Minnoş bir bölüme ihtiyaç vardı
•
Uzaklardan gelen ama beynimin içindeymiş gibi çalan sesle gözlerim açıldı. Koltuktan doğrulurken tutulan boynumu ovalıyordum. Gözlerim karanlığa alıştığında odamdaki koltukta uyuyakaldığımı fark ettim.
Jungwon dün gece karnı doyduktan sonra yorgunluktan uyuyakalmıştı. O uyurken kadın omega bir doktor çağırmıştım ve doktor hanım bedenindeki yaralar için kremler vererek onun iyi olduğunu söylemişti ama ben iyi olduğunu düşünmüyordum. Küçük bedeni için fazlasıyla ağır şeyler yaşıyordu. Düşünmekten gözümü bile kırpamadığım için gece boyu volta atıp durmuştum ama bir ara dinlenmek için oturduğumda uyuyakalmış olmalıydım. Tutulan yerlerimi ovuştururken telefon yeniden çalmaya başladı. Komodinin üzerine uzanıp önce sesini kıstım sonra kimin aradığına baktım.
Chan...
Jungwon'un açılan üzerini düzeltip onu uyandırmadan konuşabilmek için odamın balkonuna çıktım.
Çağrı bitmeden yetişmeyi başardım. "Umarım beni uyandırmak için geçerli bir nedenin vardır." Dedim elimin biriyle gözümü ovalarken.
Karşıdan gülme sesi geldi. "Acıktım."
Yanlış duymuş olup olmadığımı teyit etme ihtiyacıyla "Anlamadım?" Dedim sorarcasına.
"Acıktım.." diyerek tekrar etti. "..zaten bana bir paket sigara borcun vardı. Onun yerine yemek ısmarla."
Telefonu kulağımdan indirerek ekrana baktım. Parlaklığı gözümü yaksa da saati görmeyi başardım.
03.25
"Saatin kaç olduğundan haberin var mı senin? Daha hava bile aydınlanmadı. Ne yemeği?" Sinirle telefonu kapattım. Zaten zar zor uykuya dalmıştım onu da gereksiz yere bozmuştu.
Telefonu avcumda sıkarken balkon kapısını açtığım esnada bahçeden bir ses yükseldi. "Açım, aç. Aç!" Hem bağırıyor hem de harfleri uzatarak söylüyordu. Sarhoş falan mıydı?
Kapıyı geri kapatıp balkonun kenarına yürüdüm. Aşağı baktığımda arabasına yaslanmış bana doğru baktığını fark ettim. "Gecenin bu saatinde ne yapmaya çalışıyorsun?" Dedim demirliklere yaslanarak.
"Alacaklıyım.." diyerek yaslandığı arabadan ayrıldı. "..ve eğer 15 dakika içinde aşağıda olmazsan bağırarak herkesi uyandırırım."
Bunun beni korkutacağına inandın mı gerçekten?
Ben de yaslandığım demirlerden ayrılıp arkamı döndüm ama dönmemle adımı haykırması bir oldu. Tüm gücüyle ismimi bağırıyordu. Hızla geri döndüm ve aşağı sarkarcasına uzandım. "Kes şunu."
Susmuştu ama çoktan birçok koruma arabanın etrafına toplanmıştı bile. Aralarından biri öne çıkarak Chan'a uzandı. "Abi, bir sorun mu var?"
Chan bana bakmaya devam ederken cevap verdi. "Acıktım." Buna gülecek gibi oldum. Gerçekten sarhoş olabilir miydi?
Korumalar anlamsızca ona bakarken sorun olmadığını düşünerek dağıldılar. "Ee, geliyor musun?" Dediğinde "İnsanlar rahat uyusun diye yapıyorum bunu." Dedim ve içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhteris | Chanmin
WerewolfSıradan intikam hikayelerini bilirsiniz, intikam hırsıyla yanan başrol babasının katiline aşık olur. Ya aşık olur her şeyi batırır ya da intikamı uğruna aşkını öldürür her şeyi batırır. Sıradan omegaları bilirsiniz, alfaları tarafında baskılanmaya...