Mina evden çıkmış, Deniz'lerin evine doğru ilerliyordu. Sabahki konuşmaları, dün olanlar, yeni öğrendikleri... Hepsi çok fazla gelmişti. Kendini garip hissediyordu ama mutluydu aynı zamanda. Şu an başından beri ilgisini çeken, konuşmaya hatta arkadaştan öte olmaya başladığı kişinin evine gidiyordu.
Kapının önünde durup derin bir nefes aldı. Zile bastığında fazla beklemeden kapı açıldı. Asansörle en üst kata çıktığında açılmış kapıdan kendisini bekleyen Deniz'i gördü.
Gülümsedi. "Selam."
Girmesi için kapıyı iyice açarken "Hoşgeldin." dedi Deniz.
"Bi ara bana da gelmelisin." dedi Mina içeri girdiğinde.
"Gelirim. Odama çıkalım istersen." dedi üst katı gösterirken.
"Olur."
Deniz'in odasına girdi, içerisi dün akşamdan farklı değildi. Yavaşça ilerleyip yatağa oturdu.
"Ee şey, ne yapıyordun."
Deniz bakışlarını hala açık olan bilgisayarına çevirerek "Oyun." dedi.
"Günde kaç saat oynuyorsundur, ortalama?"
"Degisiyor aslında. Depresif dönemimde oyun oynamaya daha çok yatkınım. O zamanlarda on saati geçik oynadığım oluyor."
"Şu an peki?" Mina'nın merak ettiği asıl şey Deniz'in nasıl hissettiğiydi. Bu aralar daha kısa ve soğuk cevaplar verdiğinin farkındaydı. Onu böyle görmeye dayanamıyordu, hep gülsün neşeyle kendisiyle uğraşsın istiyordu.
"Şu an mı? Bilmem, fazla olabilir. Ama senin asıl sorduğun şey ne kadar oynadığım değil sanırım. Merak etme iyiyim" dedi, ağzından çıkan her kelimeyi dikkatle dinleyip nasıl bir ruh halinden olduğunu anlamak isteyen kıza doğru.
Mina bir süre durup "Deniz ben seni biraz fazla seviyorum sanırım." dedi yeni farkına varmışcasına konuşarak.
Deniz'in gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Ciddisin değil mi?"
"Seni öpebilir miyim?"
Deniz cevap vermedi. Sadece Mina'ya daha fazla yaklaşarak "Emin misin?" diye sordu. Mina, Deniz'in cümlesi biter bitmez gül kurusu rengindeki dudaklara bastırdı dudaklarını.
Yavaşça karşılık verdi sevdiğinin öpücüğüne. Deniz Mina'nın alt dudağıyla ilgilenirken o da üst dudağıyla oyalanıyordu.
Nefesleri tükendiğinde birbirlerinden ayrıldılar. Mina geri çekildiğinde bir süre gözlerini Denizden ayırmadı. Birden kollarını omzuna sardığında "Beni bırakma." diye fısıldadı.
"Bırakmam." dedi Mina'nın ince beline kollarını dolarken.
"Benimle çıkar mısın?" dedi Deniz kollarını küçüğünden ayırmadan.
"Evet." dedi Mina. Daha sıkı sarıldı sevdiğine.
"Kendini kötü hissettiğinde beni ara, tamam mı?" dedi Mina.
"Tamaam."
---
Sanırım daha fazla yazamayacagim siz de böyle kabul ediverin ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roads On My Leg | gxg
Fiksi RemajaMina, otobüste beğendiği kız ile konuşma kararı alır. Zamanla yakınlaşırlar, yakınlaştıkça Mina, hoşlandığı kişinin farklı bir tarafını fark eder. Görmezden gelmeye çalışır ancak yapamaz. -tamamlandı-