6-Verem Gibi-

34 13 2
                                    

Başıma toplanan bir kaç kişi şaşkın ve bir parçada korkmuş bir şekilde iyi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu . " kolum " diye bildim  kesik kesik nefesler arasında, benimle ilgilenen bir kaç kişiye de kaçamak bakışlar atmayı ihmal etmedim . 

Genç bir adam  gayet kendinden emin bir şekilde yan yatan bedenimi  ağır hareketlerle sırt üstü yatar pozisyona getirdi . Eli yavaş hareketlerle omzumun başlangıcını yokladı  ağzımdan çıkan acı dolu ses ile kafasını onaylamaz şekilde iki yana salladı " kırık çıkık yok merak etme "   gözlerim, yüzünü ,mimiklerini yokladı .

Sorgulayıcı bakışlarıma istinaden
"doktorum " diyip diğer kolumdan tutarak oturmama yardım etti. Aklı başında hangi insan oturduğu sandalyeden düşüp tüm dikkatleri üstüne toplardı . Evet aklı başında olan insanın başına bu gelmezdi .  " onun dışında başımda dikilen bir kaç kişi de  benim gibi merakla ona bakıyordu ,bir elini nazikçe omzumun bitişine koydu diğer eliyle kolumu tuttu  sonra gözlerini gözlerime sabitledi .

Uzun kirpiklerin gölgelediği kahve rengi gözleri belki yüzümde bir acı belirtisi arıyordu  parmaklarının dokunduğu yerler hafif sızlıyordu  hissettiğim acı çok geçmeden dinmişti " oynatmayı dener misin ? " kafamı salladım yavaş ve ürkek hareketlerle oynattım kolumu  acıdan çok ufak bir sızı vardı , yüzümü dikkatle inceleyen doktora baktım " oynata biliyorum " doktor kafasını salladı " güzel acı var mı " kafamı iki yana salladım " bir kaç gün bu kolunu yorma , yine de hastaneye gitmeni tavsiye ederim " uzattığı eli tutarak yerden kalktım " teşekkür ederim " kafasını salladı " rica ederim " .

Masadan eşyalarımı alıp kasaya yöneldim ödemeyi yaparken kasadaki adam bir dakika beklememi söyledi " neden " dedim çelimsiz bir sesle garsonun ona uzattığı poşeti bana uzattı " bu nedir " adam biraz önce kalktığım masadan çektiği gözlerini uzattığı poşete çevirdi

" sipariş ettiğiniz tatlılara neredeyse dokunulmamış ,paket yaptık " elimi üstüne düştüğüm kolumdan çekip poşete uzandım " ince düşünceniz için teşekkür ederim " adam ufak bir tebessümle kafasını salladı " yine bekleriz " yolun karşısında kalan arabama binip trafiğe karıştım kırmızı ışıkta dakikalarca durdum. Çoğu kez  ardımdan öten korna sesleriyle yeşile döndüğünü anlayıp gaza bastım .

Etrafımda sesler uğulduyor renkler bir birine karışıyordu ha bir de kolum hafif hafif sızlıyordu . Nihayet eve gelip arabayı bahçede durdurdum park edicek halim kalmamış , hava çoktan kararmıştı .  Arabanın camına tıklanmasıyla daldığım hülyadan çıkıp, gözlerimi direksiyondan ayırmadan camı açtım  . Sıraç cama doğru eğildi " iyi misiniz " sesinde açık bir endişe vardı  " değilim " dedim . 

Yan koltuktan aldığım tatlı poşeti ile indim arabadan elimdeki poşeti sıraç'a uzattım " mutfağa götür sizin için " kafasını salladı " bir de bagajda  bir  kutu var  onu odama çıkart, kırıla bilir dikkatli ol lütfen    " kafasını sallayıp bagaja yöneldi . Zile sabırsızca bir kaç kez bastım kapı nihayet açıldığında rast gele sarsak adımlarla içeri girdim . Kolumdaki saate baktım ,yemek saatiydi ama ben içeriye girip kendimi anlatıcak saatte değildim.  Merdiven trabzanlarına bir müddet yaslanıp gözlerimi kapattım " iyi misiniz "  cevap vermedim çünkü kara kara bu merdivenleri nasıl çıkacağımı düşünüyordum o kadar yorulmuştum ki merdiven çıkmayı şu an gözüm yemiyordu .

" Bu katta ki odalardan birini hazırla bu gün orada kalıcam " beklediğim ses Sevimden değil annemden gelmişti " Neden " kafamı trabzanlardan kaldırıp ardıma döndüm annem salonun kapısında durmuş beni izliyordu " merdiven çıkmak istemiyorum " annem kafasını iki yana salladı " İmer gerçekten ... bazen hâlâ yedi  yaşında gibi davranıyorsun " salonun kapısına doğru bir kaç adım attım, duvara yaslandım . Burdan masada oturan dedem ve babam da görünüyordu " madem yemeyeceksin gel bir selam ver " dedemin sesiyle kapıya biraz daha yanaştım üstüme çöken bu ağırlık neyin nesiydi de, benim bir çift laf etmeye bile mecalim yoktu , Korkmalı mıydım .

Karışmayan Sular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin