Öğlen arası
Jooyeon müzik odasında kendince yeni besteler üretiyordu. Derken odaya şarkı söyleyerek sarışın bir çocuk girdi. Jooyeon bu şarkı söyleyen çocuğun sesini duyduğunda gitar çalmayı bırakıp sesini dinledi. Çocuğun sesi ince ve mükemmeldi. Çocuk müzik odasının kapısını açtı ve şarkısını bir anda kesip Jooyeon ile göz göze geldi. Jooyeon çocuğun utandığını görünce sıcak bir gülümseme ile konuştu.
Jooyeon: Merhaba.
Çocuk utandığı için gitmek isteyip arkasını döndü ve Jooyeon gitmek istediğini anlayınca gitarını oturduğu sandalyeye dayadı.
Jooyeon: Hey nereye gidiyorsun, gelsene.
Jooyeon, çocuk kapının orada dururken yerinden kalkıp çocuğun yanına gitti ve elini uzattı.
Jooyeon: Selam. Ben Lee Jooyeon.
Çocuk baştan utandı ama uzatılan eli sıkmamanın ayıp olduğunu biliyordu. Bu yüzden biraz düşünüp Jooyeon'un elini sıktı ve utana sıkıla konuştu.
Çocuk: Ben de Jungsu. Kim Jungsu.
Jooyeon: Tanıştığımıza memnun oldum Kim Jungsu. Burada duracağına içeriye gelsene.
Jungsu: Peki.
Jungsu, utanarak müzik odasına girdi ve Jooyeon'dan biraz uzaktaki bir sandalyeye oturdu. Jooyeon çocuğun uzağa oturduğunu görünce bir eline gitarını alarak çocuğun yanına sandalyesini çekti ve oturdu. Bir süre Jooyeon çocuğu izledi. Ve sonra Jungsu'nun sohbet başlatmayacağını anlayınca konuşmaya başladı
Jooyeon: Utanmana gerek yok. Herkes içinde şarkı söylemiyorsun sonuçta. Kıkırdadı
Jungsu, "herkesin içinde şarkı söylemek" ifadesini duyunca biraz daha utandı.
Jooyeon: Ah özür dilerim. Biliyor musun? Sesin çok güzel, çok hoşuma gitti.
Jungsu şaşırarak: Gerçekten mi?
Jooyeon: Elbette. İnce ses tonlarına bayılırım! Hele ince ses tonunun yüksek notaya çıktığını duyunca olduğum yerde donar kalırım. Cidden tüylerimi diken diken ederler. İyi anlamda.
Jungsu: Teşekkür ederim.
Jooyeon: Ee hangi şarkıyı söylüyordun? Söyleyiş tarzı tanıdık geldi ama...
Jungsu: I'll Be Your Man
Jooyeon: Vayy bayılırım. Bir kere daha söyler misin? Kapı arkasından sesin tam duyulmuyordu. Hem gitar da çalıyordum.
Jungsu: Gitar çalabiliyor musun?
Jooyeon: Elbette. İlkokulda eğitimini almıştım. Hatta kendi kendime yazdığım besteler de var.
Jungsu: Duymak isterim açıkçası.
Jooyeon gülerek: Tabi duyarsın canım. Ama önce şarkı söyleyeceksin.
Jungsu: şey ben böyle utanırım. Sen çalsan ben söylesem?
Jooyeon: olur.
Jungsu: ayrıca bugünlerde yüksek nota kısmına çalışıyorum. O kısmı söyleyeceğim.
Jooyeon: peki.
Jooyeon gitarını çalmaya Jungsu ise söylemeye başladı.
"I'll be your man
Dasin neoreul nochi aneulge
Du beon dasin neol geureoke dul sun eopseo
Jebal nae ireumeul bulleojwo
Neo eopsi sal su eomneun geol
Dasi nae pume angyeojwo
Deoneun neol honja dul sun eopseo
Baby, I just pray"Jooyeon: Vay canına! Bu mükemmel ötesiydi!
Jungsu: beğenmene sevindim. Açıkçası okulda müzikle ilgilenen birisi görmek de hoşuma gitti.
Jooyeon: aslında sadece ben değilim. Üç arkadaşım var. İki tanesi gitar öğrenmek istiyor bir tanesi de gitar çalabiliyor. Yarın yine burda ol sizi tanıştırayım.
Jungsu: öyle mi? Utanırım ama...
Jooyeon: Ah utanma canım. Üçü de iyi çocuklar.
Jooyeon elini, Jungsu'nun elinin üzerine güven vermek istediği için koydu.
Jungsu: Teşekkür ederim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Aşkı | Jungyeon/Joosu
FanficJooyeon; arkadaşları Seungmin, Jeongin ve Jiseok ile yeni bir liseye başlar. İlk günlerde sıradan bir hayat yaşarlarken Jooyeon'un aşık olmasıyla bu sıradanlık sona erer. Shipler: Jooyeon ve Jungsu/O.de ve Junhan/Gaon ve Gunil/Jungwon ve Jay/Taehyun...