Ölmek İstemek

110 10 2
                                    

Küçük kız gözlerini aralamaya çalıştı. Neredeydi? Kulakları uğulduyordu, başı çatlayacak gibiydi. Yanında uzanan birşeyler vardı. Birkaç dakika ayılmaya çalıştı. Yanındaki kişi... Kendisiydi?..

Rüyada mıydı? Etraf karanlıktı, gecenin bilmem kaçı olmalıydı. Küçük kızın yanağına dokundu. Kendi elleri... Gereğinden... Uzun muydu?..

Gözü karanlığa alışıyordu. Doğrulup ellerine baktı. Sonra küçük kıza. Kalbi deli gibi atıyor olmalıydı. Ama atmıyordu.

Tekrar kıza eğildi, artık onun kendisi olduğunu net bir şekilde görebiliyordu. Tekrar ellerine baktı. O artık kuklaydı. Yüzü ve hareketsiz sert maskesi korkusunu gizliyordu. Artık gülümseyemezdi veya ağlayamazdı, dışarıdan ikisini de yapıyor gibi görünse de.

Dakikalarca orada oturup olayları kavramaya çalıştı. Sonunda kalkmaya güç bulduğunda bu ince bacaklar üzerinde doğrulmaya çalıştı, sandığından daha kolay olmuştu. Gökyüzü gitgide açılıyordu. Sabah oluyor.

Pizzacının önündeydi. Birden gözüne flaş tutulmuş gibi tökezledi, hızla gözünün önünden birkaç görüntü geçmişti; yerde duran bir kutu, "çıkış" yazısı, gittikçe büyüyen bir kan gölünde uzanan bir el. Yavaş yavaş hatırlıyordu. O çocuklar... Bir şeyler olmuş ve onu dışarıya atmışlardı... O gece...

Tekrar düşer gibi oldu. Başını tutuyordu, başının dokusu bile çok garip hissettiriyordu. Birden çığlık atmak istediğini farketti. YARDIM EDİN diye bağırmak, kimse gelmese bile bu korkudan az da olsa kurtulmasını sağlamak istiyordu. YARDIM EDİN. LÜTFEN.

Ama hiç sesi çıkmadı, bir fısıltı bile. Kimse onu bulamazdı. Yapayalnızdı.

Arkasını dönüp cesedine baktı. Kendinden korkuyordu. Hızla pizzacının açık kapısına yöneldi, arada düşecek gibi oluyordu. İçeri girdi. Yerdeki kutu. Kutunun içinden telaşla çıkmaya çalıştığını hatırladı. Ama ben hiçbir zaman o kutuya girmedim ki. Kukla hariç orada kimse olmazdı.

Ama ben şu anda ben değilim. O kuklayım.

--

Puppet karanlık parti odasına süzüldü. Gülümsemesi ağlamasına karışmış maskesi ay ışığında parlıyordu. Yere düşmüş mavi kutuya baktı. Çocukları eğlendirmek için kutudan çıktığını hatırlıyordu, ama ruhunun o kukla olmadığını biliyordu. O Charlotte'ydi ve bunu unutmayacaktı. Babasının Charlotte'si. Babası?..

Şimdiden unutmaya başlamıştı...

Çocukların resimleri, anıları, gülüşmeleri... Hepsinin enerjisini hissedebiliyordu. Ama hissettiği başka şeyler de vardı. Yarım kalmış bir şeyler. Koparılmış bir şeyler.

Ölemeyen bir şeyler.

İleride duyduğu rüzgar sesine dikkat kesildi Charlie. Oraya doğru ilerledi, etrafa baktı. Ondan korkuyor olmalıydılar.

Geniş parti odasının ortasında durdu. Konuşup konuşamayacağını bilmiyordu. Ağlama sesleri duyuyordu. Birkaç denemeden sonra kısık bir sesle,

"Ağlamayın.." sesi hiç çıkmamış gibiydi.

"Ağlamayın." Sesi yankılanıyordu.

"Sizi koruyacağım. Yalnız değilsiniz."

Bir ruh kapının ardında durmuş ona bakıyordu. Diğeri ona yavaş yavaş yaklaşıyordu.

"Sorun yok..." Puppet dizlerinin üzerine çöktü. Daha söylemek istediği çok şey vardı, ama başka hiçbir kelime duyulmadı.

--

"Kızın ve annen hala orada..."

"Ne? Neden?"

"Bu önemli değil. Git ve onları bul."

Parti Bitti | FNaF Hikayesi...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin