İnsanlar , hayatlarının her evresinde bir defa da olsa bıçak sırtında olma değiminin anlamını öğrenmelerini sağlayan bir deneyim yaşamışlardır. Ben ise bu zamana geldim geleli bu değimi hayatımın merkezine koymuştum. Zorlu hapishane yılları, 80 ihtilali, askerlik ve savcılık kariyerim şimdi ve öncesindeki zorlu ülke şartları nedeniyle bıçak sırtında geçerken artık bu yaşananların ışığında hayatımın merkezi olan adamla konuşup kendimi ve gölgede kalan hayatımın en büyük sırrını konuşmaya , anlatmaya karar vermiştim. Yıllardır birlikte omuz omuza olduğum ve bana sonsuz destek veren sevdiğimle aramızdaki son sırrı da ortadan kaldırmanın zamanı gelmişti bence. Tek sorun bunu ona nasıl anlatacağım, nereden başlayacağımdı. Tabi ki fazlasıyla endişeleniyordum , acaba ne tepki verecekti, devamında nasıl davranacaktı, daha da önemlisi bana inanabilecek miydi? Ben bunları düşünürken koluma dokunan Hakkı ile düşüncelerimden sıyrıldım. Endişeli bakışlarını bana sunan arkadaşıma gülümseyerek:
" İyiyim endişelenme" dedikten sonra planın üzerinden son kez geçip yanlarından ayrıldığımda hava kararmaya yüz tutmuştu. Ağa ve Hakkı 'nın yemeğe kalın ısrarlarını nazikçe geri çevirip aracıma binerek evin yolunu tuttum. Aslında reisin evde olduğundan bile emin olmasam da düşünmeden yola koyulmuştum bile. Eve gelip anahtarı yuvasına takacağım sırada açılan kapı ile dudaklarım istemsizce kıvrıldı. Beni gören reisin tebessümünü görmek içime su serperken içeri adımladım. Koridoru dolduran yemek kokusu içime dolarken huzuru da aynı anda içime çektim. Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirdikten sonra salona geçtiğimde reis sofrayı hazırlamış ve masaya oturmuş bir halde beni bekliyordu.
" İyi misin gülüm?"
Beni benden iyi tanıyan reise gülümseyerek masaya oturdum.
" İyiyim reis iyiyim"
Endişeli bakışları beni bulurken içime oturan közün harlanmasını istemediğim için:
" Reis tüm sorularına cevap vereceğim ama şu beladan kurtulduktan sonra ve bu gün sadece seninle huzurlu bir gece geçirmeme izin ver." dediğimde reis tekrar yüzüne o aşık olduğum gülüşü yerleştirerek beni onayladı.
.......
Yemek faslı bitip elimizde ince belli bardaklarımızın üzerinde dumanı tüten tavşan kanı çaylarımızı da alıp camın önüne oturduğumuzda bu gün yaşadıklarımı reise tek tek anlattım. O ise çayını içerken dikkatle beni izliyor arada kafasına takılan kısımları soruyordu. Meram'ın yaşadıklarını anlatırken değişen ifadesi ve attığı küfürlerin bile tadını çıkarıyordum. Anlatacaklarım bittiğinde sağ elini yanağıma atıp okşarken:
" Hiç bir şey anlatmak zorunda değilsin ama söyleyeceğin hiç bir şey de sana sırtımı dönmeme neden olamaz ömrüm" dediğinde içimden " İnşallah reis inşallah öyle olur" dedim.
.........
Yeni doğan gün ile birlikte sabah rutinimizi bitirip akşamki oyunumuzdan önce işlerimizi halletmek için adliyeye gittiğimizde ikimizde akşam buluşmak üzere sözleşip yerlerimize dağıldık. Gün boyu adliyedeki koşuşturmadan bitap düşmüş bir halde son davamı da bitirip odamdaki koltuğa yığıldım. Ne kadar yorulursam yorulayım beynimin yaptığı fazla mesai kadar hiç bir şey beni yoramazdı. Üstelik bu yorgunluğa rağmen akşam için hazırlanmam gerekiyordu. Elimi ağrıyan başıma atıp şakaklarımı ovalarken odada beni bekleyen Sadi'ye dönüp:
" Sadi burayı toparlayıp çıkabilirsin. Benim halletmem gereken bir işim var o yüzden erken çıkacağım" dediğimde beni onaylayan Sadi'ye odayı teslim edip ayrıldım. Adliyeden çıkmadan reisin yanına uğradığımda gördüğüm manzara ile az da olsa içimde kalan merhamet de uçup gitmişti. Zira Coşkun reisin yanında dirseklerini masaya yaslamış kalçasını dışarı çıkararak cilveli olduğuna inandığı bir ses tonu ile reise bir şeyler anlatıyordu. Reis ise geldiğimi fark etmemiş bir şekilde bir ya havla çekip Coşkun'a dönerek:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ZAMAN İÇİNDE EKSTRA (BXB) (TAMAMLANDI)
General Fiction1985... ihtilalin arkasından Kerim ve Ertuğrul'un değişen hayatı. Artık farklı bir yönde ilerleyen ve değişen ülkemizde eşcinsel bir savcı ile hakimin günlük olduğu kadar sıra dışı yaşamı. Kapak çalışması @helianthusknw a aittir . Emeği ve yardıml...