"WOW" Sinyali

124 7 3
                                    

"Belki de bizimle iletişim kurmaya çalışan zeki yaşam formlarından ilk mesajı biz almalıyız." düşüncesiyle NASA 1960 yılında dünya dışı zeki yaşamı araştırmak amacıyla SETİ projesini başlattı. Uzaya radyo sinyalleri göndermek ve sayısız gezegenlerden gelme ihtimalini düşündüğümüz sinyalleri alarak çözme yoluna gitme, Dünya Dışı uygarlıkları tanıma yolunda atılmış olumlu bir adımdır.

"Dünya Dışı Varlıklardan"dan gelmesi olası radyo dalgalarını dinlemek amacıyla kullanılan Dünyanın belli başlı radyo teleskopları şunlardır:

* The Arecibo İonospheric Observatory, Porto Riko.
* National Radio Astronomy observatory, Green Bank- West Virginia.
* Eski Sovyetler Birliği'ndeki sekiz tabaklı radyo teleskop.
* Kafkaslardaki büyük radyo teleskop.
* ABD'de SETİ Projesi'nde 1979 yılından itibaren kullanılmaya başlanan çok duyarlı radyo teleskoplar.

Bunlardan en büyüğü Arizona'daki radyo teleskoptur.

Bütün dinlemelere rağmen yıllarca uzaydan hiç bir radyo dalgası alınamadı. Taki 1977 yılına kadar.

15 Ağustos 1977

Seti'deki bir bilgisayar tam da aradıkları bir şeyi işaret ediyordu. Başka bir yıldızdan gelen güçlü bir radyo sinyali. Ohio Eyaleti radyo teleskopunda görevli bir araştırmacı "wow" sesi olarak tanımladığı bir sinyal aldı. Sadece 72 saniye süren sinyal, Dr. Dr. Jerry R. Ehman tarafından Ohio Devlet Üniversitesi'ne ait Big Ear (Büyük Kulak) radyoteleskopunda dar bantlı bir radyo sinyali olarak tespit edildi. Sinyal, dünya dışı, hatta güneş sistemi dışı kökenli sinyallerden beklenen tüm özelliklere uyuyordu. Medya tarafından büyük ilgi gören sinyal, tüm çabalara karşın tekrar tespit edilememiştir. Sinyalin yıldızlararası sinyallerden beklenen özelliklere tamı tamına uymasına şaşıran Ehman, bilgisayar çıktısındaki izini daire içine almış, sayfa kenarına "Wow!" (İngilizce hayret ünlemi, "vay!") yazdı. Bu ünlem, daha sonra sinyalin adı haline geldi. *Medyada çıktının resmi var.*

Teknik ayrıntılar

*Yazar notu: Burayı okumasanız da olur, ben bir şey anlamadım açıkçası.*

Daire içine alınan "6EQUJ5" kodu, sinyalin yoğunluk değişimini göstermektedir. Boşluk 0 ila 0,999 arası yoğunluğu, 1 ila 9 rakamları kendilerine karşılık gelen 1,000 - 9,999 arası yoğunlukları, harflerse bunun üzerindeki yoğunlukları (A=10,000-10,999, B=11,000-11,999, vs.) göstermektedir. "U" değeri, bu teleskopla tespit edilen en yüksek yoğunluktur (30,000-30,999 arası). Buradaki "yoğunluk", bir birimi değil, sinyal/parazit oranını verir. Parazit, belli bir bantta geçen birkaç dakika içinde tespit edilen miktarın ortalaması olarak ölçülür.

Sinyalin bant genişliği 10 kHz'in altındadır (çıktıdaki her sütun 10 kHz genişliğinde bir kanala tekabül etmekte olup, sinyal sadece tek bir sütunda görülmektedir). Frekans olarak 1420,356 MHz (J. D. Kraus) ve 1420,456 MHz (J. R. Ehman) değerleri öne sürülmüştür. Bu değerlerin her ikisi de 1420,405 MHz'deki hidrojen hattına yakındır. İki eşlek konsayısı öne sürülmüştür:
Bahar açısı = 19s22d22s ± 5s
Bahar açısı = 19s25d12s ± 5s
Yükselim (her iki konsayı için) = -27°03' ± 20' (tarih başı B1950.0).

Gökyüzünün bu yöresi, Yay Takımyıldızı'nda, 5. kadirden yıldız Chi-1 Sagittarii'nin yaklaşık 2,5 derece güneyinde yer alır.

Big Ear teleskopu sabitti ve gökyüzünü taramak için dünyanın ekseni etrafındaki dönüşünü kullanıyordu. Dünyanın dönüş hızında, Big Ear'ın gözlem penceresinin genişliği dikkate alındığında, teleskop gökyüzündeki belli bir noktayı tam olarak 72 saniye boyunca tarayabilmekteydi. Bu nedenle bir dünyadışı sinyalin 72 saniye sürmesi beklenirdi, sinyal ilk 36 saniye boyunca güçlenmeli, daha sonra zayıflamalıydı - bu süreler, Wow! sinyalinin süresiyle tamamen örtüşür.
Dolayısıyla, Wow! sinyalinin gerek uzunluğu, gerekse süresi, dünyadışı bir kaynağa işaret etmektedir.

İLGİNÇ DEDİLER GELDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin