4

2.6K 161 10
                                    

Taehyung'dan

"Siktir. Tut elimi!"

Jungkook bana ıslanmış yanaklar ve kızarmış burun, gözler ile baktığında... onu yemek istiyordum.

"N-ne?"

Elini tuttuğumda somsoğuk olması şu andaki sinirimi bana unutturmuyordu.

Neden sinirliydim, ben de bilmiyorum. Belki insanların her şeye tepki vermesine sinirliydim? Belki de Jungkook ile rahat hareket edemememize sinirliydim? Belki de Jungkook ağladı için...

Jungkook'u tuttuğum elimden çekiştiriyordum. Sonunda ağlamayı bırakmış, yalnızca kenetli olan ellerimize bakıyordu.

Yürüyen merdivenlere tekrar bindiğimizde arkamı döndüm.

"Bebeğim ağlayıp durma. Elini de tutuyorum işte bana Teyung demene de izin verdim. Ne yapmamı istiyorsun..."

"Ö-öpmek i-istiyorum.."

"Bebeğim her saniye öpüşemeyiz ki lütfen ağlama."

"P-peki t-tamam.. h-haklısın."

"Ama bebeğim-"

"T-teyung."

Artık bana "Teyung" diyecekti.

Sakin olmalıydım...

"Efendim miniğim?"

İnce ucun parmakları olan, uzun ve yumuşacık elleri ile gözlerini silmiş sonra burnunu çekerek bana bakmıştı.

"H-hiç. D-demek istedim.."

Yutkunmuş, merdivenlerin  geldiğimizde de inmiştim.

Jungkook gördüğü ilk mağazaya girdiğinde doğal olarak ellerimizden dolayı ben de onunla girmiştim.

"Bebeğim sen gezin ben şuradaki koltuklarda oturuyorum tamam mı? Ne istersen alabilirsin, ama daha çok mağaza var. Bunu da unutma lütfen."

"Tamam Teyung."

Ellerimiz birbirinden ayrıldığında üşümüştüm.

Etrafıma baktığımda, bize doğru bakan kimsenin olmadığını görmüş ve hızla Jungkook'un dudaklarını öpüp çekilmiştim.

Bana 32 diş sırıtarak baktığında elinin üzerini okşadım.

"Öptün!"

"Bebeğim bağırma. Ve evet, öptüm."

"Teyung! Tekrar öp!"

"Bebeğim olmaz insanlar bakıyor hadi sen kendine bir şeyler bak. Ben oradayım tamam?"

"Hm Hm."

Kolunu okşayıp koluklardan birisine oturduğumda Jungkook'u izlemeye başlamıştım.

Derken kendimi anlamsız sorgulamalar arasında bulduğuma, kendimi ister istemez bunu sorgulamaktan alıkoyamadım.

Cidden, acaba her şey çok mu hızlı ilerlemişti..?

Hayır. İlerlemedi.

Nasıl istiyorsam öyle yaşayacaktım ve Jungkook nasıl yaşamak istiyorsa ona öyle yaşatacaktım.

Yerimden kalkıp Jungkook'un yanına gittiğimde ani gelişimden dolayı bana baktı.

Ama... çok tatlı baktı.

Elindekileri elime alıp deneme kabinlerine gittiğimde onu içeriye sokmuş ve kabinlerdr kimsenin olmadığını görünce ben de girmiştim.

Hâlâ bana şaşkın bir tavşan gibi baktığında elimdekileri yere bırakmış ve Jungkook'u yanaklarından tutarak dudaklarına yapışmıştım.

Bu öpmem bugün yalnızca bir kere öpüp çekilme ile kalmayacaktı.

Dayanamıyordum.

Madem öpülmek istiyordu, onu kıramazdım.. üstelik ben de istiyordum?

Dudaklarını dilim ile araladığımda dilimi dili ile buluşturmuştum.

Bu işte çok acemi olduğunu gördüğümde ise hâlâ Jungkook'un dudaklarını sömürürken ellerini boynuma koymuştum. Kendi ellerimi ise beline koyduğumda onu daha da kendime çektim.

Jungkook ise hiçbir şey yapmıyor, yalnzca gözleri kapalı onu öpmeme izin veriyordu.

Islak bir ses ile dudaklarından ayrıldığımda yüzünün kıpkızarık olduğunu gördüm.

Nefes nefeseydi...

Benim gibi.

Hâlâ kolları boynuma sarılıyken belinde duran ellerim ile onu kendime çekip sıkıca sarıldım.

Yüzüm boynuna gömülüydü. Tıpkı onun yüzü gibi...

Hâlâ boynundayken konuşmuştum.

"Üzgünüm... Jungkook ben dayanamadım..."

Hâlâ boynumdayken konuşmuştu.

"T-teyung.. H-hep d-dayanamaz m-mısın?"


Jungkook yapmaa yanarızzz kabindeyiiizzzz insanlarr varrr nedeen yangınaa körüklee gidiyorsunn Jungooo aahhh

Yandık.

MY BABY |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin