Hepsini ayrı ayrı yayımlarsam sıkılacağınızı düşünüp tek bir bölümde yayınlamayı tercih ettim. İyi okumalar.
Psikoloji insan davranışı ve doğasıyla ilgili olan zihinsel süreçleri inceler. Psikoloji bilimi tarihinde dikkate değer birçok deney vardır. Bazı deneyler, kabul etmek istemeyeceğimiz fakat en azından alçak gönüllü olmamıza yardımcı olan; insanların düşünce ve davranışları hakkında yol gösteren önemli araştırmalardır.
İşte şu ana kadar insan psikolojisini anlamak için uygulanan en etkili, hatta biraz da korkutucu 11 deney...
11. "Sineklerin Tanrısı" Sosyal Kimlik Deneyi
Robbers Cave deneyi, Oklahoma devlet parkında 11 yaşındaki erkek çocuklardan oluşan iki grupla yapılmıştır. Deney, insanların nasıl kolayca grup kimliğine adapte olduğunu ve grubun dışındakilere önyargı ve düşmanca tavırlar göstererek dejenere olduğunu gösteriyor. Araştırmacı Muzafer Sherif 3 seri deney yapmıştır. İlk deneyde gruplar ortak bir düşmana karşı bir araya getirilir. İkinci olarak gruplar araştırmacılara karşı bir araya gelir. Son olarak da deneyde gruplar birbirlerine karşı pozisyonda olurlar.
10. Standford Hapishane Deneyi: Gücün Etkisi
Çok eleştiri alan bu deneyde araştırmacılar insanın kalbindeki şeytani derinlikleri su yüzüne çıkartmış ve kısa bir süre sonra deney sonlandırılmıştır. Psikolog Philip Zimbardo, katılımcılarını "mahkum" ve "gardiyan"lar olmak üzere iki gruba ayırır. Deney Standford Üniversitesi'nin bodrum katında oluşturulan yapay bir hapishanede gerçekleştirilir. Mahkumlar önce tutuklanıp, tüm giysileri çıkarılarak aranmış, saçları traş edilmiş ve diğer suistimallere maruz kalmıştır. Gardiyanlara ise jop vermiştir. Mahkumlar ikinci günde isyan eder ve buna karşın gardiyanların yanıtı hızlı ve şiddetli olur. Çok geçmeden, gardiyanlar kendi rollerini diğerlerini kışkırtarak ve suistimal ederek tamamen benimser, mahkumlar ise daha uysal ve itaatkar davranır. Bu deney insanların şeytani eğilimlerini doğrulayan bilimsel kanıtlardan biridir. Deneyin 14 gün sürmesi tasarlandığı halde, artan şiddet sebebiyle 6 günde bitirilmiştir.
9. Otoriteye İtaat: İnsanın Zalimleşmesi
1963'te psikolog Stanley Milgram, insanlara zarar verilmesi emredildiğinde insanların otoriteye olan itaat eğilimlerini test etmek için bir deney düzenler. Dünya halen İkinci Dünya Savaşında Almanya'da korkunç şeylerin nasıl gerçekleştiğini merak ediyor. Milgram'ın denekleri "öğretmen" ve "öğrenciler" olarak ikiye ayrılır. Öğretmenler yanlış cevapladıklarında öğrencilere elektrik şoku verirler. Daha kötüsü, onlara yanlış cevaba devam edildiğinde şokun artırılması söylenir. Başka bir odada olduğu için görünmeyen fakat çığlıkları ve haykırışları duyulan öğrencilere rağmen(aslında hepsi sahte), laboratuvar görevlileri emrettiklerinde öğretmenler daha şiddetli şok vermeye devam eder. Hatta öğrencilerin bilincini kaybettikleri söylendiğinde bile devam ederler! Sonuç? Sıradan insanlar otoritenin emirleri doğrultusunda her türlü etik ve ahlak dışı şeyler yapabilir hale gelebiliyor.
8. Uyum: Yalan Söyleyen Gözlerine İnanma
Grup dinamikleri ve önyargılarını ele alan sosyal kimlik kuramı psikologları, grup üyelerinin aralarındaki uyumu sağlamalarının ne kadar doğal olabileceğini incelediler. 1951 yılında Solomon Asch, bireysel yargının grup tarafından ne kadar etkilenebileceğini belirlemeye koyuldu. Test esnasında üniversite öğrencilerinden, kesin yanlış cevap veren (rol yapan) diğer katılımcıların ardından bir karar vermeleri istendi. Sonuçta katılımcıların yarısı kendilerine sıra geldiğinde aynı yanlış cevabı verdiler. Katılımcıların %25'i yanlış cevap verenlerin egemenliğini reddederken sadece %5'i her zaman kalabalığı takip etmiştir. Bulgulara göre insanların üçte biri doğru bildiklerini görmezden gelip grubun ısrar ettiği yanlışı seçiyor. Bir kişi grubun etkisi altındayken sizce başka neler yapabilir?