-Dört- Uyan Ya Da Uyanma

46 9 0
                                    

Uyandığımda yatağımdaydım. Yanımda Hyunjin de vardı. Çok güzel uyuyordu sevgilim. Ama dün burada uyuduğumu hatırlamıyordum. Galiba salonda uyuya kalmışım. Sanırsam Hyunjin de beni buraya getirmişti.

Bir süre Hyunjini izledikten sonra dudağına küçük bir öpücük kondurup yataktan kalkmıştım. Mutfağa ilerledim ve güzel bir kahvaltı hazırladım. Bu biraz yorucu da olsa  ve uzun sürse de güzel olmuştu. Heyecanla yatak odamıza gittim. Hyunjini öptüm ve kısık sesle seslendim. Kıpırdamamıştı bile.

"Sevgilim, uyan hadi"

Sadece belli olamayacak bir şekilde mırıldandı.

Bir süre daha uğraştım uyanması için. Ama boşa. Sanırım yorulmuş olmalıydı. Gerçi son zamanlarda hep yorgundu. Ama olgunluk göstermeliydim. Şımarık biri değilim. Onun gözünde de öyle gözükmek istemiyordum. Son umudumla, son kez seslendiğimde beklemediğim şekilde cevap aldım. Tabii cevabı da böyle beklemiyordum.

"Rahat bırak beni Jeongin. Uykum var. Başımı da ağrıtma lütfen."

O an kendimi çarpılmış gibi hissettim. Buna bu kadar kırılmam normal miydi? Abartıyor muydum? Donup kaldığımı sonra farkettim. Yataktan kalktım ve mutfağa ilerledim. Kendi hazırladığım kahvaltıdan biraz yedim. Bugün de ders çalışmam gerekiyordu. Bu sene bölümümle alakalı ilerleyebilmem için aşırı önemli bir sınavım vardı. Bende deli gibi çalışıyordum. Yani deli gibi çalışmam gerekliydi ve dün kendime bir söz verdim. "Bu sınavı ne olursa olsun başaracağım. Çalışacağım. Ve geçeceğim. "

Kahvaltı yaptıktan sonra hazırlandım. Yanıma bez torba alacaktım. Çanta niyetine. İçine kitap, kalemler ve gerekli birkaç şey daha koydum. Kendime yaptığım kahveyi alıp kulaklıklarımı taktıktan sonra telefonu cebime atıp dışarı çıktım. Şarkı dinleyerek yürüyüş yaptım.

Yaklaşık yarım saatlik yürüyüşten sonra bir çardağa oturdum ve eşyalarımı çıkardım. Saat o kadar erken olmasa da etraf boştu. Ders çalışmak için huzurlu ve güzel bir ortamdı. Ders çalışmaya başladım.

Uzun süredir çalışıyordum. Saate bakmak için telefonu elime aldığımda yaklaşık 2 buçuk saattir ders çalıştığımı farkettim. Mutlu olmam ya da 2 saattir çalıştığım için şaşırmam gerekirdi değil mi? Ama benim aklıma sadece tek bir şey geldi. Bu da 2 saattir Hyunjin'in beni merak edip aramadığı idi. Belki uyanmamıştır diye düşündüm. Ama bu kadar uzun uyuyacağını sanmıyordum. Eşyalarımı teker teker çantaya koyarken kafam allak bullak bir şekildeydi. Yavaş adımlarla eve yürümeye başladım.

Binaya vardığımda kapıyı halsiz bir şekilde ittirdim. Birkaç merdiven çıktıktan sonra evin kapısını açmak için anahtarı bulmam gerektiğini farkedince elimi çantanın içine daldırdım. Bir süre bulamayıp sinirlensem de en son elime geldi. Alıp kapıyı açtım ve içeri girdim. Odaya girdim ve Hyunjin içeride değildi. Mutfaktan ne kadar ses duymasam da yine de baktım. Orada da değildi, son çarem olan banyoya ilerledim. Boştu. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra telefonumu elime aldım. Hyunjini aradım. Açmadı, biriyle konuşuyordu. Kendimi yatağa attım. Nefeslerim aşırı düzensizleşmişti. Derin derin nefes alıp vermeye başladım. Gözlerimi kapattım ve iyi şeyler düşünmeye başladım.

-Jeonginin düşündüğü anı-

Beraber yürüyorduk. Sokak bomboştu. Başım fena halde ağrıyordu ve dönüyordu.

"Yang, iyi misin?"

"Ah, evet iyiyim."

"Öyle gözükmüyor."

Öyle gözükmediğimi ve olmadığımı bilsemde inkar ediyordum. Bir süre sonra baş dönmem artınca yanımdaki duvara dayandım. Başım zonkluyordu. Kendimi ayakta zor tutarken belimde bir el hissettim. Tenimde sıcak bir nefes. Kendimi kollarına bıraktığımda beni kolları arasına alıp birkaç metre ileride olan banka yürüdü. Banka oturduk. Kafamı omzuna yasladım. Saçlarımı okşadı, sanki o an ilaç veriyordu bana. Rahatlamıştım sanki. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda endişeliydi ama belli etmeyip gülümsüyordu. Saçlarımı okşarken verdiği rahatlığı ve huzuru bilmiyordu. Ya da bana öyle geliyordu.

"İyi misin Yang? Bir şey ister misin?"

"Saçlarımı okşaman iyi geldi, daha iyiyim."

"Öyle mi?"

"Hmhm, öyle. Bana iyi geliyorsun."

"Peki, bu da iyi gelir mi?"

"Ne iyi geli-"

Daha sözümü bitiremeden sıcak dudaklarını üşümüş dudaklarımda hissettim. Şaşırmıştım. Ne yapacağımı bilemedim. Bunu farketmiş olacak ki çekilip gülümsedi. Karşılık vererek bende gülümsedim. İlk öpücüğümüzdü bu. 

"Bana başka söylemek istediğin, ya da yapmak istediğin bir şey var mı Hwang?"

"Hmhm. Var. Çok şey var. Mesela seni her gün öpebilmek, sevebilmek, sana sevgi sözcükleriyle yaklaşabilmek. Bunları ve daha fazlasını istiyorum Yang. Sevgini istiyorum. Seni istiyorum. İkimizi istiyorum."

Şaşırmadım diyemem. Öylece gözlerine baktıktan sonra Hyunjine sarıldım.

"Öyleyse, bunları yerine getirebilir miyim? Bu istekleri."

O da şaşırmıştı. Ama benim gibi çok beklemedi, bozuntuya vermedi.

"İstersen neden olmasın, Yang? Benim olur musun? Sadece benim, başkasının değil. Bana ait olur musun?"

"Ben senin olamasamda kalbim senin, Hwang. Ben neden eksik kalayım? "

-(Geçiş)-

Uykuya dalmışım. Uyandığımda sanki eskiye ışınlanmış gibiydim. Birleştiğimiz güne.

Biraz tavanla bakıştıktan sonra aklıma Hyunjinin evde olmadığı geldi. Tekrar aradım. Beni geri aramamıştı.

"Alo, sevgilim?"

"Efendim, Yang?"

"Neden haber vermedin, evde değildim. Sabah uyanmadın. Bende yorgunsun diye ellemedim. Yürüyüşe çıkmıştım. Aramadın da?"

"Okula falan gitmişsindir diye düşündüm."

"Bugün benim okulum mu var?"

"Bilmiyorum, kavgaya gerek yok. Bir şey mi diyecektin?"

"Neredesin?"

"Patron bir şey görüşmek için aradı da, kalkıp geldim. Aceleyle çıktım evden."

"Peki. İyi görüşmeler."

"Yapma şöyle."

"Ne yapmayayım? Neyse görüşürüz akşam. Umarım."

"Ha? Umarım derke-"

Telefonu kapattım ve yatağa attım. Tanrım, çok sinir bozucuydu. Ben defalarca seslenince dırdır, ama patronu bir telefon açınca hemen orada. Derslerimin hangi günler olduğunu bile bilmiyor. Kendimi bok gibi hissetmeye başladım. Biraz daha uyusam iyi olacak, sonra kalkıp ders falan çalışırım. Akşam zaten gelmez.

Bir süre sonra uyumuştum.

●●●●●●♡●●●●●●♡●●●●●●
Nabersinizz? Bayadır bölüm atmadım. Daha aktif olacağım artık. Pov hesabı da açtım tiktokta.
: myonaswpov
Takip ederseniz mutlu olurumm.
Ve artık büyümek istiyorum fic bence güzel konusu falan. Bazı kişiler tiktok diliyle yazıyor, konuları saçma bilmem kaç bin kişi beğenip oy atıyor. Lütfenn takip edip yorum, oy atarsanız sevinirim. İşim bunlar değil ama fic için uğraşıyorum ve farkedilmek istiyorumm. ❤️‍🩹






Ölüyorum susuyorsun.. - Hyunin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin