|1.9|

112 15 13
                                    

Karımın varlığının şerefine yeni bölüm geldii

Bazı sözlerimi geri almalıyım.

Bizim mafyacık çok sevimli toton bir amca çıktı. Meğerse bizi gerçekten işi olduğu için bekletmek zorunda kalmış ayrıca Chan'ın en büyük destekçilerinden biri de bu mafyacıkmış.

Bu arada ona mafyacık dediğimi duyarsa beni hâlâ vurabilir.

Ma Dongseok bey, nam diğer mafyacık, benim muhteşem ötesi suç üstümden sonra bize yemek ısmarlamak ve borcunu ödemek istediğini söyledi. Her ne kadar bunu istemesem de arkamdan konuşanları susturacak kadar benim hakkımda bir şeyler öğrenmeliydi.

Mafyalar kendi aralarında dedikodu yapar mı bilmem ama eğer az önce yaptığım şovu duyarlarsa Chan'ın hakkında ileri geri konuşmayı bırakırlardı. En azından ben öyle umuyordum. Bu yüzden kabul ettiğim yemek hiç de beklediğim gibi sıkıcı gitmedi. Kendimi babamla yemek yiyormuş gibi rahat ve eğlenceli bir ruh halinde buldum. İlk kez dışı bu kadar sert birisi gibi duran ama içinde pembe pamuk şeker kişiliği saklayan bir alfa görüyordum.

Şimdi ise yemeği bitirmiş tatlılarımızı kaşıklıyorduk. Chan ile Dongseok bey dinleme gereği duymadığım bir konu hakkında konuşmaya dalmışlardı ve benim küçük bir sorunum vardı.

Tatlı olarak hepimiz magnolya almıştık. Üçümüzün de tabağı aynıydı ama Chan'ınki daha güzel görünüyordu. Bu küçüklüğümden beri yaşadığım bir sorundu. Eskiden de annemin tabağı daha güzel görünürdü, annem beni tek bakışımla çözecek kadar iyi tanıdığı için hemen tabaklarımızı değişirdi. Asla kıyamazdı bana.

"Seungmin, bir sorun mu var oğlum."

Dongseok beyin sesiyle Chan'ın tabağına diktiğim gözlerimi kaçırdım. Dalgınlıkla feromon salgılayarak dikkat çekmiş olmalıydım. Gülümseyerek kafamı iki yana salladım. "Dalmışım." Kendi tatlımdan kaşığın ucuyla aldım ama daha ağzıma götüremeden midem bulandı. Yüzümü buruşturmamaya çalışarak kaşığı geri bıraktım.

Biraz sonra Dongseok beyin telefonu çaldı ve cevaplamak için masadan kalktı. Bu sırada ben hâlâ Chan'ın tabağını izliyordum. Kaşığı sanki ağır çekimdeymiş gibi daldırdı ve dolu dolu ağzına götürdü.

Sıkıntıyla derin bir nefes almak için ağzımı açtığım sırada ne olduğunu anlayamadan bir kaşık ağzıma girdi. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Chan'ın güldüğünü duydum. "Sen isteyene kadar bekleyecektim aslında ama dayanamadım." Ben ağzımdaki tatlıyı zevkle yerken önündeki tabağı bana doğru ittirdi. "Kendinden fiziksel olarak güçlü ve tecrübeli birine silah çekip onu vurabilecek kadar cesur bir omega nasıl olur da böyle küçük konularda zayıflayabilir?"

Tabağı elime alıp omuz silktim. "Aynı anda güzel, zeki, cesur, zengin ve psikoloji sağlam biri olmak çok zor."

"Ve seksi."

Duymamış gibi ağzıma bir kaşık daha attım. "Bazen birinden feragat etmen gerekir."

Bitirene kadar beni izledi. Aslında bu rahatsız ediciydi ama tatlı yerken aldığım zevk onu çoktan bastırmıştı.

Muhteris | ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin