7-

1.3K 64 5
                                    

Mina, teneffüs zili çaldığında masasından kalkıp koridora çıktı. Başkaları oturmasın diye hızla koltukların oraya ilerledi. Ardından koşarak gelen Lina'yı görünce gülümsedi.
İkili birlikte koltuklara yerleştiler. Çok geçmeden Nazlı ve Serra da yanlarına geldi.

"Derste fizikçi birden birilerini ayağa kaldırıp soru sormaya başladı, salak adam ya hem anlatamıyor hem soru soruyor." diye söylendi Nazlı.

"Cidden ya. Neyseki bana sormadı."

"İyiki eşitçiyim ya, yazık size."

"Cidden ya sayısal ne iyy." dedi Lina da arkadaşının dediğine katılarak.

"Fen yok da matematik görüyorsun ama."
dedi Serra.

"Onu da yapamıyor ki." diyerek güldü Nazlı.

"Serra sınavdan önce anlatır bana hallederim ben." diye cevapladı.

Mina da "Ya bana kimse anlatmıyor ama uf, üvey miyim ben?" dedi.

"Evet." dedi Nazlı.

"Sana Batuhan anlatsın, iyi değil mi dersleri?"

"Aynen, anlatsın. Teşekkür alsa şükredecek o." dedi Mina.

Lina gülerek "Harbi ya, biz anlatalım bari." dedi.

"Okul çıkışında bir yere mi gitsek ya?" dedi Nazlı koltuğa iyice yayılırken.

"Gelemem ben." dedi Mina.

"Nedeen?"

"Denizle gideceğiz eve."

"Satıldık yani." dedi Serra.

Sohbetlerini bölen şey zilin sesi oldu. Nöbetçi öğretmen gelmeden sınıflarına dağıldılar.

Yerlerine oturduklarında Lina sırıtarak "Demek Deniz'le gideceksiniz." dedi.

"Ya ben öyle dedim de kızın haberi yok. Konusmadık aslında. Belki okul çıkışı görürüm diye."

"Salak mısın ya neyse belki görmezsin kızı. Bu aralar zaten bizle pek takılmıyorsun." dedi.

"Sizle gelmeme sebebimi biliyorsun. İstediğimden değil, annem..."

"Tamam, biliyorum. Özür dilerim." dedi Lina.

"Sorun değil bosver. Neyse bi ara beraber gideriz zaten." dedi gülümseyerek.

Lina yalnızca kafasını sallayarak karşılık verdi.

...

"Merhabalar hanımefendi, yolculuk nereye." diyerek kolunu Mina'nın omzuna attı Batuhan.

"Sen nerden çıktın be?" dedi şaşkınlıkla.

"Seni görünce geldim işte." dedi Batuhan sırıtarak.

"Hoşgeldin de ben yürüyerek gideceğim."
dedi Mina.

"Beraber gidelim olmaz mı?"

"Olurr."

Birlikte yürümeye başladılar. Sohbet edip gülüşerek yollarına devam ediyorlardı ki Deniz'in okulunun önüne gelince durdular.

"Niye durdun?" diye sordu Batuhan.

"Birine bakıyorum."

Gözleri biraz etrafta dolaştıktan sonra. Okul kapısının biraz ilerisinde siyah hırka ve siyah eşofman giymiş elindeki sigarasını yakan Deniz'i gördü. Sigaradan bir nefes alırken gözleri Mina'nın gözlerini buldu. Mina gülümsedi, o ise karşılık vermedi. Batuhan'a dönerek "Sen gider misin? Ben Deniz'i gördüm, yanına gideceğim."

"Hay amk yine mi bi kız uğruna satıldık." dedi uflayarak.

"Lütfeeen, sonra sana bir şey ısmarlarım." dedi Batuhan'a dönerek.

"Tamam hadi git. Affediyorum." dedi ve gülümsedi.

Yanından el sallayarak uzaklaştı. Mina okul kapısının oraya yaklaşırken Deniz hala duruşunu değiştirmeden direk Mina'ya bakıyordu.

"Selamm." dedu yanına ulaşınca.

Deniz "Yanındaki kimdi?" diye sordu.

"Ha o mu? Okuldan arkadaşım, Batuhan." diye yanıtladı.

"Anladım, yürüyelim mi birlikte?"

Mina sigara dumanından yüzünü buruştururken "Olur" dedi.

Deniz, onun sigaradan rahatsız olduğunu fark edip sigarasını söndürüp yere attı. Deniz, dünkü gibi onun elini tutmak istiyordu ama bunun çok saçma olacağını düşündüğu için yapamadı.

Birlikte yürümeye başladılar. İkisi de sessizliklerini koruyorladı. En sonunda Mina daha fazla dayanamayarak konuşmaya başladı.

"Günün nasıl geçti?"

"Normal." yine sessizlik.

"..." Deniz duraksayıp konuşmaya başladı. "Senin nasıldı?" Normal dedi onu taklit ederek.

Daha fazla konuşmadılar. İkisi de konuşmak, şu an içinde oldukları gergin ortamı bozmak istiyorlardı. Karşı yola geçmeleri gerektiği için kaldırımın ucunda beklediler. Birden Mina yola doğru ilerledi. Önünden hızla geçen arabayı umursamayarak adımladı yola doğru. Deniz kolunda tutarak onu geri çekti. ,

"Dikkatli geç, önüne baksana. Ya bir şey olsaydı." dedi hızla konuşarak.

"Sorun olmaz, ben genelde geçiyorum böyle. Benim yolda olduğumu görünce durmak zorundalar zaten. Göz göre göre çarpacak değil ya?" dedi oldukça rahat bir tavırla.

"Ya durmazsa."

"Duruur." dedi.

"Yine de yola atlama, en azından tek başınayken yapma."

Arabalar için kırmızı ışık yandığında birlikte karşıya geçtiler. Deniz elini hala Mina'ın elinden çekmemişti.  Mina halinden memnun görünüyordu, o da elini çekmeden yürümeye devam ettiler.

Deniz ellerini göz hizasına kaldırdı.

"Bilekliğin güzelmis." dedi.

"Cidden mi? Ben yaptım, istersen sana da yapabilrim."

"Olur. Aslında bir aralar ben de bileklik yapmıştım ama yapmıyorum ne zamandır."

Mina hevesle "Yaa, bir ara beraber yapalım madem." dedi.

"Olur yapalım."

Mina aralarındaki konuşma yine kendini sessizliğe bırakamasın diye aklına gelen her şeyden bahsediyordu. Deniz de gülümseyerek ona katılıyordu.

Mina'ın evinin önüne geldiklerinde ikisi de durdu. "Şey, o zaman yarın görüşürüz." dedi Mina.

"Görüşürüz." dedi Deniz. Mina arkasını dönüp evin kapısını açarken Deniz arkasından seslendi.

"Bir daha okul çıkışıma gelecek olursan haber ver. Seni beklerim."

"Tamam, heber veririm." dedi ve el salladı.

Kapıdan içeri girdiğinde ben nasıl haber vericem buna telefon numarası da yok dm de atamam, neyse ya diye düşündü.

Asansöre binip dairenin olduğu katı tuşladı. Sonrasında saate bakmak için telefonunu eline aldı. Ekranı açtığında gelen Instagram bildirimini gördü.

denisz.i seni takip etmek istiyor
bir yeni mesaj

Gördüğü bildirimlere gülümseyerek telefonunu cebine koydu

---

Hikayenin nereye gittigyle ilgili hicbir fikrim yok

Ben de deniz istiyoruum

Roads On My Leg | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin