Altı

15.3K 1K 120
                                    

~Benden Bana

Kurguyu beğendiyseniz yükselmesine okuma listelerinize eklemek gibi basit şeylerle yükselmesine yardım eder misiniz?

İyi okumalar ⭐

🍃🐦
Asya

"Bi' dakika bi' dakika. Her şey üst üste geldi. Anlayamıyorum!"

Parmaklarımı saçlarımda dolaştırıp geri çektim. İrileşmiş şaşkın bakışlarım üzerlerinde gezdirirken Kadir bey bana hafif bir tebessüm gönderdi.

"Öldü diye gösterdikleri bebek aslında sen oluyordun." Eliyle cebine attığı cüzdanı işaret etti. "Bu saç ve tırnak örneği sana aitti. Bu yüzden hep pozitif çıktı."

"İyi de ölenin erkek olduğunu söylediniz! Ve karıştığımı..." kalktığım koltuğa geri çökerken ne düşüneceğimi şaşırmıştım. Adam resmen karşıma geçmiş 'sen aslında öldü diye bilinen erkek bir bebeksin' diyordu be!

"Değildi." dedi usulca. "Yaptıkları hata hem senin hayatını hem ikizinin hayatını kurtardı."

Gözlerimi kırpmadan ona baktım. "B-bu onun yaşadığı anlamına mı geliyor?" diye usulca sordu Yankı. En az benim kadar karmaşık hissediyor olmalılardı.

"Öldü denilen bebeğim sapasağlam ve karşımda. Bir kızla karıştırıldığı sanılan oğlum da yaşıyor. Gayet iyi. Neredeyse yetişkin..."

"Onu gördün!"

"Baba, Buğra yaşıyor mu? Gerçekten hayatta mı?"

"İ-iyi de neden onu da getirmedin?"

Kendimi tutamayarak "İyiki getirmemiş." dedim. Bakışları bana dönerken içimdeki heyecanı saklamaya çalışarak sakin görünmeye çalıştım. Fazla sakin... "Yoksa ona da bana davrandığınız gibi davranırdınız."

Sustular. Önüne dönüp Kadir bey'e baktım. Aslında bende merak ediyordum. Kendi umrumda değilmişim gibi hissediyordum. Sadece 5 dakika önce varlığından haberdar olduğum ve öldü denilen ikizimi neden bulduğu halde getirmemişti?

Gerçi beni de bulduğu gibi getirdiklerini sanmıyordum. Önceden öğrendiğini söylemişti. Hemen önce öğrendiklerini değil.

"İstemedi." dedi. "Benimle gelmeyi reddetti."

Kaşlarımı çattım. "O halde ben neden buradayım! Bende gelmek istemiyorum."

"Hayır." dedi usulca. "Dün bizimle gelmek istediğini kendi ağzınla söyledin."

Duraksadım. Daha sonra kendime gelip kaşlarımı çattım. "Şimdi de kendi ağzımla gitmek istediğimi söylüyorum. İkizim gibi sizinle yaşamayı reddediyorum."

Buruk bir şekilde tebessüm etti. "Senin verildiğin aile hâlâ yaşadığı için şanslısın."

Kaşlarımı çattım. "Eğer onlar velayetini vermemiş olsalardı evet, gidebilirdin. Gerçi buna izin vermezdim."

"Baba?"

Oğlunu görmezden gelerek devam etti Kadir bey. "Kızımı yıllar sonra yanıma alabilecek kadar güvende hissederken kendi ellerimle onu bırakmam."

"Güvende mi?" dedim inanmazca. Güvende anlayışı buysa güvende olmadığımız anı düşünemiyordum.

"Buğra nerede baba?" diye zar zor konuştu Balaz.

Bakışları oğluna çevrildi Kadir beyin. "Bunu size söylemeyeyim diye yemin ettirdi. Güvenini sarsmayacağım."

Balaz afallarken şaşkınlıkla Kadir beye baktım. "P-peki... Onu nasıl bulacağım? Yaşadığını bile bile kardeşim hiç olmamış gibi mi yaşamaya devam edeceğiz?"

KITASAL SORUNLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin