Appointment With Death

61 13 32
                                    

   Jisung Minho'yu sakinleştirip odasına gönderdikten sonra kütüphanede tek başına oturup düşünmeye başladı. Minho'nun anlattıkları çok çarpıcıydı. Yalan söylediğini düşünmüyordu ama anlattıkları çok mantıksızdı. Tekrar Yeonjun'la konuşması gerekiyordu. Saatine baktığında öğle yemeğinin bitmesine çok az kaldığını gördü. Karnı guruldayınca hemen kalkıp yemek salonuna doğru ilerlemeye başladı. Boş bir mideyle mantıklı düşünemiyordu. Tam yemek salonuna girecekken biriyle çarpıştı. Kafasını kaldırdığında Felix'i gördü. Felix onu gördüğünde kocaman gülümsedi.

    "Merhaba Jisung. Sen de mi öğle yemeğine geç kaldın? Hadi gel beraber oturalım."

   Jisung'un kolundan tutup onu arka taraftaki bir masaya doğru çekiştirdi.
Adının Gunil olduğunu hatırladığı otel görevlisi onlara yemeklerini getirdi. Felix önündekileri hızlı bir şekilde yemeye başladı. Jisung onu şaşkınlıkla izledi. Felix birkaç dakikada tabağındakileri silip süpürmüştü. Yemeğini bitirdiği anda hızlı bir şekilde konuşmaya başladı.

    "Neler duyduğuma inanamazsın Jisung. Otel görevlileri konuşurken gizlice dinledim ve bil bakalım ne öğrendim? Gerçekten bu olayın bir cinayet olduğunu düşünüyorlar. Başından beri biliyordum. Ve bir bıçağın kayıp olduğundan bahsediyorlar. Sanırım cinayet silahını kastediyorlar. Çok heyecanlı değil mi? Büyük ihtimalle bıçak şu anda katilde. Keşke bir şekilde daha fazlasını öğrenebilsek."

   Jisung, Felix'in bu heyecanlı haline biraz şaşırsa da onu anlayabildiğini fark etti. Sonuçta Felix gazeteciydi, meraklı olmak onun doğasında olmalıydı. Felix'in bu heyecanını kendi yararına kullanabileceğini fark edince sinsi bir şekilde sırıttı. Ona hevesle bakan Felix'e dönüp ciddi bir şekilde sordu:

    "Bu cinayeti beraber çözmek ister misin?"

----------------------------&-------------------------------
 
  Jisung da hızlı bir şekilde yemeğini bitirince Felix'le beraber plan yapmaya koyuldular. Felix de en az Jisung kadar bu cinayeti çözmeye hevesliydi. Jisung ilk önce kayıp bıçağı bulma taraftarıydı. Felix yemek salonunun yanındaki mutfağa bakmayı önerince Jisung şaşırarak bunun neden daha önce aklına gelmediğini düşündü. Gerçekten başka birinden fikir almak çok işe yarıyordu. Ama hala Felix'i şüpheli listesinden çıkarmamıştı. Çok saf ve iyi niyetli görünmesi Jisung'un ona güvenmesini zorlaştırıyordu. Bir gözü her zaman Felix'in üzerinde olmalıydı ama bu onu kullanmayacağı anlamına gelmiyordu. Mutfağa doğru ilerlerken Jeongin'in masalardaki tabakları topladığını gördü. Onu bir şey rahatsız etmişti ama ne olduğunu bilmiyordu. Tam mutfağa girecekken sonunda onu neyin rahatsız ettiğini buldu. Jisung bıçağın neye benzediğini bilmiyordu. Cesedi çok uzaktan görmüştü ve yanına bir sürü insan toplandığı için bıçağın nasıl gördüğünü hatırlamıyordu. Ama hatırlayabilecek birini tanıyordu. Felix'e kapıda beklemesini söyleyip hemen Jeongin'in yanına koştu. Jeongin onu görünce elindeki tabakları masaya geri bırakıp gülümsedi.

    "Merhaba Jisung Bey. Bir şey mi isteyecektiniz?"

    "Merhaba Jeongin Bey. Evet aslında size bir şey soracaktım."

   İyice Jeongin'in yanına sokulup kulağına doğru eğildi.

    " Siz ceset bulunduğu zaman odanın içindeydiniz değil mi? Bıçağın kabzasının nasılsın göründüğünü hatırlıyor musunuz?"

    "Evet odadaydım ama olayın şokuyla bıçağın kabzasına dikkat etmedim. O sırada insanları da uzaklaştırmaya çalıştığım için cesede çok dikkatli bakamadım. Yine de bir düşüneyim."

   Jeongin kaşlarını çatıp masanın siyah, çiçek desenli örtüsüne bakmaya başladı. Sonra birden yüzü aydınlandı ve Jisung'a döndü.

    "Sanırım hatırladım. Cesedi ilk bulan kişi 1.katta çalışan temizlik görevlisi Yuna Hanım'dı. Ben de sizin valizinizi odanıza bırakmıştım ve lobiye geri dönüyordum. Yuna Hanım'ın çığlığını duyunca hemen yanına koştum ve cesedi gördüm. İlk gördüğümde midem bulandığı için çok dikkatli bakamadım ama sarı bir parıltının dikkatimi çektiğini hatırlıyorum. Sanki üzerinde desenler de vardı. Ama çok kısa süre gördüğüm için emin değilim. Yardımcı olamadığım için üzgünüm.

Everything is not what it seems | Stray kidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin