|2.1|

20 6 3
                                    

Yazım hatalarına bakamayacak kadar üşengecim gören söylesin artık napalım


"Her üç dakikada bir arayacak mısın?"

Saçlarımı kurulamak için elimdeki telefonu yatağın üzerine attım.

"Üç dakika mı? En son yarım saat önce aradım." Telefonun diğer ucundaki Chan'dı ve beni deli ediyordu. Gerçekten her üç dakikada bir arıyordu.

"Hâlâ hayatta olduğumu öğrendiğine göre kapatıyorum. Üzerimi giyinmem gerekiyor." Cevap beklemeden yüzüne kapattım. Buraya gelmesini kabul etmediğim için bana bir konum atmıştı ve çoktan gidip oturduğundan dolayı da her üç dakikada bir arıyordu. Sözde benim için endişeleniyordu ama bence canı sıkıldığından arıyordu.

Telefon tekrar çalmaya başladığında sessize aldım ve saçlarımı kurutmaya başladım. Elbisemi giyindiğim sırada kapı tıklandı. "Gir!"

Soomin usulca içeri girdi, elindeki telefonu uzattı. "Chan bey size ulaşamamış beni aradı. Şu an telefonda."

Tamam, sanırım gerçekten endişeleniyordu.

"Sen kapat, ben ararım şimdi." Kafasıyla onaylayarak dışarı çıktı.

Muhtemelen söylediğimi duyan Chan da beni aramaya başladı. Aramayı cevapladım. "Hâlâ hayattayım."

"Komik değil."

Görmese de omuz silktim ve telefonu hoparlöre alarak komodine koydum. "Farkındayım."

Sesli bir nefes verdi. "Peki hayatının tehlikede olduğunun da farkında mısın?"

Kafamı salladım. Elbette farkındaydım ve önlemimi alıyordum. "Hıhı." Derken elimdeki kılıfı bacağıma sardım ve silahla bıçağı yerleştirdim.

Bunlarsız eksik hissetmeye başlıyorum.

"Beni deli ediyorsun. Alt tarafı pasta yiyeceksin. Bu kadar özenmene gerek var mıydı?"

Kılıfın görünmediğinden emin olup ayağa kalktım. "Özendiğimi de nereden çıkardın?"

Güldü. "Eminim şu an kırmızı rujunu sürüyorsun. Mat kırmızı."

Bu biraz doğru olabilir.

Omuz silkerek sürmeye devam ettim. "Ölürken de güzel görünmeliyim."

"Güzel görünmek için boyaya ihtiyacın yok."

Buna kahhaha attım. "Ben doğal omegalardan hoşlanırım da diyecek misin?"

"Dersem silecek misin?"

Bir kat daha sürdüm. "Hayır."

Jungwon'u son kez konrtol edip bahçeye çıktım. Tam da görmek istediğim gibi güvenlik artmıştı. Hatta korumaların ellerinde silahlar vardı. Eskiden bellerinde küçük taşırlardı ama şimdi büyük büyük silahları göğüslerine yaslamış elleri tetikte devriye geziyorlardı.

Bu görüntü evden biraz daha rahat çıkmamı sağlamıştı. Bahçe kapısından çıktığımda üç yabancı araba gözüme çarptı. Kapıdaki korumalardan birisi yanıma yaklaştı."Güvenliğiniz için Chan bey görderdi."

Muhteris | ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin