Her şey Çin'de Qingqing Şehri'nde başladı. Işık saçan bir bebeğin doğduğu haberi yayıldı. O günden sonra pek çok yerde süper güçler keşfedilmeye başlandı ve neden açıklanamadan zaman geçiverdi.
İnsanlık, süper insanlar toplumuna dönüştü ve şu anda d...
Üzerime yeşil hırkamı geçirmiştim ve televizyonun karşısındaki koltuğa oturmuştum. Donuk gözlerle, el kaslarımı çalıştıran aletle egzersiz yapıyordum. Ancak aklım başka yerdeydi.
Kendimi değerlendirmelerimden, yazılı sınavı güçlükle geçtiğimi biliyorum. Fakat şu uygulama sınavında aldığım, devasa sıfır yüzünden bir işe yaramayacak. Ve sınavdan sonra, All Might'a ulaşmayı başaramadım.
Derin bir iç çektim.
Annem mutfakta bulaşıkları yıkıyordu. Dönüp bana baktı. "Sonuçlar bugün yarın açıklanır değil mi?"
Dalgın bir halde evet dedim. Annem tedirginlikle gülümsedi. "Aslına bakarsan, U.A'ya başvurabilmen bile büyük başarı bence!"
Tekrar dalgın bir halde evet dedim.
All Might'la yaptıklarımdan anneme bahsetmedim bile... Barışın Sembolü olmayı sürdürebilmesi için sır olarak sakladım.
Televizyonda eski haberler gösteriliyordu. Kumandayı aldım ve sesi açtım.
"... beş gün önce gizemli bir araba kazası sonucu bir aile daha hayatını kaybetti. Kimse bu olayı açıklayamıyor ve hiç bir şey görmediğini iddia ediyor. Bu durum da kahramanlarımızın ve polislerin durumu çözmesini zorlaştırıyor..."
Bir an için düşüncelerimi unutup habere yoğunlaştım. Nasıl böyle bir şey olabilirdi ki?
"Umarım bir an önce suçluyu bulurlar..." diye mırıldandım.
Aklım tekrar All Might'a gitti.
All Might, bendeki potansiyeli görmenden sonra seni hayal kırıklığınauğrattığım için özür dilerim! Ama ben doğru bildiğimi yaptım...
Annem, zilin çalmasıyla kapıya yöneldi. Geri döndüğünde elleri titriyordu ve bir zarf tutuyordu. Kendisini yere attı.
"Izu-Izu-Izu...! Izu-Izu... Izuku!"
Elindeki zarfı gösterdi. "U.A Lisesinden sana bir zarf var!"
▪︎▪︎▪︎
Odamdaydım. Bitkin bir şekilde masamın üzerinde duran zarfa baktım. Bir anda gelen kararlılıkla zarfı yırttım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İçinden küçük, metal bir cihaz düştü.
Cihaz, masamın üzerinde dik durdu ve içinden havaya bir görüntü fırladı.
"Burada sunucu olarak bulunuyorum!"
Neredeyse sandalyeden düşüyordum. Ekranda All Might vardı!
"All Might?!"
Hızla elimde olan parçalanmış zarfa baktım.
"Bir saniye... Bu U.A'dan geliyor değil mi...? Ne!"
All Might 32 dişini göstererek gülümsedi.
"Bazı evrak işleri çok zamanımı aldı. Bu yüzden seninle iletişime geçemedim. Özür dilerim. Ayrıca sana söylemeyi unuttum delikanlı; Aslında bu şehre U.A'da çalışmak için gelmiştim."
Şaşkınlıkla ona baktım.
All Might U,A'da mı çalışıyor?!
"Pekala. Yazılı sınavı geçmiş olsan da uygulama sınavından sıfır almış bulunuyorsun. Elbette ki bu durumda kalmış oluyorsun..."
Biliyorum. Biliyorum fakat...
Dizlerimin üzerindeki ellerimi yumruk yapıp sıktım.
O kadar üzücü ki...
All Might, elini kaldırdı. "Hepsi bu değil yalnız!"
Başımı yavaşça ona çevirdim. Elindeki kumandayla yanındaki televizyonu açtı. "İlk olarak şu videoya bakalım!"
Televizyon açıldı ve uygulama sınavında benim hayatımı kurtaran kahverengi saçlı kızı gördüm.
All Might; "Bizzat kendisi sınavdan sonra pazarlık etmek için geldi! Neyin pazarlığı? Öğrenmek için izlemeye devam et!" dedi.
Kahverengi saçlı kız elleriyle oynadı. "Şey, şu kıvırcık saçlı çilli çocuk... Tanıyor musunuz? Şey... Biraz sıradan görünüyordu..."
O benim!
"Acaba ona kendi puanlarımdan vermem mümkün mü? 'Bir puan alabilseydim' dediğini duymuştum... En azından benim yüzümden kaybettiği puanları verebilsem..."
Kararlılıkla yumruklarını sıktı.
"O beni kurtardı! Lütfen! Lütfen! Lütfen!"
Şaşkınlıkla görüntüye baktım. All Might videoyu durdurdu. Bana gülümseyerek baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"U.A giriş sınavı yalnızca düşmanlardan alınan puanlara göre değerlendirilmedi. Kahramanlık okulu, başkalarının hayatlarını kurtaran ve doğru olanı yapan birini nasıl reddedebilir?"
Elindeki kumandadan farklı bir tuşa bastı ve puan tablosu belirdi.
"Izuku Midoriya, 80 puan!"
İnanamaz gözlerle tabloya baktım. Bu gerçek olamaz!