Her şey Çin'de Qingqing Şehri'nde başladı. Işık saçan bir bebeğin doğduğu haberi yayıldı. O günden sonra pek çok yerde süper güçler keşfedilmeye başlandı ve neden açıklanamadan zaman geçiverdi.
İnsanlık, süper insanlar toplumuna dönüştü ve şu anda d...
Selamlarr! Nasılsınız? Ben çok iyiyim. Bu bölümde Midoriya'yı biraz hırpalayacağız ama sıkıntı yok. O zaman kısa bir hatırlatmayla başlayalım;
Önceki bölüm: "Sen kahraman olabilirsin." Bu doğduğundan beri duymak istediğim o cümleydi. Benim için çok şey ifade ediyordu...
Rüyalar gerçek olabilir. Bu arada söylemeyi unuttum. Bu en büyük kahraman oluşumun hikayesidir...
▪︎▪︎▪︎
"Sen gücümü devralmayı hak ediyorsun."
Bir anda duraksadım ve başımı yavaşça ona doğru kaldırdım.
"Ha?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Gücünü devralmak mı?"
Kahkaha attı.
"Neden öyle bakıyorsun? Bu sadece bir öneri. Asıl cümbüş bundan sonra başlayacak."
Şaşkınlıkla ona baktım. Anlam veremiyordum. Ben konuşmayınca All Might devam etti.
"Dinle delikanlı. Gücümü kabul edip etmeyeceğine dair bir karar vermek zorundasın!"
All Might neler söylüyor...?
"Gücümden bahsediyorum, delikanlı. Gazeteciler, 'İnsan üstü bir güç' ve 'Kuvvet artışı' adını verdi. Sana gerçeklerden bahsedeceğim. Benim özgünlüğüm, tıpkı kutsal bir meşale gibi bana devredildi."
Afalladım.
"Sana mı devredildi...?"
"Aynen öyle. Ve şimdi sıradaki sensin."
"Ne! Dur bir saniye..."
Bana gözlerini kısarak baktıktan sonra elini başına vurdu. "Daima inkârlarla başlarsın değil mi? Ne saçmalık!"
"Ne...?"
Elini bana uzattı. "Gücü başkasına transfer etme gücü... Bana miras kalan özgünlük işte budur!"
Rüzgardan saçları savruluyordu.
"Bana bahşedilen güç, 'Birimiz Hepimiz İçin!'"
"Neden... Bana bu kadar yüce bir şeyi veriyorsun?" diye sordum.
"Bir varis arıyordum. Sonra da senin olabileceğini düşündüm. Sen özgünlüğü olmayan sıradan bir çocuksun, ancak oradaki herkesten daha yürekliydin!"
Gözlerim doldu. Bunları All Might'tan duyabilmek...
All Might, alnına vurdu. "Neyse, karar senin ne de olsa. Ne diyorsun?"
