"Uzun bir aradan sonra tam gaz devam!"
Öncelikle poltergeist kelimesinin ne anlama geldiğini açıklamalıyım. Poltergeist kelimesini sözlükte çevirince karşımıza öcü, paranormal gibi kelimeler çıkıyor.
Belki de şimdiye kadar kayda geçmiş paranormal olayların içinde en meşhur poltergeist vakalarından biri Kuzey Londra’daki Enfield olayıdır.
Olaylar başladığında boşanmış bir anne olan Peggy Harper ve dört çocuğundan oluşan beş kişilk aile Einfield’daki 3 odalı bir evde yaşıyorlardı. Hadiseler Ağustos 1977′de çocuklardan ikisi olan Janet ve Pete’nin annelerine yataklarının kendi kendilerine hareket ettiklerini söylemesiyle başladı. Peggy çocukların yatak odalarını araştırdığında yatakları her zamanki yerlerinde görünce çocuklarının hikaye uydurduğunu düşünmüştü.
Ancak bir sonraki gece çocuklar tekrar annelerini çağırıp bu seferde odalarının içinde hışırtılar duyduklarını söylemişlerdi. Bu hışırtılar çocukların tarifine gore bir sandalyenin odanın içinde boydan boya sürüklenerek hareket ettirilmesine benziyordu. Peggy onları rahatlatmak için sandalyenin yerini değiştirip ışığı kapatıp odadan çıkmaya hazırlandığında aynı sesi o da işitir. Işığı tekrar açtığında ses durur. Ancak kapadığında sesi tekrar duyar. O anda olanlar Peggy’nin gözü önünde gelişerek devam edecektir. Duvardan dört defa yükses sesli vuruş duyulur ve şifoniyer kendiliğinden hareket eder. Peggy’nin şifoniyeri tekrar yerine duvarın kenarına itmesi bir işe yaramaz ve şifoniyer tekrar hareket eder. Peggy’nin ikinci kez şifoniyeri yerine itmeye çalışması sonuçsuz kalır ve soğukkanlılığını bir anda kaybeden Peggy çocuklarına yataktan çıkmalarını söyleyerek hep beraber yardım istemek için komşularına koşarlar.
Komşuları evi araştırdıklarında aynı vuruş seslerini onlarda duyarlar. Evi ve bahçeyi araştırmaları sonuçsuz kalır ve bunun üzerine polise başvururlar. Polis geldiğinde aynı sesleri duyar hatta polis memurlarından biri, bir sandalyenin kendi kendine hareket ettiğine şahit olur.Olaylar çoğalarak devam eder. Fenomene aile dışından bir çok kişi şahit olur. Yerel din adamı polis yerel medyum ve Daily Mirror gazetesinden gelen muhabirler de bu şahitlerin arasındadır. Sonunda Psişik Araştırma Derneği üyelerinden Maurice Grosse’le olayı araştırması için bağlantı kurar. Grosse Harper ailesinin evinde kaldığı ilk günler içinde herhangi bir olay olmaz. Birkaç gün sonra çocukların odasındaki bir sandalyenin bulunduğu yerden kaldırılıp fırlatılmasıyla olaylar başlar. Olay olduğunda çocuklardan biri odada uyumaktadır. Sandalyeyi yerine geri koyarlar. Birkaç saat sonra olay tekrarlandığında evde kalan fotoğrafçılardan biri hareketin fotoğrafını yakalar.
Olay Daily Mirror gazetesinin ön sayfasına yansır ve Londra’daki ana radyo istasyonlarından biri Peggy Grosse ve olaya şahit olan komşularla birlikte iki buçuk saat süren bir gece programı yapar. Program boyunca olay konuşulur. Harper ailesi gittikçe ünlenir ve Enfield olayı gün geçtikça daha da ilgi çeker. Yazar Guy Lyon da Grosse’nin sona ermeden evvel iki sene süren garip olayı incelediği araştırmasına katar.
Olayların devam ettiği iki sene boyunca duvarlardaki vuruş sesleri neredeyse günlük olan olaylar haline gelmiştir. Mobilyalar kendi kedilerine hareket eder ve merdivenlerden aşağı fırlatılırlar. Objeler odanın bir ucundan diğer ucuna uçar. Çarşaflar ve battaniyeler kendiliğinden yataklardan sıyrılır. Yerlerde nerden geldiği belirsiz su birikintileri oluşur. Çocuklar yataklarından kaldırılıp odanın diğer köşelerine fırlatılır ve bunun gibi bir çok hadise gerçekleşir. Çocukların uğradığı saldırılara Peggy çoğu kez şahit olur.
Aktivitelerin çoğu görünüşe göre 11 yaşındaki Janet’te odaklanmıştır. Janet odanın içinde oradan oraya fırlatılır, perdeler boğazına dolanarak boğmaya çalışırlar. Bir süre sonra Janet garip kalın bir erkek sesiyle konuşmaya başlar. Söylediği şey adının Bill olduğu ve o evde öldüğüdür.
Doktorlar ve psikiyatristler aileyi muayene ederler. Gerçekten de kalın erkek sesi Janet’in boğazından gelmektedir. Kalın erkek sesiyle saatlerce konuştuğu halde normal sesine dönebilmesi ve boğazında zorlanmaya dair herhangi bir zarar görülmemesinin sebebi açıklanamaz. Janet akıl sağlığı ve psikolojik durumunda anormallikler olup olmadığı incelenmek üzere 6 hafta güney Londra’daki Maudsley Hastanesine testlere tabi tutulur. Hiçbir anormallik bulunamaz. Ancak Janet’in yokluğunda evdeki hadiseler durmuştur. Bunun üzerine bütün şüpheler Janet üzerine yoğunlaşır.
Çocukların odasına gizli kamera yerleştirilir ve bunlardan biri Janet’i elleriyle kaşığı eğip sonra da demir bir çubuğu eğmeye çalışırken görüntüler. Psişik Araştırma Derneğinden gelen diğer araştırmacılar Jane’in odasını araştırmak istediklerinde yüzlerini çocuklardan öteye çevirmeye zorlanırlar. Çocukların gülüşleriyle birlikte objeler havada uçarak araştırmacılara çarpar. Araştırmacılar çocukların yüzlerini çarçaflara gizlemelerinin sebebini yaptıklarının görülmesini istememelerin olduğunu düşünürler.
Araştırmacılardan biri olan Anita Gregory çocukların amcalarının olaylara Janet’in sebebiyet verdiğine inandığını idda eder. Amcaya göre Janet küçüklüğünden beri ilgi çekmeyi ve insanları korkutmayı sevmektedir. Ona göre fenomenin sebebi Janet’tir.
Her şekilde olaylar iki uzun senenin ardından aniden kesilir. Sorular ise cevapsız kalır. Belki gerçek bir fenomen ya da çocuklar tarafından yaratılmış bir yalan veya her ikisinin karışımı da olabilir. Çoğu kişinin kanısına göre belirsiz nedenlerle fenomen başlar ve bir süre sonra biter ilgi çekmek isteyen çocuklar fenomeni kendilerince devam ettirir. Yine de fenomenin iki sene sonra aniden sona erip ailenin normal yaşama dönmelerine izin vermesi akıl karıştırıcıdır.
Sahte veya değil, Enfield hâlâ ilgi çeken ve araştırmacıların kafasını meşgul eden en ünlü paranormal olaylardan biridir.