Her şey Çin'de Qingqing Şehri'nde başladı. Işık saçan bir bebeğin doğduğu haberi yayıldı. O günden sonra pek çok yerde süper güçler keşfedilmeye başlandı ve neden açıklanamadan zaman geçiverdi.
İnsanlık, süper insanlar toplumuna dönüştü ve şu anda d...
Selamlarrr! Yeni bölüm geldi! Lafı dolandırmadan hemen başlayalım. Bir dakika... Neredeyse söylemeyi unutuyordum! Bu bölümdeki Uraraka-Midoriya sahnesini değiştirmek zorunda kaldım... Bunu bilerek okumanızı istedim. İyi okumalar!
Önceki bölüm: Lalisa'nın Ağzından;
Dur biraz... Sınav! U.A giriş sınavı! Geç kaldım! Bunu fark edince ne yapacağımı bilemedim. Işık hızında koşma özgünlüğümü kullandım ve oradan hızla ayrıldım.
O ise omuz silkti ve ellerini ceplerine atarak yoluna devam etti.
▪︎▪︎▪︎
AYNI GÜN - SAAT 8.40
U.A LİSESİ GİRİŞ SINAVI MERKEZİ
Koşarak U.A'nın bahçesine girdim.
"Yetiştim..." dedim soluk alıp verirken. Kararlılıkla yürümeye başladım.
All Might'ın gücünü henüz deneyecek fırsatım olmadı. Saçı yuttum ama acaba gerçekten onun gücünü alabildim mi...?
"Çekil yolumdan Deku!"
Arkamı döndüm. Kacchan, elleri ceplerinde bana doğru geliyordu.
"Kacchan!"
"Karşımda dikilip durma. Gebertirim seni!"
Kaşları her zamanki gibi çatıktı ve gerilmeme sebep oluyordu. Telaşla bir şeyler geveledim.
"G-Günaydın. Elimizden geleni yapalım..."
Sözümü bitirmeme fırsat vermeden yanımdan geçip gitti. Şaşkınlıkla arkasından bakakaldım. O sırada birbirleriyle konuşan iki öğrencinin sesini duydum.
"Hey, şu Bakugo değil mi? Şu çamurdan kötü adamla dövüşen?"
"Ah, gerçekten o! Bu arada, kötü adamı durduran kahramının kimliği bulunabilmiş mi?"
"Bulunamadı. Ayrıca kahraman olduğunu nereden çıkardın...?"
Ben onu görmüştüm... Kırmızı gözleri olan kişiden bahsediyorlardı... Keşke o olaydan sonra bir kere daha onu görebilseydim.
Ayrıca, o günden beri Kacchan bana bir şey yapmadı.
Rahatlayarak nefesimi verdim. Alışkanlıktan dolayı korkmuştum sadece!
Başımı hızla iki yana salladım. Eskisi gibi değilim artık! Son 10 ayı aklında tut! İlk adımını at...
...Kahramanlık yolundaki ilk adımını!
O anda ayaklarım birbirine takıldı. Tam yeri boyluyordum ki biri beni tuttu. Etkileyici bir kız sesi; "İyi misin?" diye sordu.
Telaşla bağırdım. Ona döndüğümde şok oldum. Sanki kilitlenmiştim. Tatlı bir şekilde gülümsedi.
"Sınava yetişmeye çalışırken seni fark ettim. Tekrar düşmeni istemedim."
Anlık gelen şokla; "Te-tekrar mı?" diye sordum.
Bir anda afalladı. Hızlıca ellerini kaldırdı.
"Yok! Şey, ben öyle... Yanlış söyledim yani..."
O söylediğini düzeltmeye çalışırken onu inceledim. Uzun, beyaz saçları vardı. Turkuaz gözleri, güneş ışığında parlıyordu. Sanki bir okyanusun içindeymişçesine ışıl ışıldı.
Beyaz tenliydi. Benim yaşımda gözüküyordu. Giriş sınavı için herkes gibi rahat bir şeyler giyinmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Her ne kadar etkileyici de olsa bu kız bana bir yerden tanıdık geliyordu. Bunu dile getirmeye çekindiğim için sustum.
Başını yana eğdi ve; "Gergin görünüyorsun." dedi.
Yanaklarım kıpkırmızı oldu.
"Eee..." diyebildim sadece.
Kolundaki saate baktı. Sonra yeniden bana döndü.
"Sınava 20 dk kalmış. Gitmem gerek. Başarılar!"
O uzaklaşırken onu izledim.
Bir kızla konuştum! (Hayır konuşmadın*)
İçimden sevinçle çığlıklar attım.
▪︎▪︎▪︎
Lalisa'nın Ağzından;
Ormandan hızla uzaklaştığım gibi U.A'ya gelmiştim.
Bahçeden içeriye girdiğim an, ormanda karşılaştığım villaini neden öldürmediğimi sorguladım. Eğer gözlerim kırmızıya dönüşseydi muhtemelen gözümü kırpmadan bunu yapabilirdim ama sınav günü kendimi riske atmak istemiyordum.
Villainlerin hepsi öldürülmeliydi...!
Başımı iki yana salladım. Şimdi bunları düşünmenin zamanı değildi. Karanlık tarafım, bu önemli günde düşüncelerimi ele geçiremeyecekti!
Etrafa göz gezdirdiğimde onu fark ettim. Yeşil saçlı çocuk! Düşmek üzereydi.
Bedenim, düşünmeme fırsat vermeden öne atıldı ve onu tuttum.
Onunla konuşurken aklıma daha önce düştüğü an geldi ve ağzımdan; "Tekrar düşmeni istemedim." sözcükleri döküldü.
Onu belediye parkında düşerken gördüğümü bilmiyordu!
Söylediklerimi, elimden geldiğinde toparlamaya çalıştım. Zaten çok da üzerinde durmadı. Gözüme ürkek bir tip gibi görünmüştü. Ama aynı zamanda tatlıydı da...
Sınava geç kalmak istemediğim için oradan ayrıldım.
Beni hatırlamış mıydı? Onu kurtardığımda, ben oradan uzaklaşmadan önce onunla göz göze gelmiştik.
Ayrıca onun özgünlüğünü merak ediyordum. Ne de olsa All Might'la antrenman yapmıştı...
Gerçi... All Might neden onunla çalışmıştı?
Sorular... Sorular... Sorular...
Of, hepsini siktir et! Kafanı fazla yorma Lalisa! Sadece giriş sınavının eğlencesini çıkarmaya bak.
Bölüm sonuna geldikkk! Öncelikle hepinizden özür diliyorum. Hepinizin sevdiği Uraraka-Midoriya sahnesini değiştirmek zorunda kaldım. Umarım beni affedersiniz...
