•
Hangi çağda yaşıyoruz?
Ok.
Omzuna saplanan şey bir oktu.
Gerçekten! Hangi çağda yaşıyoruz? Bu insanlar bu kadar mı kafayı yedi bilmem ama ben canımın acısından kafayı yemek üzereydim.
Hâlâ yol kenarındaki ağaçların arasındaydık. Yerde boylu boyunca yatıyordum ve sol omzumdaki oka kimsenin dokunmasına müsade etmemiştim. Eğer yerinden çıkarırsak kan kaybından ölebilirdim.
Benim telefonum düştükten sonra kapandığı için Chan, San'ı aramış, nerde olduğumuzu öğrenmiş ve kahretsin ki ben ölmeden gelmeye hiç niyeti yokmuş gibi bana asırlar gelen dakikalardır görünürde yoktu.
Canım fazlasıyla yanıyordu. Gözümden yaşlar sürülüyordu ve ben canımın acısından çok birilerinin yardımına muhtaç kaldığım içim ağlıyordum. Çığlık atmamak için ısırdığım sağ kolum da mosmor olmuştu.
Kulaklarım cızırdıyor olsa da konuşulan kelimeler arasından 'Geliyor.'u seçmeyi başardığımda yattığım yerden doğrulmaya çalıştım. Yola çıkmalıydım. Çığlık atmamak için dişlerimi sıkarak doğruldum. Ne yaptığımı fark edenler beni durdurmaya çalışsa da dişlerimin arasından "Uzak dur." Demeyi başardım.
Hemen sağımda bulunan ağaçtan destek aldığım sırada Chan'ın sesini işittim. Konuştuğunu duyuyordum ama ne dediğini anlamıyordum. Yaslandığım ağaçtan ona boş bakışlar atarken o öfkeyle bir şeyler anlatıyordu. Feromonları burnumu yakıyor, canımın daha da acımasına neden oluyordu.
Daha fazla gücüm kalmadığı için Chan'ın beni kucağına almasına engel olamadım. Dişlerimin arasından "Beni bırak." Demeye çalıştım ama ne kadar duyuldu bilemiyordum. Ben engel olmaya çalışsam da omegam kendini güvende hissettiği için rahatlamaya başlamıştı.
Kucağındaki benle arabanın arka koltuğuna oturdu ve araba vakit kaybetmeden yola koyuldu. Chan saçlarımı okşayarak bir şeyler söylüyordu fakat onu duymuyordum. Gözlerim kayıyordu.
Acıya daha fazla dayanamazken gözlerim usulca kapandı.
•
"Aptal! Her şeye gücü yeter sanıyor, aptal!"
İşittiğim söylenme sesleri uyanmama sebep oldu. Göz kapaklarımı zorla aralayarak neler olduğunu anlamaya çalıştım. Karşımdaki koltukta oturan Chan'ı fark ettiğimde son yaşananlar bir bir aklıma geldi.
"Nasıl hissediyorsun?"
"Yaşıyorum." Diyerek kıkırdadım.
Gerçekten öleceğim sanmıştım.
Tekrar "Aptal!" Dediğinde onu umursamadım ve kafamı sola yatırarak omzumu görmeye çalıştım. Minik bir sızlama hariç hiçbir şey hissetmiyordum. Yara beyaz sargı beziyle kapalıydı. Bu gün kombin seçimimi croptan yana kullandığım için kendimi tebrik ettim. Zirâ ölümden dönmek uğruna bile üzerimi çıkarttıklarını düşünmek isteyeceğim şeyler arasında değildi.
Susadığımı hissettiğimde odada su var mı diye bakınırken buranın hastane odası olmadığını fark ettim. Hâlâ beni izlemekle meşgul olan Chan'a döndüm . "Neredeyim ben?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhteris | Chanmin
WerewolfSıradan intikam hikayelerini bilirsiniz, intikam hırsıyla yanan başrol babasının katiline aşık olur. Ya aşık olur her şeyi batırır ya da intikamı uğruna aşkını öldürür her şeyi batırır. Sıradan omegaları bilirsiniz, alfaları tarafında baskılanmaya...