8

607 84 5
                                    

-😺🐿️



Hoseok düşündükçe daha da üzülüyordu. Düşünmek istemiyordu ama elinde değildi. Jimin hoseok'un üzüldüğünün farkındaydı ve üzülmesini istemiyordu.

Jimin cebinde hissettiği titreşim ile irkildi. Daha sonra "bir dakika hoseok" dedikten sonra cebindeki telefonu çıkardı ve aramayı onayladı.

"Efendim? Ne! Tamam, tamam geliyorum" hoseok duyduğu endişeli ses ile hemen kalktı.
O sırada telefonu cebine koyup kapıya koşan jimin'in arkasından seslendi "jimin! Ne oluyor?"

Jimin kalın montunu giyerken bir yandan hoseok'a cevap verdi "evde sorun çıkmış Hoseok gitmem gerekiyor"

Hoseok onaylar biçimde kafasını salladı. O da paltosunu giyemeye yeltenirken jimin'in uyarıcı sesini duyunca durdu "sen gelmiyorsun hoseok. Hava zaten soğuk. Sonra hasta oluyorsun"

Hoseok konuşmaya kalmadan jimin çoktan evden çıkmıştı. Hoseok oflayarak yerine oturdu. Jimin haklıydı. Hoseok çok çabuk hasta olurdu. Özellikle böyle soğuk havalarda.

Hava bu ara cidden soğuktu. Kar yağma ihtimali vardı ve hoseok bu ihtimali düşündükçe çok mutlu oluyordu. Karı çok severdi. Ama bir kere bile hasta olmadan kışı bitirmezdi.

...

Hoseok elinde sıcak çikolatası ile birlikte en sevdiği programı izliyordu. Saat daha erkendi. Hoseok'un da tahmin ettiği gibi hava hafif karlar savurmaya başlamıştı bile. Haberlerde okulların kısa bir süre kapanacağı gösteriyordu.

Hoseok elindeki bardağı masaya bıraktıktan sonra ayağa kalktı ve pencereye yaklaştı. Gözünü havada gezdirdi. Havada savrulan kar tanelerini izliyordu. Bazı kar taneleri yere düşmeden havada yok oluyordu. Hoseok yerlerin de beyaz olmaya başladığını görünce büyük bir gülümseme sundu.

Gözleri her zamanki gibi karşı pencereye kaydı. Yine perde açıktı. Gözleri dün gece gördüğü kızı aradı bir süre. Ama yoktu.

Bir süre sonra yoongi gözüktü. Elinde bir fincan ile içeriye girdi. Üzerinde siyah bir tişört vardı. Hoseok kaşlarını çattı kendi kendine söylendi "o ince tişört ile üşüyecek. Neden kalın giyinmiyor ki?"

Hoseok, yoongi'nin her bir hareketini pür dikkat izliyordu. Yoongi elindeki, içi sıcak çay ile dolu olan fincanı yavaşça masaya bıraktı. Önündeki sandalyeyi çekip oturdu ve biraz masaya yaklaştı.

Eline birkaç yıldan beri kullandığı üzerinde ince ve zarif harflerle yazılmış olan "min yoongi" yazan kalemi aldı ve aklındaki güzel sözleri önündeki beyaz sayfalı olan deftere dökmeye başladı.

Hoseok hala pür dikkat izliyordu. Yoongi arada bir yazdıklarına bakıyor ve gülümsüyordu. Hoseok'da bunu görünce gülümsüyordu. Mutluydu. Çok mutluydu. Yoongi'yi sevmeye devam ettikçe daha da mutlu olacağını biliyordu.

Hoseok evin kapısının açılma sesini duyduğunda irkildi ve arkasına baktı. Gelenleri görünce gülümsedi. Aklına onlarda yedek anahtar olduğu geldi. Jimin, jungkook, taehyung ve jin hyung içeriye girmişlerdi. Hoseok bir gündür görmediği ama bir hayli özlediği jin hyungu'nu görünce hızlıca koştu ve boynuna atladı. Jin buna karşı kıkırdadı "jin hyungg!" Hoseok gülerek konuştuğunda jimin ve jungkook da kıkırdadı.

"Şuna bak. Sanki burda birtek jin hyung var" jungkook sahte bir kızgınlık ile konuştuğunda hoseok jin'den ayrılıp jungkook'a sarılmıştı. Jin gülerek "hemende kıskandın jungkook" dediğinde jungkook jin'in omzuna vurmuştu.

Jin acı ile inleyerek taehyung'a baktı "taehyung şu sevgiline birşey söyle" taehyung kendini kanepeye atmıştı "kusura bakma hyung ama jungkook haklı"

Jungkook da gülümseyerek taehyung'un yanına oturmuştu.

"KUsuRa bAkMa aMa jUnGKOok haKlı HyUng" jin bu taklidi ile herkesi kahkahaya boğarken jungkook ve taehyung sadece boş boş bakmıştı. Jungkook hemen yanındaki yastığı alıp jin'e fırlattı "o ne biçim hareket öyle. Sinirlendirme beni hyung"

Jin jungkook'un fırlattığı yastığı anında yakalamış ve kucağına koymuştu. Her zamanki gibi büyük bir kahkaha atmıştı ortaya "aman jungkook aman! Senin sinirinden ne olcak Allah aşkına güldürme beni"

Herkes hep bir ağızdan konuşmaya başlarken hoseok konuşmuyor ve sadece onu düşünüyordu. Arada sırada başını o tarafa çeviriyordu. Diğerleri bunun farkındalardı ve hiçbir şey demeden hoseok'un bu haline gülümsüyorlardı.

Evett köyden geldim🤙🏻🤙🏻. Ama yine kısa oldu. Bu aralar sınavlar ile uğraşıyorum bu yüzden pek yazamıyorum. Neyse ki sınavların bitmesine az kaldı. Sınavlar bitince bol bol yazacağım. Lütfen oy vermeyi unutmayın 🥺💗

writer[SOPE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin