SINAV

498 62 15
                                    

    Hayat bir imtihandır derdi annem haksız olmadığını ilk yaşamımda olmasa da bu yaşamımda deneyimlemiştim. Zor, umut kırıcı , bazen de acımasız ama sonunda yaşamak zorunda olduğumuz bir sınav . Herkesin sınavı kendine iken bazılarının sınavı sevdikleri ileydi. Bu sınavlardan birinin daha yoluma çıkacağını bilmeden Uraz'ın yanından ayrılıp adliyeye doğru yol aldım. Uraz ile akşam buluşup konuşmaya karar verirken Cevdet hakimin işini halletmesinin rahatlığı ile iş yerime ulaştım. Yoğun bir iş günüm vardı bu gün ve ben kendimi bir sorunu daha halletmiş olmanın rahatlığının verdiği tebessümle girdim odama. Beni odamın girişinde Sadi karşıladı.

" Savcım geciktiniz merak ettim."

" Endişelenecek bir durum yok Sadi . Cevdet hakimin işini halletmeye gitmiştim anca bitti. Hayırdır başka bir sorun mu var?"

 Sadi elinde sıkı sıkı tuttuğu dosyayı bana uzatırken anlamaz bakışlarla yüzüne baktım. Dosyayı açtığımda Suphi beyin davasının hakiminin değiştiğini görmekten ziyade davaya Ertuğrul'un atandığını görmek kaşlarımı havalandırırken bıçağın ucunda olduğumu hissetmeme neden oldu. Suphi bey tehlikeli bir adamdı ve başımıza çorap örmeden durmayacağını ilk tanıştığımızda göstermişti. Ertuğrul'un böyle pis bir işin içine çekilmesinden rahatsız olsam da elimden bir şey gelmiyordu. Elimdeki dosyayı tekrar Sadi'ye verip içeri girerek çalışmaya başladım. Gün yoğun geçmiş öğlen vaktinin nasıl geldiğini anlamamıştım bile. Arada çıkıp Cevdet hakimin odasına yöneldim. Kapıyı tıklattığımda gir komutunu duyar duymaz içeri geçtim. Cevdet beni görüne elindeki işi bırakıp gülümsedi.

" Kerim teşekkür ederim. Beni çok zor bir durumdan kurtardın."

" Sorun değil Cevdet hakimim de neden görevden azloldunuz?"

  Cevdet hakim bana gülümsediğinde bunun onun kararı olmadığını hemen anlamıştım. Sakince yerinde dikleşip:

" Engeller kalkıp özgür olduğumda işlerine yaramayacağımı anlayıp yeni hakim istemişler. Bu da senin daha dikkatli olman için iyi bir sebep." dediğinde haklı olduğunu bilsem de cevap vermedim. Cevdet hakim ise elindeki dosyayı kapatıp yerinden kalkarak yanıma geldi.

" Hadi yemeğe gidelim. Bu arada belki bendeki bilgilerin sana yararı olur. Düşmanını ne kadar tanısan da fazla bilgi göz çıkarmaz değil mi?"

 Cevdet hakimi başımla onayladığımda ceketini alıp kapıya ilerledi tabi ben de yanındaydım. Kapıdan çıkıp iki adım atmamıştık ki Ertuğrul'u görüp durdum. Zira duruşum şaşkınlığımın ifadesiydi. Reisin yanında adliye koridorlarına tezat renkli bir adam görmek beklediğim bir manzara değildi. Üstelik bu adamın reisin kolunu tutması da ayrı bir olaydı benim için. Ben anlamaz bakışlarımı reisle yanındakine gönderirken Cevdet hakimin sesi dikkatimin yönünü değiştirdi.

" Ertuğrul'un işi zor."

" Neden?"

" Yanındaki adamın adı Coşkun. Tolga savcının katibi. Biraz değişik biri hakkında pek çok söylenti var. Ama eylemleri söylentilere destek verir mahiyette. Eğer söylenenler doğru ise yeni hedefine bakıyor olabiliriz."

 Cevdet hakimi izlerken gözlerim istemsizce reisin olduğu yönde sabitlendi. Hiç bir zaman diliminde bu kadar özgür temaslar görmemiştim. Reisle bunca yıllık birlikteliğimiz boyunca da her dem dikkatli olduğumuz için koluna dokunmayı bırak dışarıda en ufak temasımız bile olmamıştı. İçime dolan duyguların verdiği rahatsızlıkla gözlerimi hedefimden ayırdım. İçime kurt düşmekle kalmamış beni şimdiden kemirmeye başlamıştı bile. Kıskançlığı saçma bir duygu olarak gören ben ilk defa sınav olduğum bu duygudan şimdiden nefret etmiştim. Kendime telkinde bulunup Cevdet hakim ile birlikte çıkışa yöneldik. Yemeğe çıkıyorduk ama bende iştah falan kalmamıştı. Cevdet hakimim ile yemek boyunca dava hakkında konuşmuş olsak da konunun esas içeriği Suphi beydi. Suphi'nin yöntemleri hakkında konuşurken karşımda insanların zayıflıklarını bulup onları kendi lehine kullanan bir çakal olduğunu fark etmiştim. Tabi bu sadece onun yöntemi değil insanların da zayıflığıydı. Yemek faslı bitip adliyeye döndüğümüzde Cevdet hakime teşekkür edip odama geçtim. Akşam Uraz ile buluşacaktık ve ben haber vermek için reisin yanına geçmeliydim. Nedensiz bir şekilde ayaklarım geri giderken açtığım kapımda reis ile burun buruna geldim.

ZAMAN ZAMAN İÇİNDE EKSTRA (BXB) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin