Mystery Unsolved Part1(Özel Bölüm)

32 4 0
                                    

~ 7 yıl önce~
19 yaşındaki Jisung saatine bakıp küfretti.Seul sokaklarında arabaların altında kalmadan stajyerlik yaptığı dedektiflik bürosuna ulaşmayı planlıyordu. Kulağındaki kocaman kulaklıklar da arabaların sesini duymasına yardımcı olmuyordu. Nihayet ezilmeden dedektiflik bürosuna geldiğinde parmaklarını terden ıslanmış koyu mavi saçlarından geçirdi ve üzerinde LEE DEDEKTİFLİK BÜROSU yazan binanın duvarına yaslanıp soluklandı. Üçüncü defa uyuyakaldığı için geç kalmıştı ve bu sefer atılma olasılığı çok yüksekti. Derin bir nefes alıp büronun demir kapısından içeri girdi.

İçerisi her zamanki gibiydi. Sowon bilgisayarın başında durmadan bir şeyler yazıyordu. Sana bir müşteriyle görüşme odasında konuşuyordu. Patronlarının,odasında oturup en sevdiği kahveyi içtiğini gören Jisung rahatlayarak kendi küçük masasına geçti. Onu gören Kai sırıtıp yanına geldi.

"Bakıyorum yine geç kalmışsın Jisung. Patronun seni kovması artık an meselesi."

"Git başımdan Kai."

Kai gözlerini devirip yanından uzaklaşınca Jisung kulaklığını çantasına koyup işe koyuldu. Bir yıl önce burada stajyer olmak için üniversiteyi bırakmıştı. Patron dedikleri kişi ülkenin en ünlü dedektiflerinden biri olan Lee Jong Suk'tu. Jisung stajyerlik başvurusu için geldiğinde Lee Jong Suk'un yüzüne bile bakmayacağını düşünmüştü. Öz geçmişi bile bomboştu. Ama şaşırtıcı bir şekilde Lee Jong Suk onu yanında çalışması için işe almaya karar vermişti. Jisung, Lee Jong Suk'un ondaki potansiyeli fark ettiğini umup bir yıl boyunca canla başla çalışmıştı.
Ama tek başına yaşadığı için faturaları birikmişti. Bu yüzden iki tane daha yarı zamanlı işte çalışıyordu. Neredeyse hiç uyumuyordu ve ne kadar stajyerliği ciddiye alsa da son zamanlarda hep geç kalıyordu.

Jisung düşüncelerinden kurtulup bilgisayarını açtı. Ellerinde üç tane dava vardı. Kendisine düşen ise kocasının kendisini aldattığını düşünen 50 yaşındaki bir kadının davasıydı. Jisung iki hafta boyunca adamı takip etmişti ve sonuçta adamın sadece Daegu'dan gelen kuzenine şehri gezdirdiği anlaşılmıştı. Jisung bu davayı da kapanan davalar dosyasına ekledikten sonra asıl ilgilendiği davayla ilgili belgelerin olduğu dosyaya tıkladı. Bu annesinin davasıydı. Yıllardır kimse annesini kimin öldürdüğünü bulamamıştı. Polisler çoktan pes etmişlerdi. Jisung ise pes etmemişti. Alsa etmeyecekti.

Elinde Americano'suyla şarkı söyleyerek yanına gelen Lee Jong Suk'u görünce iyice gerilip masasında olabildiğince küçülmeye çalıştı. Kesin Kai onu ispiyonlamıştı. Lee Jong Suk yanına geldiğinde kollarını Jisung'un masasına dayadı ve güneş gözlüğünü kaldırıp Jisung'a göz kırptı.

"Son davayı çok hızlı bir şekilde çözdün Jisung. Ayak işlerini benim için yapan birilerinin olmasına bayılıyorum."

Lee Jong Suk kahkahalarla gülerken Jisung göz devirmemek için kendini zor tuttu.

"Neyse Jisung bugün de geç kaldığın için akşam geç çıkacaksın. Bakman gereken yeni dava dosyasını bilgisayarına yolladım. Onu da hızlı bir şekilde halledersin sen."

Lee Jong Suk tam masadan uzaklaşırken Jisung yerinden fırladı. Şansını denemesi gerekiyordu.

"Patron, aslında..."

"Evet Jisung?"

"Bir yıldır bana verdiğiniz her davayı çözdüm. Her dediğinizi yaptım. Ama neden buraya geldiğimi biliyorsunuz. Hazır olmadığımı söylemiştiniz. Ama artık hazır olduğumu biliyorum. Sayenizde bütün yöntemleri öğrendim. Artık sadece annemin davasına odaklanmak istiyorum."

Everything is not what it seems | Stray kidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin