MY BABY |+18|

25

Taehyung'dan

Gecenin ilerleyen saatlerinde dudaklarımdaki ve dilimdeki baskı ile gözlerimi açmıştım.

Doğrusunu söylemek gerekirse, üzerimde, gözlerime bakarak remsen dudaklarımı sömüren bir Jungkook beklemiyordum.

Benden ayrıldığında fark ettim ki bir de kucağımda, bacaklarını iki yanıma açarak bana sarılıyordu.

Jungkook dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında yüzünü boynuma gömmüş ve göğsüme yatmıştı.

Saate baktığımda... 3'ü 10 geçiyordu...

Ellerimi beline koyup onu biraz daha kendime çektim.

"Güzelim ne oldu? Niye beni gece gece uyurken öpüyorsun? Hm? Öpmemi istiyorsan uyandırabilirdin miniğim."

Bir şey dememiş ve nefesi düzenli hâle geldiğinde, kendiliğinden uyuduğunu anlamış, ben de uykuya dalmıştım.

Jungkook'dan

Sabah uyandığımda Teyung'a bir şey çaktırmamaya çalışarak kahvaltı için onu uyandırmıştım.

Ve tabii ki de, dürterek yapmıştım bunu.

Uyku sersemi olduğu için de tamam diyerek geçiştirmiş ama diğer tarafa dönerek uyumaya devam etmişti.

Ve bu benim sinirimi bozmuştu.

Ben de üzerine çıkıp tepinmiştim.

Bu da benim bir çok kez öpülmeme neden olmuştu (:

Sonunda Teyung kalkmış ve bana kahvaltı hazırlamıştı.

Şimdi ise beraber kahvaltı yapıyoruk ve kimse konuşmuyordu.

"Güzelim çok sessizsin bugün? Yokda dün geceden so-"

"Teyung ketçabı uzatır mısın az sıkmışsın omletime. Böyle sevmediğimi biliyorsun!"

"Üzgünüm güzelim kızmana gerek yoktu. "

"Ş-şey pardon."

İkimiz de tekrar sessizleştiğimizde Teyung sanki ona ani çıkıştığım için bana küsmüş gibiydi.

Bunu, tabağını bitirdikten sonra lavaboya koyup gitmesinden anlamıştım.

Benim de kahvaltım bittiğinde bugüne istisna sofrayı toplayıp oturma odasına geçtim.

Teyung oturuyor ve telefonla oynuyordu.

Hemen gidip kucağına oturduğumda telefonunu bırakıp ellerini kalçalarımın iki yanına koyup beni daha da kendine çekti.

"Güzelim?"

"Küstün mü bana Teyung?"

"Küsmedim güzelim. Ama tek bir şartla affederim seni."

"Tamam, dinliyorum."

"Dün gece niye beni öyle bir anda öperek uyandırdığını söylemeni istiyorum. Çünkü kimse gecenin bir yarısı durduk yere sevgilisinin dilini sömürmez."

Dedikleri ile iyice utanmışken bir de "sevgilisi" deyince daha da utanmış, başımı eğmiştim.

Sorun şuydu ki, ben bunu ona nasıl söyleyecektim? Hele ki kalçalarımın iki yanındaki elleri iyice kalçalarıma inmişken...

"T-teyung-"

"Güzelim benim, utanma miniğim. Söyle. Ben senin her şeyini anlatman için burdayım bebeğim. Utanma sevgilim."

"S-sevgilim..-"

"Hm sevgilim~ benim~"

Dudaklarını boynuma bastırdığında kıkırdayıp, göğüslerindeki ellerime bakmıştım.

"Ş-şey T-Teyung söyleyeceğim ama bir şey s-söyleme."

"Tamam bebeğim söyle bakalım."

"Ş-şey T-Teyung. G-gece ben bir r-rüya g-gördüm. S-sonra u-uyanınca ş-şeyde ş-şey oldu. Ş-şeyde ş-şey olunca da d-dudakların g-gözüme çok ö-öpülesi g-geldi ve ş-şey. B-ben de ö-öptüm sen-"

Lafımın yarım kalmasını sağlayan tek şey, Teyung'un hızla dudaklarıma yapışıp dilini ağzımdan içeriye yollamasıydı...

Laaan

Laaaaaağhhnnn

Hadi bana burda bitirdim diye sövün (: