MY BABY |+18|

18

Jungkook'tan

Başım..  çok ağrıyordu ve kendimi çok sıkışmış hissediyordum.

Gözlerimi açtığımda, yanımdaki koltukta oturan Taehyung yukarıdan, bana şokla karışık bakıyordu.

Gözlerini gözlerimden çekmezken bulunduğum konuma bakmıştım.

Hayır... hayır!

Çıplaktım!

L şeklindeki koltuğun kesişme noktasına dayanmış ters bir şekilde yerde yatıyordum...

Bacaklarımı hızla koltuktan indirmiş ve kendime çekerek her yerimi bacaklarım ile saklamaya çalışmıştım.

"Teyung. Gider misin?!"

"Uh. Ah! ÜZGÜNÜM!"

Taehyung'dan

Oturma odasından çıktığımda mutfağa girmiş ve derin bir soluk alarak su içmiştim.

Düşünüyordum.

Demekki Jungkook'un tekrar bebeğe dönüşmesini tetikleyen şey, başını bir yere çarpmasıymış....

Hm...

"Teyung!"

"Geliyorum!"

Oturma odasına geri girdiğimde Jungkook üzerini giyinmişti.

"Bebeğim?"

"Teyung. Başım ağrıyor..."

"Uyuyalım mı bebeğim?"

"Teyung. Ben tekrar bebek olmak istemiyorum! Böyle seni öpebiliyorum. Sarılabiliyorum sana. Sana dokunabiliyorum..."

"Bebeğim ben galiba anladım."

"Neyi?"

"Sen başını çarptığında bebek oluyorsun. Başından tetikleniyorsun gibi bir şey. Yani başına dikkat edersek eğer..."

"Tamam. Edelim!"

Gülmüştüm. Fakat Jungkook hemen kalkıp kucağıma oturunca şaşırmıştım.

"Teyung biraz öpüşelim. Lütfen. Bebek olmak istemiyorum ben."

Gözleri hemen dolduğunda onu kendime çekmiş ve öpmeye başlamıştım.

Neredeyse 15 dakika sonra benden nefessizce ayrılmış ve yüzünü boynuma gömmüştü.

Kalçasından destekleyerek kucağıma alıp odamıza çıkmıştım.

Hâlâ kucağımda iken yatakta yatıyorduk...

Minik minik iç çekiyordu.

Tanrım... her hâliyle çok tatlıydı...

"Jungkook~"

"H-hm?"

"Ağlama ama."

"B-bebek o-olmayacağım d-değil mi?"

"Dikkat edersek olmazsın güzelim."

"T-tamam."

"Yarın ne yapmak istersin."

"Şey.. bolca sarılmak ve bolca öpüşmek istiyorum."

Tanrım.. bana biraz sabır verir misin?

"Um.. başka?"

"Hep dibinde olmak istiyorum..."

"Ama bebeğim yarın şirkete gitmem gerek."

"Teyung... nolur. Ben de geleyim!"

"Ama bebeğim-"

"Teyung.."

Bana dudak büzdüğünde dayanamamış ve kabul etmiştim.

"Aish tamam!"

"Teyung~!"

"Bebeğ-"

Konuşmama izin vermeden göğsümde yatarken biraz daha yukarı sürünmüş ve dudaklarıma dudaklarını bastırmıştı.

Kısa süre sonra çekildiğinde yanaklarımı suluca öpmüş ve sonra da boynuma yüzünü koyarak dinlenmişti bir süre.

"Teyung~"

"Efendim bebeğim?"

"Oyun oynayalım mı?"

"Şimdi mi bebeğim?"

"Ama Teyung. Bu zaten gece oyunu."

"Hm anlat bakalım."

Kucağımda oturur pozisyona geldiğinde hayretle ona bakmıştım.

Ve Jungkoook geriye doğru kaymıştı..

"Teyung. İnternette diyordu. Böyle buraya kalçamı sürtmem gerekiyormuş."

Demiş ve kasıklarım üzerinde sürtünmeye başlamıştı.

Onu hızla yanıma yatırdığımda bana üzgünce bakmaya başladı.

"Bebeğim. O oyunu şu an oynamayalım tamam mı? Hadi bak yarın şirkete gideceksek senin uyuman gerek."

"Tamam Teyung. İyi geceler."

"Sana da güzelim."

Tanrım.. oyun mu?

Oyun değildi ki o. Beni delirtmekti o kadar...

Neyse ki Jungkook uyuduğunde alnını minikçe öpmüş ve ben de uyumuştum.

Galiba yarın bir şeyleri konuşmamız gerekecekti...