|1.1|

155 16 9
                                    

Ce-eee sürpriiiz

"Demek ki lüks içinde yaşamak için çocuk yapmak yeterli."

Yan koltukta oturan Chan'a kaşlarımı çatarak baktım. Ellerini teslim olur gibi kaldırdı. "Ne? Sen demedin mi babam bir yere yerleştirmiş diye?"

Gözlerimi devirerek arabadan indim.

Bu güne, dün yaptığımız planları devreye sokarak başlamıştık. İlk işimiz beni kaçıranı araştırmak oldu. Üzerine kayıtlı birçok gayr-i menkul vardı ve ben bunlardan birinde kardeşimi sakladığına inanıyordum. Chan kimsenin bu kadar basit düşünmeyeceğini söylese de her eve birkaç adam gönderip gün boyu izlemelerini söyledik. Çocuklu bir ev illâki hareketli olacaktı.

Onları beklerken biz de bebeğin annesini bulup görüşme ayarlamıştık. Şimdi de kadının evinin önündeydik.

Chan da arabadan inip yanıma geldiğinde içeri girmek için hazırdık. Yan yana dış kapıdan girerken çok uyumlu gözüktüğümüzü düşündüm.

İkimiz de baştan aşağı simsiyah...

Derin bir nefes alarak kapıyı tıklattım. Çok geçmeden açıldı ve bir beta bizi içeri davet etti. Betayı takip ederek gösterdiği yere oturduk ve çok geçmeden o omega kadın geldi.

Babamın annemi aldattığı omega.

Ona nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum hattâ nasıl bakmam gerektiğini de bilmiyordum. Şu an çatık halde olan kaşlarımı bile düzeltemedim.

Tepeden sımsıkı at kuyruğu yaptığı sarı saçlarını sallarayak, topuklu ayakkabılarından çıkan sesler eşliğinde odaya girdi. Sanırım o da nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu.

Ortamdaki gergin ambiyansı Chan bozdu. Elini kadına uzattı. "Merhaba Chohee hanım. Ben Chan, telefonda konuşmuştuk." Omega ile tokalaştıktan sonra eliyle beni işaret etti. "Omegam, Seungmin."

Omegam?

Omega "Memnun oldum." Dedi ama ben yerimden kalkmadığım için elini uzatmadı. Ona cevap vermedim. Tanışmaktan memnun falan değildim.

Onlar koltuklara yerleşirken ben de kadının yüzünü inceliyordum. Gözlerinin içi, göz bebeğine kadar kandı. Göz altları makyajla kapatılmaya çalışılsa da morluklar yer yer belliydi.

İzlenmekten rahatsız gibi yerinde kıpırdandı. Gözlerimi çekmedim. O da gözlerini bana dikti. "Bana kızgın mısın? Baban.." biraz bekledi. "...yani. Ölümünden beni sorumlu tutuyor olmalısın."

Kafamı usulca iki yana salladım. "Hayır.." onu sorumlu tutamazdım. "..ikiniz de aklı başında insanlarsınız. Ne yaptığınız beni ilgilendirmez."

Bu doğruydu ama yine de babamın annemi aldattığı gerçeği boğazımda yumru oluşmasına neden oluyordu.

"Ama.." dedim. "..oğlunuzu sorumlu tutuyorum ve cezasını çekecek."

Belki de oğlu hakkında böyle konuşmamalıydım sonuçta o bir anneydi.

"Tabii." Dedi gözlerini kaçırarak. "Size nasıl yardımcı olabilirim?"

Muhteris | ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin