sokağı döndüğünde duvarın arkasına saklanıp onu takip eden adamı bekledi. Hamlesi için hazırlandı. adam duvarın kenarında belirdiğinde sare sol yumruğunu adamın suratına indirdi.
Adam beklemediği darbe karşında sarsılmıştı.
"Napıyorsun be vahşi"
kırılan gözlüğü yere düşmüş ve bir iki adım sendelemişti. "Ne istiyorsun benden sapık"
adam elini yüzüne götürdüğü için sare hala adamın yüzünü net görememişti. Adamın yüzünü net görmek için tek hamlede adamın kapüşonunu indirdi.
"Sen?"
"Sapık mı? karşında devletin polis memuru var"
"Ne diye sapık gibi beni takip ediyorsun sen de"
Doğu öfkeli bakışlarını kadına yöneltti. sağ gözü kızarmış kırılan gözlüğün camı kaşının atından yanağına doğru ince bir çizik oluşturmuştu.
"Bir daha o kelimeyi kullanırsan senin beynini dağıtırım"
"Kim kimin beynini dağıtıyor deneylim istersen"
dingil diye geçirdi içinden Sare.
gözlerini kısıp kadının iri kahve gözlerine odaklandı. bir adım atıp aradaki mesafeyi azalttı. aralarında iki adımlık mesafe kalmıştı.
"Kişisel alanı aşmassak.." gözlerini devirip kollarını önünde bağladı.
Adam hiç bir şey demeden kadının küçük yuvarlak suratını inceledi. O küçük burnunu her şeye sokmasa güzel kadındı aslında duruşuyla, buğday teniyle, yüz hatlarıyla tam da Doğuya göreydi lakin o sinir bozucu mimikleri, her adli olayda burnunun dibinde bitmesi onu fazlasıyla sinir bozucu yapıyordu.
"Aşarsam ne olur?"
Sare gözlerini belertim Doğuyu omuzlarından ittirdi.
"Hadi ordan, fazla heveslenme tipim değilsin."
Doğu kadının cevabıyla gür bir kahkaha attı.
"Merak etme sende benim tipim değilsin" sesindeki alaycı tonu çok net anlamıştı kadın.
"Bırak zırvalamayı neden takip ediyorsun beni onu söye"
"Ne işin var burada "
sare kaşlarını çatıp "Burada? Gittiğim her yerin hasabını size mi vereceğim pardon?"tabii ki anlamazdan gelecekti. Ayrıca sapık gibi kadını takip etmesinin kabul edilr yanı yoktu.
"Evet burada , serdarın evinin olduğu semtte."
"Ne olmuş yani, işim olamaz mı bu taraflarda "
işaret parmağını adama doğru sallayıp devam etti.
"Ayrıca Doğu efendi beni sapık gibi bir saattir takip ediyorsun. Allah bilir evimi de izliyorsundur sen"
kadının parmağını yakalayıp avucunun içinde tuttu.
"Saçmalıyorsun. Arkadaşın katil şüphesiyle içerde ben işimi yapıyorum"
adamın elinden parmağını kurtarıp "işin suçluları yakalamak suçsuz birini takip etmek değil."
"Eğer şüpheliyse peşine düşerim."
"Hadi ordan sapıklığına başka kılıf bul."
"Sana o kelimeyi kullanma dedim."
"Çekil şurdan, sakın peşimden gelme, görev başında değilsin beni takip edemezsin."
adamın haklı olduğunu biliyordu yinede kuyruğu dik tutacaktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Not: Bu hikayeyi bi kaç defa paylaşıp kaldırdım fakat bu defa son. Artık kaldırmayacağım ve olduğu gibi bölümleri sizlerle paylaşacağım.
