'Tu cehnemê nebini buhust bi te xwes nabe.'
Cehennemi görmezsen cennet sana tatlı olmaz.Haziran ayının son günlerinin yaşandığı sıcağın insanın içini yaktı bir gün daha başlamıştı. Güneş en tepede yerini almıştı sabahın ilk saatlerinde iki Aşirete kalkmış ve hazırlığa koyulmuştu. Şahmaran ve Haşimoğulu kızları kuaför yolunu tutarken erkekleri ise berber yolu tutmuştu. Bu günki düğüne ev sahipliği yapacak yer Şahmaran konağı olucaktı ve sabahın ilk saatlerinden beri hunhalı bir çalışma vardı konakta.
İki kuaför kapatılmıştı genç kızlar için bir yandan saçlar makyajlar yapılıyor bir yandan düğün'e kendilerini hazırlıyorlardı. Öğlen saatleri geldiği sırada tüm kızlar hazırdı hazır olan kızlar özel araçlar ile alınmıştı herkes kendi konağının yolunu tutmuştu.
Rozerin odasında şimdi bir başınaydı birazdan kuşağı bağlanıcak ve nurdan gidicekti öyle garip geliyordu ki bu fikir ona. Yavaşça oturduğu yerden kalktı ve son kez aynadan kendine baktı.
Altın sarısı saçlarındaki inci taneleri uzun duaı kimse karışmadan aldığı gelinliği ile çok güzel olmuştu. Ne de olsa bu gün onun günüydü mutluluk onun ile olucaktı. Odanın kapısı açıldı ve içeri kızlar girdi geline yardım ederek avluya indirdi.
Avluda tam da ağabeyinin karşısında durdu Rozerin cano Ağa yavaşça elindeki kırmızı kuşağı üç kere Rozerinin belinden geçirdi ve en sonunda bağladı Rozerinde ağebeyinin elini öptü ikili sıkıca birbine sarıldı ağızlarından tek laf çıkmadı yürekleri kırgındı. Rozerin daha sonra bir diğer ağabeyi ferhat ile sarıldı daha sonra büyük dayısı yengesi ve sonra Mehmet dayı ile sıkıca sarıldı. "Ne zaman başın belaya düşer ise her zaman bir telefon kadar yanındayım. Babam yok diye üzülme ben varım." Dedi Rozerin dolu gözler ile dayısına baktı tek destek olan oydu.
Daha sonra Ayşe Yengesine sıkıca sarıldı. "Yuvan hayırlı uğurlu olsun yengem ben senin her kararında yanındayım." Dedi Ayşe hanım daha sonra Zilan hanıma sıkıca sarıldı daha sonra Berna ve Ciwana cerene balkıza gamzeye Rozaya ve en son annesine sarıldı. Tek söz yoktu ama anne kızın gözünden yaşlar akıyordu. Ve o an da korna silah zılgıt davul zurna sesleri duyuldu erkek tarafının geldiğinin habercisiydi.
Anne kız birbirinden ayrıldı ve bir kaç saniye sonrada içeri Serhad Şahmaran girdi ve gelinin koluna girdi. "Yeğenime iyi bak ! Onu üzersen karşında bizi bulursun !" Dedi Mehmet dayı Serhad ise başı ile onayladı ve ikili yavaşça haşimoğlu konağından çıktı. Yerleşilen gelin arabasında Delal ve Ciwan çifti de vardı hep birlikte şahmaran konağına geldiler.
İlk önce resmi nikah kıyıldı Rozerin artık bir Şahmaran olmuştu. 'Rozerin Şahmaran' daha sonra ise Tüm Van'ın doyurlduğu müklef bir sofra indirlmişti herkes yemeğini yedikten sonra ise düğün tam anlamı ile başlamıştı. Baştan hiç eksik olmayanlar ise şahmaran kızlarydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Çıkmazı
ЧиклитGeçmişin sır perdeleri aralanılıyor. Bir odaya kaldırlıp üstüne kapı kitlenen geçmiş gün yüzüne çıkıyor. En mutlu olduğu günde düğününde bir mektup ile ihanetin soğuk yüzü ile tanışmıştı Rozerin Haşimoğlu öfkesini yaşatmış kendini ırak Kürdistan Bö...