Başıma toplanan bir kaç kişi şaşkın ve bir parçada korkmuş bir şekilde iyi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu . " kolum " diye bildim kesik kesik nefesler arasında, benimle ilgilenen bir kaç kişiye de kaçamak bakışlar atmayı ihmal etmedim .
Genç bir adam gayet kendinden emin bir şekilde yan yatan bedenimi ağır hareketlerle sırt üstü yatar pozisyona getirdi . Eli yavaş hareketlerle omzumun başlangıcını yokladı ağzımdan çıkan acı dolu ses ile kafasını onaylamaz şekilde iki yana salladı " kırık çıkık yok merak etme " gözlerim, yüzünü ,mimiklerini yokladı .
Sorgulayıcı bakışlarıma istinaden
"doktorum " diyip diğer kolumdan tutarak oturmama yardım etti. Aklı başında hangi insan oturduğu sandalyeden düşüp tüm dikkatleri üstüne toplardı . Evet aklı başında olan insanın başına bu gelmezdi . " onun dışında başımda dikilen bir kaç kişi de benim gibi merakla ona bakıyordu ,bir elini nazikçe omzumun bitişine koydu diğer eliyle kolumu tuttu sonra gözlerini gözlerime sabitledi .Uzun kirpiklerin gölgelediği kahve rengi gözleri belki yüzümde bir acı belirtisi arıyordu parmaklarının dokunduğu yerler hafif sızlıyordu hissettiğim acı çok geçmeden dinmişti " oynatmayı dener misin ? " kafamı salladım yavaş ve ürkek hareketlerle oynattım kolumu acıdan çok ufak bir sızı vardı , yüzümü dikkatle inceleyen doktora baktım " oynata biliyorum " doktor kafasını salladı " güzel acı var mı " kafamı iki yana salladım " bir kaç gün bu kolunu yorma , yine de hastaneye gitmeni tavsiye ederim " uzattığı eli tutarak yerden kalktım " teşekkür ederim " kafasını salladı " rica ederim " .
Masadan eşyalarımı alıp kasaya yöneldim ödemeyi yaparken kasadaki adam bir dakika beklememi söyledi " neden " dedim çelimsiz bir sesle garsonun ona uzattığı poşeti bana uzattı " bu nedir " adam biraz önce kalktığım masadan çektiği gözlerini uzattığı poşete çevirdi
" sipariş ettiğiniz tatlılara neredeyse dokunulmamış ,paket yaptık " elimi üstüne düştüğüm kolumdan çekip poşete uzandım " ince düşünceniz için teşekkür ederim " adam ufak bir tebessümle kafasını salladı " yine bekleriz " yolun karşısında kalan arabama binip trafiğe karıştım kırmızı ışıkta dakikalarca durdum. Çoğu kez ardımdan öten korna sesleriyle yeşile döndüğünü anlayıp gaza bastım .
Etrafımda sesler uğulduyor renkler bir birine karışıyordu ha bir de kolum hafif hafif sızlıyordu . Nihayet eve gelip arabayı bahçede durdurdum park edicek halim kalmamış , hava çoktan kararmıştı . Arabanın camına tıklanmasıyla daldığım hülyadan çıkıp, gözlerimi direksiyondan ayırmadan camı açtım . Sıraç cama doğru eğildi " iyi misiniz " sesinde açık bir endişe vardı " değilim " dedim .
Yan koltuktan aldığım tatlı poşeti ile indim arabadan elimdeki poşeti sıraç'a uzattım " mutfağa götür sizin için " kafasını salladı " bir de bagajda bir kutu var onu odama çıkart, kırıla bilir dikkatli ol lütfen " kafasını sallayıp bagaja yöneldi . Zile sabırsızca bir kaç kez bastım kapı nihayet açıldığında rast gele sarsak adımlarla içeri girdim . Kolumdaki saate baktım ,yemek saatiydi ama ben içeriye girip kendimi anlatıcak saatte değildim. Merdiven trabzanlarına bir müddet yaslanıp gözlerimi kapattım " iyi misiniz " cevap vermedim çünkü kara kara bu merdivenleri nasıl çıkacağımı düşünüyordum o kadar yorulmuştum ki merdiven çıkmayı şu an gözüm yemiyordu .
" Bu katta ki odalardan birini hazırla bu gün orada kalıcam " beklediğim ses Sevimden değil annemden gelmişti " Neden " kafamı trabzanlardan kaldırıp ardıma döndüm annem salonun kapısında durmuş beni izliyordu " merdiven çıkmak istemiyorum " annem kafasını iki yana salladı " İmer gerçekten ... bazen hâlâ yedi yaşında gibi davranıyorsun " salonun kapısına doğru bir kaç adım attım, duvara yaslandım . Burdan masada oturan dedem ve babam da görünüyordu " madem yemeyeceksin gel bir selam ver " dedemin sesiyle kapıya biraz daha yanaştım üstüme çöken bu ağırlık neyin nesiydi de, benim bir çift laf etmeye bile mecalim yoktu , Korkmalı mıydım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karışmayan Sular
Roman d'amourİnsanlar büyür, değişir. Bu gelişim hiç bir zaman kolay olmaz. Eksikler kolay tamamlanmaz . Boş yakarışlar işe yaramaz, insan hayatın hızlı akışına alışamaz bazen karışamaz. Pek çok insan kendine bile karışamaz, bunu fark bile edemez, bende fark e...