26

859 70 43
                                    

altayın çık mesajıyla çıkmıştım, parka yürüyordum. hava soğuktu ve esiyordu. yağmur atıştırdığı için siyah hırkamın şapkasını kapatmıştım.

parka geldiğim de altayın bankta kollarını dizlerine yaslamış oturuyor olduğunu gördüm. yiğidoma bak be.

yanına ilerlediğim de hemen ayağa kalkarak bana sarılmıştı. sarılmasına karşılık vermediğim de anladı bir şeyler olduğunu.

şapkamı açarken yüzüne bakmıştım. kaşları çatık bir şekilde bakıyordu bana. "kerem noldu aşkım? korkutma beni." dedi endişeli çıkan sesiyle

"altay ben ayrılmak istiyorum." dedim direkt olarak. nasıl bir bahane uyduracağımı düşünmemiştim. gelişi güzel konuşacaktım.

"ne? ne diyorsun kerem?" dedi gülmeyle gülmemek arasında gelip giderken.

"duydun altay." dedim ciddi sesimle

"kerem çocuk oyuncağı mı bu allah aşkına? o ne öyle ben ayrılmak istiyorum?" dedi kaşları hala çatıktı ama şaka zannediyordu.

"ayrılmak istiyorum. eskisi gibi duygular hissetmiyorum sana karşı artık." dedim ciddi yüz ifademle. hayatımın rolünü yapıyordum şuan amk

"aşkım noldu bir anda? ne değişti kerem? daha iki gün önce her şey iyiydi." dedi altay titreyen sesiyle. ağlamamak için tutuyordu kendini aynı benim gibi.

"istemiyorum artık, zorlamanın anlamı var mı?" dedim hala ifadem çok ciddiydi

"kerem yapma böyle kurbanın olayım." dedi bir damla yaş düşerken gözünden.

yutkunduğum da "ne yapmayayım altay?" dedim. karşımda böyle durmaya ve ağlamaya devam ederse dayanamazdım.

"hiç bir sebep yokken ayrılıyorsun benden, seviyorsun beni biliyorum." dedi kendinden emin sesiyle

"söylüyorum ya altay eskisi gibi hissetmiyorum." dedim tekrar ederek kendimi

altay ellerimden tuttuğun da "yalan söylüyorsun, sevmeyen insanın gözleri böyle bakmaz, bakamaz." dedi sesi yalvarır gibiydi

"altay ikimiz için de zorlaştırma bunu." dedim bende yalvaran ses tonumla. az kalmıştı kendimi bırakıp teslim olmama. altay için dayanıyordum.

"gözlerime bakarak sevmiyorum seni de o zaman." dedi altay gözlerimin en derinine bakarak

yutkunduğum da boğazım düğümlendi. bunu söylersem geri dönüşü yoktu. ikimizin de çekeceği kalp acısının yani. ya şuan bizi düşünecektim ya da altayın geleceğini. altay için kendimden bile vazgeçerdim. altayın yanımda olmasını istesem bile yapamazdım.

kısa bir sessizlikten sonra ellerimi ellerinden çektim ve gözlerine baktım. çok sevdiğim kahvelerle buluştuğunda gözlerim belki de son kez bakıyordu bu gözler bana böyle güzel bir şekilde.

"sevmiyorum seni." dedim güçlü tutmaya çalıştığım sesimle. sesim kısık çıksa da altay için yeterliydi

son bir kez baktı gözlerime hayal kırıklığıyla. gözlerinden akan yaşı sildiğin de ensemden tutarak alnımı öptü nazikçe.

"görüşürüz kerem." dedi ve arkasına bakmadan gitti. altayın gitmesiyle beraber göğsüm sıkıştı.

banka çökerken ağlıyordum. hıçkırarak ağlarken kalbim sıkışıyordu. sanki altay giderken kalbimi söküp götürmüştü.

elim göğsüme giderken nefes alamadığımı hisettim. gözlerimden yaşlar durmadan akıyordu. derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım. bunu kendime ben yapmıştım ama altay için değerdi.

yaklaşık 3 saat orda oturup ağlamıştım. altayın beni bıraktığı yerdeydim hala. biraz sakinleştiğimi hissederken evin yolunu tuttum.

eve girdiğim de annemin sorularını es geçerek odama girip kapıyı kitledim. kendimi yatağa attığım da tekrardan ağlamaya başlamıştım. canımdan çok sevdiğim altayı bırakmıştım.

altayın güzel bakışları değmeyecekti bir daha gözlerime. altayın aşk dolu sözcüklerini
duymayacaktı bir daha kulaklarım. onu bu kadar severken çok zordu.



neler düşünüyorsunuzz canlarım

ay şu ayrılma sahnesini eski sevgilimle yaşadım amk tabii ayrılalım diye ısrar edınce tmm dedı gıttınqgagsgw

İstanbul Beyefendisi - KeremxAltayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin