.N ise ona yardım etmek adına ona sarılmıştı ki...
Minho çıkageldi. Ve kıskançlıktan kıpkırmızı oldu. Sonra araya Chan ve ben girip durumu düzelttik ama hiç korkmayın.
Sonra sonra...
Haa şimdi hatırladım bunu anlatmazsam olmaz. Changbin hyung kaslarına takmış durumda. Eğer bir buluşma düzenleyeceksek onun spor saatlerine gelmemesi lazımmış. Evet, önceden de kaslarına takıktı ama şimdi bu durum sınırı bayağı aştı.
Felix ise...
Aslında onunla eskisi kadar aynı ortamlarda olduğumuz bile söylenemez. Hani düşünün eskisi diyorum. Ondan uzak durduğum zamanlar yani...
Kendi içimde sakladığım ama bunu kimseye anlatamadığım bir sır var. Bir kişinin bildiği, çünkü olayın sebebinin o olduğu...
Bunu anlatmanın zamanı geldi sanırım^__^
Bir aralar ben ve Jeongin çok yakındık. Gerçi halen yakınız ama eskisi kadar değil. Ve ben o sıralar Felix'e aşıktım ama hayatımda ilk kez böyle bir duyguyu tattığım için Felix'ten uzak durdum. Çünkü dediğim gibi daha bu duygunun ne olduğunu bile bilmiyordum. Ve bunlarla tek başıma mücadele edemediğimden durumu I.N'e anlattım. O ise bunun sadece bir hoşlantı olduğunu ve gelip geçeceğini söyledi. Ben de ona inandım...
Ama tahmin edeceğiniz üzre işler pek de öyle olmadı. Ve ben zaman geçtikçe Felix'ten sadece hoşlanmadığımı yani bu duygunun hoşlantıdan çok daha fazlası olduğunu anladım. Ama bu sefer de hislerimi söylememin önüne geçen şey onun beni reddetme ve sevmeme düşüncesi oldu. Bu düşünce beni bu fikrimden vazgeçirdi. Ben de korkumdan dolayı bir köşeye sindim ve duygularımı kalbime gömmeyi denedim. Evet, denedim diyorum çünkü olmadı. Yapamadım ben onsuz kalamadım. Belki de ondan bir umut, bir hareket bekledim.
Sonra bir gün cesaretlendim. Ben bu işin altından kalkarım dedim. Eğer reddederse beni hiç olmazsa denemiş olurum dedim. Ama bu işi ne olursa olsun tek başıma yapamazdım bu yüzden ben tekrar I.N'e gittim. Beni bu sefer de fikrimden o döndürdü. Yok işte yapamazmışız. Ben söyleyemezmişim. İşleri berbat edermişiz. Eğer işler kötüleşirse ben bir daha Felix'in yüzüne bakabilecek miymişim? Falan filan. Yani sonuç olarak bu hep böyle devam etti. Ve ben Felix'e bir türlü açılamadım. Ama bende de akıl yok işte, dinlemeseydim onu. Aklımın dikine gitseydim. Zaten hep öyle yapmıyor muyum?
Neyse işte ben ne kadar kendime kızsam da zaman böyle gelip geçti. Onsuz olduğum her an sanki Felix ile aramız daha da açılıyordu. Sonra ben Felix hakkında her şeyi öğrenmeye başladım istemsiz bir şekilde. Nerede? Ne zaman? Kimle? Ne yapıyor? Bu soruların cevabını hep biliyor oluyordum. Ama onu bileyim derken hayatının çok derinlerine indiğimi fark edememiştim. Ve bir şey öğrendim. Belki de öğrenmemem gereken bir şeydi bu...
Felix psikolojik açıdan çok hastaymış. İnsanları kafasına taktı mı o insanın peşini bırakmazmış. Bu konuyu Chan'a da açmak istedim neticede o bu grubun lideri bizim babamız, abimiz olan biri. Chan hyung ile bu konuyu konuştuğumda o bunların eskide kaldığını söyledi. Geçmişte çok böyle olayları olmuş Felix'in. Aşık olduğunu sanıp masum insanların hayatının içine giriyormuş. Belki eski bir sırrını ortaya çıkarıp o kişiyi o durumla baş başa bırakıyormuş.
Bunları öğrendiğimde her ne kadar istemesem de Felix'e karşı olan bakış açım değişti. Ama her ne olursa ona olan sevgim hiç değişmedi. Ben halen onu seviyordum ve kendimi bu duygulardan alı koymaya çalışıyordum. Derken ben psikolojimin bozulduğunun farkına varmamışım. Hani derler ya üzüm üzüme baka baka kararır...
Benim durumum da aynen böyle oldu. Psikolojik destek almaya çalıştım ama beni bu duruma getirenin dolaylı yoldan da olsa Felix olduğunu kimseye anlatamadım. Bu zamanlarımda da I.N hep benim yanımdaydı. Ben onla sakinleşiyordum, onun o zehirli sözleriyle, ve kendimi kandırılmış bir şekilde buluyordum her seferinde. Çünkü o bir tilki, kendisi de bunu söyler zaten.
Ve o zamanlardaki aklımla anlayamadığım şeyleri şimdi anlıyorum. I.N tam bir sosyopat. Aklını kaçırmış ve insanlarla oynayan bir Şah...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şah Mat
FanfictionFelix ve Hyunjin çok ünlü bir müzik grubu olan StrayKids üyeleridir ilk başta arkadaş olan hyunlix birbirlerine aşık olurlar