Vampirlerle ilgili birçok bölüm paylaştım ve eminim ki hâla bana inanmayan vardır. Son defa vampirleri anlatacağım ve gelecek bölümde gerçek bir vampirin hayatından bahsedeceğim. Ben, öyle gizli sitelere girebilecek kadar yetenekli değilim. Bu yazdıklarımı internette bulabilirsiniz. Her şeye inanılmaz tabi, neye dayanarak bu paylaştıklarıma inandığımı da bu bölümde söyleyeceğim. İyi okumalar.
VAMPİRLER VAR MI, VARSA NEREDELER?
Vampirler gerçektir. Vampirler var ve yaşıyorlar. Bu bir düşünce alanı ve alternatif bir realite. Öyle bir realite ki, günlük yaşamın içine tamamen nüfus etmiş durumda.
Zamanınızı rutin işlerle uğraşarak geçiriyorsunuz yani yemek, içmek ve rahatlamak gibi. Komşu dairenizde, yandaki apartmanda ya da evde veya yakın bir kasabada, kentte çok farklı bir yaşam sürdüren biri olabilir. Bu yaşam, gizli bir yaşamdır. Çünkü bir yaşam realitesidir. Kimler bu realitenin içindeler?
Öncelikle onlar vampir olarak yaşıyorlar. Tamamen gerçekler, bizim gibi etten ve kemikten oluşmuşlar. Bazıları tek başına yaşıyor, bazıları gruplar halinde. Kurbanları var, avcıları ve araştırmacıları var.
Vampir realitesi kaleydoskop gibidir, çok yüzlüdür. Temelde sabit kalmak şartıyla, rengini ve şeklini sürekli değiştirir. Bakan kişi sürekli değişen şekiller görür.
Bu belki sıradan bir yaşam için de geçerli olabilir. Biz her ne kadar kolektif ve tanımlanmış bir evrende yaşıyor olsak da her birimiz kalbimizin derinliklerinde bir tutam inanç ve gerçeklik taşırız. Bu bizim kişisel evrenimizdir, görünümlerin bireylere göre şekillenen perspektifleridir.
Her birey sonuçta gördüğü gerçeğe göre yaşar. Vampir realitesine girerken öncelikle onların eşsiz perspektiflerini görürüz. İşte bu, onların öz gerçeğidir.
Vampir realitesi, bir başka vampir realitesinden farklıdır. Burada doğru veya yanlış yoktur, farklılıklar vardır. Bazıları tüm zamanlarını vampir realitesini yaşayarak geçirirken; bazıları rüyalarında ve fantezilerinde o alanda gezinirler. Ve bilinmeyenle bir anda buluşurlar.
Vampir realitesini ziyaret etmek olasıdır. Şimdi oraya gidiyoruz ve yaşamlarından kesitler göreceğiz. Vampirler, kurbanlar, avcılar, araştırmacılar ve hayalciler. İşte oradalar.
Bunları ben söylemiyorum. Bunları, Rosemary Ellen Guiley söylüyor. İşte, vampirlerin gerçekliğini bana gösteren kişidir.
Kendisi belki de dünyadaki tek vampir araştırmacısı. Neredeyse dünyanın yarısını dolaşarak, yaklaşık bin sayfalık bir dosya oluşturdu. Çeşitli ülkelerde yüzden fazla vampir derneğiyle görüştü. Elde ettiği sonuçlar öylesine ilginçti ki, öğrenim kurumları tarafından kullanılmak üzere ciddi ödemeler yapılarak satın alındı.
Webster sözlüğünü açtığınızda vampir sözcüğünün karşısında şu yazar: "Ölü bir insanın canlanmasına veya geceleri mezardan çıkmasına inanmak, vampirler uyuyan insanların kanlarını emerler."
Guiley, sondaki uyuyan insanların kanlarının emilmesini saçma ve yalan olduğunun üzerinde durup, ekliyor:
"Aslında tümü saçma, kimse vampir tanımını tam anlamıyla yapamaz. Genelde filmlerden ve kitaplardan etkilenilir. Ortada hep ölümsüz, fiziksel ve seksüel yönden çok güçlü, yapmacık, geceleri yaşayan ve doğaüstü yaratığın olduğu sanılır. Bu saçma inançlara göre bir vampir, kötülük doludur. Çünkü insanların kanlarını emerek yaşamını sürdürür. Oysa kan, doğaüstülük ve ölümsüzlük için işe yaramaz. Sonuç olarak bütün bunlar vampir folklorundan kaynaklanır ve gerçeklikten uzaktır. "
