İstanbul Beyefendisi - KeremxAltay

17

altayla altayın evinde oturuyorduk. evi boş olduğu için baş başa daha rahat ediyorduk. ben lipton içerken altay kola içiyordu. koltukta yan yana otururken altay kolunu omzuma atmıştı. bende bacaklarımı onun bacağının üzerine doğru atmıştım.

"ne alakası var altay ya!" dedim kaşlarımı çatarken icardi ve mert hakan hakkında konuşuyorduk. altay icardiye sövüyordu ama arkadaşımdı amk.

"yalan mı aşkım? ırz düşmanı şerefsiz kandırmış merti." dedi kaşlarını çatarak

"kandırma yok ki ortada, wandadan hoşlandığını söylemiş merte. aldatsa daha mı iyiydi yani?" dedim bu sefer kaşlarımı kaldırmıştım

"o ne ulan öyle? bir seviyorum bir sevmiyorum? sevmek mi oluyor yani bu?" dedi altay. gerilmeye başlamıştık alakasız bir şekilde

"aklı karışmış çocuğun, ayrıca vurmaya gerek mi vardı? yani laf falan atarsın da, bu kadarına gerek yoktu. üstelik icardi karşılık bile vermiyordu." dedim biraz geri çekilerek

altay tekrardan beni kendine çektiğin de "napsaydı çocuk? uslu uslu otursamıydı?" dedi mert hakanı savunurken

"ya ben öyle mi diyorum? düzgünce konuşabilirdi mesela?" dedim bende ona karşılık

"he yani benim aklım karışsa, başka birine kaysa aklım, sen benimle düzgünce konuşacaksın. iyi oldu bunu öğrendiğim." dedi alttan alttan gülerek

"ne diyorsun gerizekalı herif!" dedim bacaklarımı bacaklarının üstünden çekerken

"ne oldu ya? ne dedim?" dedi kafasını sallarken

"ananın amını dedin." dedim sinirle ve ayağa kalktım gitmek için.

altay kolumdan tutarak beni geri koltuğa oturturken "hayırdır nereye?" dedi hala gülüyordu şerefsiz.

"siktir git altay şurdan ya. bıraksana gidicem ben." dedim elimi kolundan kurtarmaya çalışırken

"bozma o ağzını terbiyesiz." dedi bir eliyke ağzıma yavaşça vururken

hala elinden kurtulmaya çalışmaya devam ettiğim de beni koltuğa iyice yaslayarak iki elimi de tutarak üstüme çıktı.

"napıyosun be?" dedim şaşkın sesimle.

"gitmeni engelliyorum." dedi çok normal bir durumdaymış gibi. 1.98 adam kucağıma çıkmıştı resmen amk.

"insene lan üstümden." dedim kaşlarımı çatarak

dilini şıklatarak kaşlarını havaya kaldırdı hayır anlamında. gözlerimi kısarak güldüm ve "pasif misin altay? aktif zannediyordum seni." dedim şaka yaparak

"sen ne istersen o olurum can parçam." dedi o da gülümserken

üstümden indiğinde geri yerine oturmuştu ama ellerimi hala bırakmıyordu. "tamam gitmicem merak etme." dedim yumuşarken. şerefsiz bir lafıyla tavlıyordu beni.

"şimdi gidip hem icardiyi hem de merti dövmem gerekiyor." dedi altay

"ne alakası var aşkım?" dedim bende ona karşı

"onlar yüzünden küstün bana." dedi açıklama yaparak

"onların ne suçu var. kafası karışan, aklı başkalarına kayan sensin sonuçta." dedim iğneleyici ses tonumla

altay alnıma öpücük kondurarak "benim ne gözüm, ne aklım, ne de kalbim senden başkasını tanır." dedi

böyle olur olmadık yerlerde romantiklik yapınca yiyesim geliyordu çocuğumu. aşkım benim ya, biriciğim.