On Sekiz

10.1K 795 210
                                    

~Tertemiz Delirdim

Kurgunun #aşk etiketini kaldırdım. Hadi bakalım chköfhködhlk

🐦🍃
Asya

"Asya, söylesene bana. Kim o çocuk? Tanıyor gibisin."

Yutkundum. "Geliyorum ben."

Yerimden kalkıp koşar adım onların peşinden gittim. Çağın'ın da olduğu bir masaya oturmuştu. İstemsizce kaşlarım çatıldı. Çağın'ı da mı tanıyordu?

Oturduğu masanın önünde dikildiğimde hepsinin bakışları bana kaymıştı. Bir tek o dönmedi bana. Dişlerimi sıkıp kolunu dürttüm. "Konuşalım." dedim gergin çıkan sesimle.

O bana dönünce Çağın kaşlarını çatmıştı. "Birbirinizi tanıyor musunuz?"

Çağın'a döndüm. "Hayır?" dedim çok garip bir şey söylemiş gibi. Gözlerini kıstı bu sefer. Ona döndü. "Sorun ne Burak?"

Burak bana kısa bir bakış attıktan sonra Çağın'a döndü. Gülümsedi. "Sorun yok. Kardeşindi değil mi?"

Çağın bana baktıktan sonra çatık kaşlarıyla kafasını salladı. Burak ayaklandığında Çağın bana baktı. "Onunla ne konuşacaksın?"

"İçinize ajan sokmayı düşünüyorum da. Kabul eder mi diye soracaktı- sanane."

O göz devirince bende göz devirdim. Burak'ın kolunu tutup çektim. Kolunu elimden kurtarıp yanıma geldi ve yürümeye öyle devam etti. "Benimle ne konuşmak istiyorsun?" dedi gülümseyerek.

Dişlerimi sıktım. Bakışlarım Buğra'ya kayınca kaşlarını çattığını gördüm. Buğra'nın yanına giderek masanın önünde durdum ve konuşmasına fırsat vermeden "Beni bekler misin?" dedim. "Birkaç dakikaya geleceğim."

Bakışları arkamdaki Burak'a kaydı. "O kim?"

Dudaklarımı ıslattım. "Gelince konuşalım."

Kafasını salladığında gülümseyip kafamı Burak'a çevirdim ve kantinden çıktım. Dişlerimi sıkıp duruyordum. Herkes bize bakıyordu!

Koridorda durup gidebileceğimiz bir yer aradım. Burada neresi sakindi ki?

Biri kolumu tutup beni merdivenlere yönelttiğinde irkilmiştim. O kişinin Burak olduğunu gördüğümde elimi çektim. Bana baktı. "Konuşmak istemiyor muydun?"

Kafamı salladığımda "Beni takip et." dedi.

İç çekerek peşinden gittim. Yukarı çıkan merdivenler yerine aşağı inen merdivenlere yöneldiğinde alt dudağımı dişledim. "Başka bir yer yok mu?"

Kısık bir şekilde güldü. "Korkma. Yemem seni."

Yutkunup tırnaklarımı avucuma batırdım. Aşağı indiğimizde sensörlü ışık açılmış ve karanlık koridor aydınlanmıştı. Peşinden adımlarken bir kapıyı açıp içeriyi işaret etti. Durup ona baktım. Kafasını geriye yatırdı. "Ah, sana bir şey yapmayacağım dedim!"

İç çekerek karanlık odaya girdim. Peşimden gelip kapıyı kapattı ve ışığı yaktı. Etrafa baktım. "Yayın odası." dedi. İçeride bir oda daha vardı.

Bakışlarımı odadan çekip ona döndüm hızlıca. "Burada ne işin var?"

Kaşlarını kaldırdı. "Neden?"

Kaşlarımı çattım. "Kuzey mi?"

Kafasını geriye çekip gülmeye çalıştı. "Kuzey ne alaka?"

"Buraya gelmeni o mu söyledi?"

KITASAL SORUNLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin