Geçmişin sır perdeleri aralanılıyor.
Bir odaya kaldırlıp üstüne kapı kitlenen geçmiş gün yüzüne çıkıyor. En mutlu olduğu günde düğününde bir mektup ile ihanetin soğuk yüzü ile tanışmıştı Rozerin Haşimoğlu öfkesini yaşatmış kendini ırak Kürdistan Bö...
Mirovbirînênxwe bi destênxwe derman nekeewbirîntucar baş nabe .<
(İnsan yarasını kendi elleriyle iyileştirmezse o yara hiçbir zaman iyileşmez)
Rozerin yavaşça gözlerini yeni güne açtı perdenin arkasından gelen güneş ışıkları gözlerini acıtıyordu telefonunu alarak ters yöne döndü ve telefonunu açtı yabancı numaradan gelen mesaja girdi okuduğu mesaj ile şaşkınlık geçirdi bu adam numarasını kimden almıştı ve neden yazmıştı.
"Buyur Serhad Ağa bir Şey mi oldu"
azıp attı daha sonra ise yabancı numrayı kayıt etti. 'Serhad Şahmaran' kayıt ettikten hemen sonra profilene tıkladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daha sonra direk mesaj geldi.
Sehad Şahmaran: "Bugün müsiad iseniz görüşe bilir miyiz Konuşmamız gereken bir konu var."
Rozerin Haşimoğlu: Hangi konu hakkında
Sehad Şahmaran: yüz yüze konuşmamız gerek.
Rozerin Haşimoğlu: Pekiala tamam
Serhad Şahmaran: saat 2 de çarşıdaki cafede uygun mu ?
Rozerin Haşimoğlu: uygun
Serhad Şahmaran: görüşmek üzere
Konuşma bittiği zaman Rozerin huysuzluk ile kıpırdandı ne konuşmak istiyordu bu adam şimdi. Normal biri böyle bir şey dese asla kabul etmezdi ama Serhad Ağa ona bu süreçte çok destek olmuştu dost bildiği insanlar ona düşman olurken düşman bildiği adam ona yardım eli uzatmıştı sözde dostları gibi sırt çevirmemişti. Bu yüzden bu buluşmaya gitmez ise olmazdı.
Zilan Hanım kapıyı tıklatı. 'Gel' komutunu aldığı zaman içeri girdi ve yatakta uzanan görümcesine baktı aslında onu görümcesi değil kızı olarak görüyordu bu konağa ilk geldiğinde dört yaşında minik bir kızdı şimdi ise 24 yaşına gelmişti sahi evlilikleri 20 yılı geçmişti ne acı ne keder ile ama neticede huzurlu ve mutluluğa kavuşmuştu"Canım iyi misin" dedi yatağın kenarına oturarak. "İyim yengem zaten kötü değildim ki" dedi Rozerin o düşse bile kimseye söylemezdi.
Ne zaman düşse düşene bir tekme daha atılan bir düzende büyümüştü şimdi nasıl derdi benim canım acıyor ben feriti çok seviyorum ama bir o kadarda nefret ediyorum bana yardım edin diye. Sahi bir insan hem sevip hem nasıl nefret ederdi aşkım hüküm sürdüğü kalbe nefret uğramıştı. Rozerinin kalbine feritin aşkı hakimken şimdi ise nefreti hakimdi ama nefretin içinde bile sevgi vardı ne garip.