24-

754 36 6
                                    

"Kimmiş?"

"Annem!"

Deniz kapıyı açtıktan sonra hızla oturma odasına girip üstünü giydi, o sırada Mina da üstünü giymeye çalışıyordu. Kapı iki kez tıkladığında Deniz koşarak kapıyı açtı.

"Hoşgeldin, erken gelmişsin." dedi nefes nefese.

"Evet, bugün yoğun değildik zaten. Gelirken markete de uğradım. Yemek yedin mi bugün?"

"Hayır."

"Ben sana bir şeyler ye demedim mi? Neyse hazırlarım ben şimdi." dedi annesi.

"Tamam."

Konuşurlarken oturma odasının kapısından Mina çıktı.

"Hoşgeldiniz." dedi. Gerginlikten resmi konuştuğunun bile farkına varmamıştı.

"Hoşbuldum, ne zaman geldin? Deniz de hiç haber vermedi." dedi Deniz'e imali bir bakış atarak.

Anne sence sana haber verecek durumda mıydım? Bir de erken gelmişsin.

"Birkaç saat oldu geleli. Haber vermeyi unutmuşum." diye yanıtladı Deniz.

"Ee ne yapıyordunuz bakalım?"

Mina, bu cümleyle kızarmaya başladı. Az önce yaşananlardan dolayı yanakları yanıyordu. Şu anda ise yüzünün tamamı kırmızılaşmıştı.

"Oyun falan." diye cevap verdi Deniz.

"Oyun dışında bir şey yapmıyorsun zaten."

"Ne alaka?" dedi Deniz.

"Tamam, her neyse ben üstümü değiştireyim sonra size yemek hazırlayayım? Kızım yemeğe kalır mısın?" son cümlesini Mina'ya dönerek söylemişti.

"Y-yok ben giderim şimdi. Annem aradı az önce zaten. Çıkayım ben en iyisi."

"Kalsaydın." diye ısrar etti annesi.

"Gideyim ben, annem merak eder. Bir dahaki sefere artık."

"Tamam madem ama yine de annene sor istersen."

"Anne tamam ısrar etme, gitmek istiyorsa gitsin." dedi Deniz.

"Evet." dedi kısık sesle Mina.

Deniz Mina'ya montunu uzatıp giyinmesini bekledi. Ardından "Görüşürüz." dedi Mina'ya el sallarken. "Görüşürüz."

Mina gittikten sonra Deniz oturma odasına girip hala açık olan televizyonu kapattı. Sehpadaki yiyeceklere baktı, soğumuşlardı.

Annesi kapıdan girip "Yemek hazırlayacağım yardım etmek ister misin?" diye sordu.

"Ben yemeyeceğim."

"Hayır öyle bir seçenek yok."

"Peki anne. Odama çıkıyorum ben, çağırırsın."

"Tamam, oyun oynama artık."

"Oynamam." dedi Deniz.

Odasına girip kapıyı kapattı. Kapattığı gibi de gözlerinden dökülen yaşlar bir oldu. Sağ eliyle gözünü ovuşturdu, yanağından akan gözyaşlarını sildi.

"Sikeyim neden ağlıyorum?" diye mırıldandı.

Derin bir nefes aldı, ağlaması hala devam ediyordu. Nefesleri daha da hızlandı, gözlerini tavana çevirdi. "Sakinim, sakinim, bir şey yok. M-mutluyum." dedi gülümsemeye çalışarak. Ancak ne gözyaşları duruyordu ne de titremesi. Sola doğru dönüp masasının olduğu tarafa ilerledi ve çekmeceyi açtı.

Roads On My Leg | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin