Astral seyahat kavramı okültizm ve teozofi kapsamında kullanılan bir kavramdır. Bu anlayış; parapsikoloji olayına inanan adamların esiri beden veya astral beden olarak adlandırdığı, ince madde olarak gösterilen maddelerden oluştuğu söylenen bedenle yapılan bir tür seyahattir.Bu sırada yaşandığı söylenen deneyimleri ifade eder.
Astral seyahat insanın bilinci yerindeyken, fiziksel bedenin dışında ve başka mekanlarda gerçekleştiği söylenen bir süreçtir. Bu olayın öteki beden dışı deneyimler arasında özel bir yeri olması insanın bunu iradesi dahilinde gerçekleştirebilmek bildiği iddiası ve deneyim sırasında bilinçli olunmasından kaynaklanmaktadır. Bedenden ayrılan ruhun bedenle ilişkisini koparmadan bir başka boyuta geçmesi ve vücudun dışında seyahat edebilmesi olarak da tanımlanan astral seyahat, seyahat ederken ruh da, beden de belli faaliyetler gösterir. Tüm yük zihinde değildir ve ruhun da belli görevleri vardır.
Konuyla ilgili olarak söylenenlere göre ruh, fiziksel bedenle ilişkisini kesmeden başka bir şehre, başka bir ülkeye, hatta uzak gezegenlere veya galaksilere bile gidebilir. Duvarlar, camlar, kapalı kapılar gibi fiziksel nesneler ve mesafelerin astral beden için sorun olmadığı ileri sürülür. Birçok kişi astral yolculuk denemesini tehlikeli bulur. Bir düşünceye göre de ruhun bedenden ayrılması mümkün değildir; astral beden olarak gösterilen form ruhun kendisidir.
Astral seyahatin mantığı; Astral Seyahat, uykunun bilinçli yapılmış halidir. Yatmaktan teorik olarak hiç bir farkı yoktur. Bu yüzden geri dönememe gibi bir ihtimali ortadan kalkar. Tıpkı her gece yatmadan önce ya yarın sabah uyanamazsam demediğimiz gibi Astral da geri dönmezsem diyemeyiz. Aslında her gece hepimiz astral seyahat ediyoruz ama bilinçsiz olduğumuz için hatırlamıyoruz. Amacımız bilinçli olarak yapmak ve yaşadığımız şeyleri akılda tutmaktır.
Astral seyahate çıkabilmek için başka bir şeye odaklanmış olmak gerekir. Tıpkı beynimizin bizi gece yatmadan önce dinlenelim diye uykuya yöneltmesi gibi. Bunu sağlayabilmenin en güzel yolu da sırt üstü bir pozisyonda yatağa uzandığımızda gözlerimizi yumduğumuzda bir hayal kurmamız ve beynimizin bize az sonra yöneltecek olduğu senaryonun yazarlığını beynimize havale etmememiz olabilir.
İnsan beyni sırt üstü yatınca ve gözlerimizi kapatınca bizim yatacağımızı düşünür ve uykuya hazırlar kendini. Oysa bizim uykumuz yoktur. Beyni aslında bir şekilde aldatmış oluruz. Bu esnada alakasız şeyler düşünürsek başka şeylere dikkatimizi verirsek beynimiz yerine ruhun kontrolünü biz ele geçirmiş oluruz. Astral seyahate çıkmışsanız çıktığınızda yapmanız gereken kendinize telkin vermenizden başka duygular hissetmenizdir. Hissetmek ve düşünmek farklı şeylerdir.
Astral seyahat, uykunun bilinçli yapılmış halidir. Bilinç kendinize tamamen hakim olmaktır. Kontrol sizdedir o kadar sizdedir ki uyurken yattığımızı bilir, rüya görürken rüya gördüğünüzü bilir, canınız istediği anda birden uyanabiliriz. Çünkü aslında bilinçli bir insan hiçbir zaman uyumaz.
Medyadaki videoyu izlemenizi öneririm.