Bismillahirahmanirahim
"Zalimler için yaşasın cehennem!"
Bediüzzaman Said Nursi
Hissettiğim ağrı ile uyandım, çok yorgun hissediyordum. Odamdayım, yalnızdım. Sertçe yutkunup ayağa kalkmaya çabaladığım vakit hissettiğim acı ile tekrar uzanmak zorunda kaldım. "Yasemin." Çok susamıştım ve su içmem gerekiyordu. Saçım başım dağılmıştı, farkındaydım. Bir anda aklıma gelen Muaz ile daha yüksek sesle bağırdım. "Yasemin!" Bir anda açılan kapıdan Yasemin göründü. "İyi misin?" Arkasından odaya giren Affan ağabeyime baktım. "Ağabey, Muaz... Muaz iyi mi?" Gözlerini kaçırdı, yeri izledi. "Ağabey Muaz iyi mi?" Derin bir nefes alıp gözlerimin içine baktı. "Durumu kritik. Kurşun midesine neredeyse zarar verecekmiş. Şu an hastanede."
Ağladım. "Ya bebekler..." Yasemin'in gözlerinin içine baktım. Gülümsedi, rahatladım. "İkisi de sağlıklı çok şükür, şu an uyuyorlar." Sözü bitmeden işittiğim ağlama sesi ile gülümsedim. Onun sesiyle diğer bebek de uyanıp ağlamaya başladı. "Yine uyandı bunlar. Biri uyusa diğeri uyumuyor. Tam ikisi uyudu diyorum, diğeri ağlayarak kardeşini uyandırıyor." Onları görmek istiyordum, ağabeyimler uyanmamam için salonda uyutmuş olmalıydılar. "Onu bana getirir misin?" Onayladı. Ağabeyimle beraber salona gittiler. Muaz'ın kendi eliyle yaptığı tahta beşiğin içindeki çift yumurta ikizlerime baktım.
"Elhamdülillah." Yasemin, zorlanarak getirdiği beşikten çıkardığı bebeği kucağıma bıraktı. "İlk doğan bebeğin." Küçücük yüzüne baktım. "Halid'im." Ağabeyim ise diğer bebeği beşikten çıkarıp onu da diğer koluma bıraktı. "Tut bakalım." Ona da gülümseyerek baktım. "Hoş geldin Muaz'ım." Aklıma Muaz geldi, bebeklerimizi görsün istiyordum. Onları heyecanla bekliyordu, her geldiğinde doğum zamanlarını sayıyordu. ağlamaya devam ettim. Onun iyileşmesi adına Allah'a dualar ettim.
Daha fazla taşıyamadığım bebeklerimi tutmamda bana yardımcı olan Yasemin sayesinde su içtim, kalan ekmekle karnımı doyurdum. Acım olduğu için kalkamıyordum, doğum çok zorlu geçmişti. Bana oldukça yardımcı olan Yasemin'e gülümsedim. Ağabeyimle beraber zorlanarak da olsa ikizlerin banyosunu yaptırdıklarını anlatırken çok tatlıydı. Allah'tan ağabeyimle muhabbetlerinin artması adına dualar ettim. Birbirlerine çok yakışıyorlardı, maşallah.
Ne kadar dinlendim bilmem, tekrar uyandığımda Yasemin bebekleri, emzirmem için getirdi. İsimlerini kulaklarına Muaz'ın okumasını istiyordum, bu yüzden bekleyecektim. Gelen Halid'i emzirdim. Doyunca ise diğer göğsümle Muaz'ı emzirdim. Karınları doyar doymaz sessiz olan ikili, benden kopunca ağlamaya başlıyordu. Ancak sıcaklığımla sessiz kalıp uyuyan bebeklerim ile ikisini de yanımda yatırdım. Onlara sarılarak Muaz'ı düşündüm. Sahi şu an iyi miydi, canı çok yanıyor muydu? Ağladım, sesimin çıkmaması adına dudaklarımı birbirine bastırarak ağlamaya başladım. Muaz'ın sapasağlam çıkması adına Allah'a dualar ettim.
*************************
Doğumun üzerinden iki hafta geçmişti. Geceleri Yasemin ile yanımda kalan ağabeyimi evine yollamıştım. Zira artık hamile değildim ve hamile karısını yormak istemiyordum. Başta itiraz etse de kabullenmek zorunda kalan ağabeyim sayesinde ikizlerimle baş başaydım. Evdeki ekmeğimizden sadece yarım kuru ekmek kalmıştı. Çok açtım, lakin yemeyecektim. Zira daha sonra onu da bulabileceğime emin değildim. Ağlayan ikizlerime döndüm. İkisi de aynı anda ağlıyordu ve ben hangisine koşacağımı bilemiyordum. Saat gecenin üçü olmuştu, bir türlü uyumuyorlardı. Sütüm az olduğu için onlar da aç kalıyor olmalıydılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YA İSTİKLÂL YA İZMİHİLÂL
Roman pour AdolescentsBeni kucaklayan bedenle uyandım. "Muaz?" Boynuna sarıldım. "Benim, geldim." Dayanamadım ve sesli ağlamaya başladım. Salona geçince beni bıraktı, sımsıkı sarıldı. "Çok özledim." Ben de çok özlemiştim. "Ne çok özlemişim." Ağlıyordu. Yüzümü avuçlayıp y...