-İki-

57 10 0
                                    

                         - Jeongin-
Kahvaltımı sevgilimle güzel bir şekilde etmiş, yolda müzik dinleyerek okula kısa sürede varmıştım. Sırama geçtim ve müzik dinlemeye  devam etmek için diğer kulaklığımı da takıp dışarı baktım. Bir süre sonra ders başladı. Dersi dinlemedim. Çünkü yine Hyunjini düşüjüyordum. Yeni işinin ilk gününde nasıldı? Stresli miydi? Kötü birşey olmuş muydu? Off. Canım sıkıldıkça sıkılıyordu. Dakikalar geçmek bilmiyordu. Normalde 1 buçuk saat olan ders şuan 10 saat gibi geliyordu. Hyunjini ve hayallerimi düşünmesem okulu bırakır giderdim.

Şükür bir ders bitmişti. 2 dersim vardı bugün. 2.'si 2 saat olmasa mükemmel olacaktı. Hazır aradayken Hyunjin'i aramayı düşündüm. Mesaj da atabilirdim çünkü ilk günden telefonla uğraşan biri olduğunu düşünmemeliydiler. Ama yine de içimden aramak geldi. Şimdiden özlemiştim onu. Tam arayacakken sınıftaki mallar yine bana laf attı. Bende onlara kısa ve öz bir laf attım ve burada değillermiş gibi odaklandım. Normalde bunları çok kafama takıyorum ama Hyunjin'im olduğu için mutluyum ve özgüvenim de arttığı için onları susturabiliyorum.

Hyunjin'i aradım. Önce açmadı. Bi daha aradığımda nihayet açmıştı.

+ Alo? Bebeğim iyi misin?

-İyiyim Yang, kusura bakma açamadım bebeğim. Tam açacakken çaldırmayı durdurdun, sonra da çağırdılar.

+Sorun yok bebeğim, seni merak ettim sadece. Nasıl gidiyor? İyi mi ilk iş günün?

-İyi gidiyor bebeğim. Çok tatlı insanlar zaten, aynı odada olduğum Jisung diye biri var. O da çok tatlı biri.

+ İlk günden arkadaşın olmasına çok sevindimm.

Normalde olsa kıskanırdım ama şuan ciddi anlamda onun için seviniyordum. Bir an benim 2 yıldır olduğum okulda kimsem olmadığı kalbimi acıtsa da sevgilim vardı. Onun sayesinde herşeyin üstesinden gelirdim ben.

-Bebeğim orda mısın?

+ Ah, şey evet burdayım. Kusura bakma bir ses duydum da ona bakıyordum.

-Akşam erken gelmeye çalışacağım güzelim. Seni özledim şimdiden.

+ Bende seni çoook  özledim aşkımm.

-Şimdi gitmem gerekiyor, senin de dersin başlayacaktır şimdi. Seni seviyorum bi'tanem.

+Bende seni seviyorum bebeğim. Görüşürüzzz.

Vedalaştık ve telefonu kapattım. Kısa bir konuşma bile mutlu olmamı sağlıyordu. Gerçi kısa konuşmayı bırak sevgilimin gülümseyişi bile mutlu ediyor beni.

O 2 saatlik olan ama yıllar geçmiş gibi olacak ders başlamıştı. Dersin daha 10 dakikası geçmemişti ve ben şimdiden sıkılmıştım. Neyse ki bildiğim şeyler vardı. Yani dil dersiydi ve gayet iyi konuşuyordum. Uyuklarsam ve hoca dersi takip etmediğim için uyandırıp soru sorsa cevap verebilirdim. Kollarımı sıranın üzerinde birleştirdikten sonra kafamı kollarımın arasına gömüp gözlerimi kapattım.

Uyandığımda ders bitmiş, hatta üzerinden 15 dakika geçmişti. Uyanmasam geceyi burada geçirecektim sanırım. Bir Allah'ın kulu da uyandırmaya zahmet etmemiş. Hala çok uykum vardı. Evin yolunu tuttum.

Eve vardığımda Hyunjin'in gelmesine daha çok vardı. Neredeyse 3 buçuk saat falandı. Yarın yapacak çok işim vardı, üst sınıflardan kitap istemek, kitap almak ve kütüphaneye gitmek. Ben bunları yaparken Hyunjin büyük ihtimalle mesaide olacaktı. Yani zaten yarın günüm doluyken bugün 3 buçuk saat daha ayakta durmanın bir anlamı yoktu. Zaten ayakta uyukluyordum resmen. Fakat bir şey farkettim. Karnımdan sesler geliyordu. Baya acıkmıştım. Tüm gün bir şey yememiştim. Sadece iki dersin arasında bisküvi atıştırmıştım o kadar. Kendimi yatakta bulmak isterken maalesef mutfakta bulmak zorunda kaldım. Kendime birşeyler hazırladım. Karnımı doyurmam bi' 25 dakikamı falan almıştı. Duş da almam gerekiyordu. Uyumadan önce duşa girdim. Orada da bi' 15-20 dakika oyalandım ve çıktım. Hazırlanmam da bir o kadar sürdü. Kendimi zar zor yatağa attığımda okuldan geleli 1 buçuk saat geçtiğini farkettim. Üzerimi güzelce örtüp sevgilimin yastığına, diklemesine koyup sarıldım ve huzurlu bir şekilde uyumaya başladım.

Ölüyorum susuyorsun.. - Hyunin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin