Beş

16.8K 992 215
                                    

📌~Sakince Yoruldum

Bu kurguyu ve beni pek tanımadığınız için birikmiş bölümleri hızlıca atmış olabilirim... Bundan sonraki bölümler şimdi ki gibi her gün gelemeyebilir.

Neyse... İyi okumalar!

🍃🐦
Asya

"Hayır. Hayır hayır hayır."

Defalarca kafamı iki yana salladım. "Hayır."

Parmağım tekrar tekrar arama tuşuna bassa da olmuyordu. Arayamıyorum!

Vücudum kas katı kesilirken beynim durmuş gibiydi. Nasıl oluyordu da acil durum numarasını arayamıyordum?

Uzaktan gelen seslerle irkilmiştim. Dakikalardır deniyorum ama olmuyordu. Bu nasıl bir şeydi? İmkansızdı..

"İnanamıyorum!" dedi bir ses. Gittikçe yaklaşıyorlardı. Yutkundum. Neler oluyordu yine?

Arada bir kaldırıp kapıya baktığım kafamı tekrar delercesine arama tuşuna basan parmağıma çevirdim. Duyduğum kapı çarpma sesiyle odaya girdiğini anlamıştım. Kapı ikinci kez kırıldı.

Parmaklarım takılı kalmış gibi hâlâ aynı şekilde basmaya çalışırken ben kapıya bakıyordum. "Polisi aramak nedir Allah aşkına?"

Konuşan kişi Aktan'dı fakat gülüyor mu yoksa sinirli mi anlamadım. "Nerdesin sen?" dedi odanın içinden.

Sesli nefes verişini buradan bile duymuştum. Adım sesleri yaklaşıken "Tamam Oğuz." dedi. "Ben hallediyorum şimdi. Sen o numarayı tamamen engelle koçum. Normal numarayı da arayamasın."

Başka biriyle konuşuyordu fakat odada bir tek o var gibiydi. Telefon, Asya. Telefon.

Kapı sertçe tıklandı. "Işık açık, oradasın." dedi Aktan'ın sesi.

Yutkunarak ayaklarımı kendime çektim. Cevap vermeyince sinirli bir nefes vermişti. "Üstünü giymiyorsun herhalde-"

Kapı zorlandı. Gözlerimi kilide sabitledim. Yine kırmazlardı değil mi? Gülüşünü duydum. "Cidden mi?" dedi. "Aç şu kapıyı. Hemen."

Alt dudağımı ısırdım. Elimdeki telefona kısa bir bakış atıp yavaşça indirdim onu. "Açamayacağımı mı sanıyorsun?"

Yutkundum. Hayır. Sen bir hayvansın, tabiki de açarsın!

"Üçe kadar sayacağım. Kendim açmazsan ben açmasını bilirim." eş zamanlı olarak hışırtı sesi duydum.

"Bir." onu görmesem bile muhtemelen arkasına sıkıştırdığı silahını çıkarmıştı.

"İki. Aç şunu." ve birazdan onu kullanarak kapıyı açacaktı.

"İki buçuk." Belki de o silahla bir de beni vuracaktı!

"Ve ü-"

"Bekle!" dedim hızlıca. "Lütfen bu kapıyı da kırmayın."

İstemeye istemeye kapıya ulaştım. "Bak açıyorum kapıyı." dedim dikkatlice. Gergin bakışlarım kapının üzerinde dolaştı. Ya tam açarken silahı ateşlerse ve elime gelirse?

Ürpersem de çok bekletmek istemeyerek hızlıca anahtarı çevirdim ve kapıyı açıp birkaç adım geri çekildim. Çekingen bakışlarım kapının önünde dikilen adamı bulduğunda hızlıca gözlerimi kaçırmıştım.

Çattığı kavisli kaşalarıyla bana bakıyordu. Sinirden çok bıkkınlık varmış gibi. Neyin çekememezliğiyse artık.

"Niye kapıyı kitledin yine?" diyerek saçma bir soru yöneltmişti bana.

KITASAL SORUNLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin