TANITIM VE MİNİK BİR GİRİŞ

3.9K 373 113
                                    

Herkese merhaba! Uzun süredir aklımda olan beni yaz beni yaz diye direten bir kurgu ile karşınızdayım. En sonunda kafamdaki baskılara dayanamadım ve yazmaya başladım. Güncel bölümler Zaman Alevi biraz daha ilerlediğinde gelecektir. Arka planda yazmaya devam edeceğim. Daha önce Hava Kuvvetlerin askeri yazdım biliyorsunuz ki bu sefer de Kara Kuvvetlerinden yazayım dedim :) Doktor kurgusu zaten çoooook yazdığım için rahatım.

Düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Yeni kurgu yeni başlangıçlar ve yeni heyecan demek benim için. Lütfen görüşlerinizi ve hislerinizi benimle paylaşın.

Keyifli okumalar!

Bölüm Şarkısı- Mabel Matiz- Mendilimde Kırmızım Var

Dışarıdaki alacakaranlığa bakarken nöbetimin bir an önce sona ermesini ve eve gidip dinlenmenin hayalini kuruyordum. Acil olarak çok yoğun bir gün olmasa da buranın havası bile sizi yorabiliyordu. İşimi seviyordum, insanlara yardım etmeyi seviyordum. Umutsuz durumlarda umudu inşa etmeyi seviyordum. Tıpkı annem ve babam gibi. Onlarla ilgili hatıralarım her ne kadar sınırlı olsa da mesleklerine bağlı oldukları kafama işlenmişti.

Cebimdeki telefon titremeye başlarken aynı anda odamdaki telefon da çalmaya başlamıştı. İlk hangisine bakmam gerektiğini bilemedim ve içimde bazı duygular harekete geçmeye başladı. Bir panik dalgası vücudumu sararken kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Aynı anda iki telefon nadiren çalardı. Cebimdeki telefonumu aldım ve arayan kişinin hocam olduğunu görünce az önce kendimi sakinleştirmeye çalışan taraf bir anlık da olsa durdu. Bu saatte hocam acil bir durum olmadığı sürece aramazdı. Elim telefon ekranında kaydı ve telefonu kulağıma götürdüm.

"Huricihan ameliyata hazırlan, geliyorum," dedi ve ben sesimi çıkaramadan telefon kapandı. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sonra dışarıdaki koşuşturma seslerini duydum. Nefesim korkuyla hızlanırken son anda oda telefonuma yetiştim.

"Beyin ve Sinir Cerrahisi Asistan doktoru Huricihan Türkaslan," dedim kendimi tanıtarak çünkü bu dahili bir numara değildi. Dışarıdan aranıyordum. Telefonu tutan ellerim gerginlikle kasıldı. Neler oluyordu!

"Tabip Yarbay Sencer Soylu, dört askerimizi hastanenize naklettik. Biri ağır yaralı, kuvvetle muhtemel parapleji, diğer üçü daha iyi durumda. Sizin nöbetçi olduğunuzu öğrendik, hocamız gelene kadar..." O an ellerim tir tir titredi ve telefonu tutmakta zorlandım. Konuşurken bu sesime de yansıdı. Ne yapacağımı neler hissedeceğimi bilemez bir haldeydim.

"Gerekli müdahaleyi yapacağımdan kuşkunuz olmasın komutanım. Bir asker kızı olarak elimden gelenin çok daha fazlasını yapmaya çalışacağım." Yutkundum aklım sürekli üç gün öncesine gidiyordu ve beni asıl korkutan durum da buydu.

"Bundan kuşkum yok, Allah yardımcımız olsun." O umutsuz sesi duyduktan sonra telefon kapandı. Vücudum korkudan dolayı titriyordu. Korkuyordum çünkü bundan üç gün önce biri için söz vermiştim. Onun için dua edeceğime dair bir sözdü bu.

Toparlanmalıydım bu şekilde kimseye faydam olmazdı. O kişi kimdi bilmiyordum. Aldığım eğitimi sonuna kadar kullanmak istiyorsam bir an önce kendime gelmeliydim. Derin derin nefesler alırken hızlı adımlarla odamdan ayrıldım. Koridordan geçerken camdan vuran günün ilk ışıklarını görmek bir nebze beni kendime getirmişti. Yeni bir gün yeni bir umut demekti. Ameliyathane bir kat yukarımızda olduğu için merdivenleri kullandım. Hızlı hızlı merdivenlerden çıktım ve düşünmemeye çalıştım. Sanki içime doğmuş gibi büyük bir sıkıntı kaplamıştı ruhumu. Normalde asla bürünmeyeceğim bir kişiliğe adım atıyordum ve bu durum beni çok korkutuyordu.

O uzun ve geniş koridora çıktım steril olmak için hazırlanma odasına doğru yürürken hasta taşıyan asansörün kapısı açıldı. Dört kişi bir sedyeyi itiyordu. İkisi asker diğer ikisi de bizim hastanenin çalışanlarıydı. Olduğum yerde kalakaldım, hastamın yüzünü görmek istiyordum. En ağır yaralanan o olmalıydı, yardıma en ihtiyacı olan kişi o olmalıydı. Zaman gitgide ağırlaştı beş saniye bir anda beş dakikaya dönüştü. Bakışlarım getirilen kişideydi ama onu tam karşıma geldiğinde görebilirdim.

TEKİNSİZ YAMAÇLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin