Sessizdi çığlıklarım. Bağırıyordum boğazımın acımasına rağmen . Terlediğimi hissediyorum . Hani bir insan kendini boşlukta hisseder ve üzgün olur ya ,ha işte benim ki bir iki kelime farklı sadece. Hiçbirşey hissedemiyorum. Hissizlik nasıl birşey ki ? Peki ya ölüm ? O nasıl bir acı ? Nasıl bir terk ?
Arkandakileri düşünmeden ilerleyiş , sessiz çığlıklar , içlerde kopan o fırtına. Hortumu da vardı sanki. Herşey tek tek uçuyordu ellerimden . Büyük fırtına dindiğinde ne kalır ellerinde : ya benliğinde kaybolanlar ya da yokluğunda yıkılanlar .
Ve evet ben yokluğunda yıkılanlar bölümündeyim . Annem ,annem intihar etmisti . ikinci günü yalnızlığımın . Üzüntüm nefrete bıraktı kendini . Sırf babam bile diyemediğim o adam için bırakıp gitmişti beni .
Cenazeyi çocukluğumun geçtiği yere İzmir 'e göndermiştik. Bende gitmek için hazırlanıyordum .Valizimi hazırlamak için dolabıma yöneldim . eşyalari valize tıkıştırmıştım. Üstüme rahat birşeyler giydim .
Artık güçlü olacaktım. Annem beni bırakmış olsa da ben onu bırakmayacağım. Ağır adımlarla aynanın karşısına geçtim .
Ağlamaktan kızarmış olan mavi gözlerim , karışmış sarı saçlarım. Bitkin olduğum her halimden belliydi. Ne kadar güçlü gözüksemde aslında bir hiçtim.
Son kez evime baktıktan sonra valizimi alıp kapıya yöneldim. Gitmek istiyordum bu şehirden. O adamdan uzaklaşmak. Kapıyı buraya geri dönüşüm olmayacağını bilerek sertće kapadım. Evet geri dönmeyecektim. Bütün herşeyi unutacaktım .
Taksi çağırmıştım çoktan. Gelmiş umuduyla hızlı hızlı indim merdivenlerden. Bahçe kapısını da kapayıp taksiye bakındım ama gelmediğini fark ettim. Neden böyle olurdu ki hep? Dizilerdeki gibi geliverse hemen .Yeni okulum , yeni evim , amcam, babanem alışabilirmiydim böyle yaşamaya ? Farklı bir yaşam annesiz ve hayırsız bir babayla.
Düşüncelerimden koparan şey yarim saattir beklediğim taksinin sesi.
Şoför valizimi almak için yanıma geldi. Birsey demeden kuruldum arka koltuğa. Soför gelince "Havaalanı" na dedim .İstanbul ' a herkesin bir hayranlığı vardır fakat ben nefret ediyorum bu şehirden. Issız sokaklarından , tecavüzcü pislik erkeklerinden , hatta istanbul gecelerindn . Kim korkmadan çıkabiliyor dışarı ? Düşünen varmıydı ki dışarıda yatan insanları ? Sevmiyordum işte . Kötüydü bu şehir . Her iyi insanı da yutuverirdi . Annemi de yutuverdi bu büyük girdap.
Bense hala tutunuyorum , direniyorum . o girdaba girersem sonumun annem gibi olacağını biliyorum. Bunları düşünmek şuan fark ettiğim akan göz yaşımdı sanki . Elinde olmadan katılmak birşeye .
"kızım iyi misin ?"
şoför seslenmisti .
Ellerimle göz yaşlarımı sildim . Burukça gülümseyerek
"iyiyim"
dedim. Bu kelime ne kadar çokk şey gizliyordu öyle . Benden ,annemden ve babam demeye utandığım o adamdan. Farklı düşünce sistemime girmiştim artık.
Annemin o kokusu gidermiydi burnumdan. Ya babam iyi olma yolunda yaptığı kötülüklere devam ediyormu ? Benim ki de soru iste hangi insan bildigi yoldan şaşar ki. Ben böyleydim işte. Kavgalar arasında büyüyen minik Aleda .Benim üzerimde annemin etkili olduğu tek konu ismimdi . Daha annemin karnındayken başlamış nazlanmalarım . Gerçi öyle derdi babanem . Soğuktu aramız onlarla ama sığınacak başka kapım yoktu.
Havaalanına geldiğimizi yeni fark etmiştim. Ücreti verdikten sonra çoktan çıkarılmıs valizimi de alıp kapıya yöneldim.
Birkaç işlem vardı ve ben bunları hallettim. Uçağın kalmasına daha vardı. Kahvalti yapmadığımı hatırlayıp kendime birşeyler aldım ve yedim. Uçağımın anons edilmesi üzerine kalktım ve uçağa yöneldim. Uçağa bindim. Arayanım olmadığı için telefonu kapayıp çantanın en derinlerine attım. Cam kenarında oturuyordum. Uçakta kemerlerin bağlanmasıyla ilgili bir komut verilirken yanıma biri geldi. Kim olduğuna baktığımda bir erkekti. Esmerdi . Allahım ong (o neydi gıı) . umursamaz şey seni .
Uçak hareket etmeye başlayınca gözlerimi kapadım. Evet itiraf etmeliyim hiç uçaga binmedim ve korkuyorum. Rezil olmamak için dudaklarımı kıpırdatarak dua ediyordum. Artık havadaydık . ilk önce sağ gözümü açıp camdan baktım. Sonra aklıma o çocuk gelince diğer gözümü de açtım. Hah birde yakışıklı, sempatik,tatlı bir bay ukalanın diline düşmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE AŞK
Genç Kız EdebiyatıCevap vermeyeceğinden emin olmak , şu hayatta en sık yaşadığım şeydi. Cevap verilmeyen kadın hep ben oldum. Birde sevilse de önemsenmeyen...