-😺🐿️
Gecenin 3ünde yazıyorum aw jfjfjfnfnf
Neyse sizi seviyom la 💪🏻😃
Toplam okunma sayısı beklentimin üzerinde oldu bu yüzden sizlere teşekkür ederim 😭💗"Yalnız kalmak istiyorum" uzun bir sessizliğin ardından hoseok'un yorgun sesi yayılmıştı evin içinde. Jin zorlamak istemiyordu. Hoseok'un dinlenmeye ihtiyacı olduğunu biliyordu.
Jin kafasını salladı ve arkasında ayakta duran jimin'e baktı. Daha sonra jimin de kafasını sallamıştı "hyung biz artık gidelim bence. Hem taehyung da uyukluyor" jungkook konuştuğunda jimin ve jin çoktan gitmek için hazırlanmışlardı. Jungkook eli ile taehyungun yanağını okşayarak seslendi ona "taetae..."
Taehyung yanağında hissettiği sıcaklık ile araladı gözlerini. Gülümseyerek jungkook'a baktı. Daha sonra olanları aklına getirince gözleri hoseok'u aradı. Başı eğik bir şekilde oturan hoseok'u görünce yüzünü düşürdü.
Hoseok farketmişti. Taehyung'a bakıp konuştu "daha sonra anlatacağım tae"
...
Yoongi
Yine çalışma masasındaydı. Elindeki kalemini inceleyerek düşünüyordu. Ama bu düşünceler kalem ile ilgili değildi. İsmini bile bilmediği ama sadece mükemmel bacaklara sahip olduğunu düşündüğü hoseok ile ilgiliydi.
Hoseok'u gördüğü o saatten bu yana düşünceler onu boğuyordu. Merak ediyordu. Tekrar gülüşünü görmek istiyordu. Güneş gibi parlayan o yüze bakmak istiyordu.
Oflayarak kalemi hızlıca masaya bıraktı. Elini saçlarının arasından geçirdi. Dışarısı soğuk olmasına rağmen içerisi yanıyordu. Üzerindeki tişörtü de çıkartmak istiyordu.
Gözü havada süzülen karlara kaydı. Uykusunun olmadığına emindi. Yapacak birşey olmadığı için karları izlemeyi tercih etti ve ağır adımlar ile pencereye yaklaştı. Gözleri havada süzülen karları incelemeye başladı.
Yine aklına hoseok geldi. Merak etti "bu soğukta şort ile dolaşmasına rağmen hasta olmuşmudur ki" diye. Sadece şimdi değil onu gördüğü andan beri düşünüyordu bunu.
Güzel bacaklarının incecik olmasının sebebini yeterince iyi beslenmemesine bağladığında yüzüne bir somurtma takındı.
Ama o ince ve güzel bacakları tekrar ve tekrar düşündüğünde gülümsemeden edemedi. Her ne kadar sapık gibi hissetsede düşünmekten alıkoyamıyordu.Derin düşüncelerinden ayrılmasının sebebi o genç olmuştu. Gördüğü kişinin gerçekliğini ölçmeye çalıştı.
Düşüncelerinde sürekli o olduğu için hayal görebileceğini düşündü.Gencin evinin nerede olduğunu da bilmiyordu. Gördüğü kişinin gerçek olduğunu hapşırması ile anlamıştı. Hapşırdığı anda kızaran burnunu görünce kıkırdadı.
Adımlarını oturma odasına yönlendirdi. Oturma odasındaki pencereye yaklaştığında daha da yakından gördü genci. Üzerindeki sweatshirt'ü ile çok tatlı duruyordu.
Bir süre bakmaya devam ederken genç ile anında göz göze gelince gülümsedi. Gencin ona şaşkın bir şekilde baktığını görünce gülümsemesi daha da büyüdü.
Bir eli cebinde bir şekilde diğer elini havaya kaldırıp salladı.
Hoseok
Terliyordu. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Elleri titremeye başlamıştı. Karşısındaki adamın ona gülümseyerek bakması onu heyecandan bayıltacak güçteydi.
Uyuyamamıştı genç. Her yerde o vardı. Düşüncelerinde, duvardaki çizilmiş resimlerde, rüyalarında, dilinde...
Düşünmekten uyuyamıyordu.
Karşısındaki deli gibi sevdiği adamında aynı şeyleri yaşadığından bir haberdi.Yoongi ona bakmaya devam ederken o da sadece yüzüne bakıyordu. Yoongi'nin ona el sallamasına karşılık vermemesinin sebebi içindeki heyecanı bastırmaya çalışmasıydı. Sakin olmalıydı.
Sakin olduğundan emin bir şekilde o da elini havaya kaldırıp salladı ve yüzüne yoongi'nin tekrar görmek için herşeyini vereceği o gülümsemeyi takındı.
Hala ona bakmaya devam eden yoongi yüzünden başını aşağıya eğdi. Kızaran yanaklarının görünmesini istemiyordu.
Yoongi yavaş bir şekilde pencereyi açtığında hoseok ne olacağını tahmin etmeye çalıştı. Eğer yoongi onunla konuşmak isterse yapamazdı. Heyecanlanırdı. Yani hoseok öyle düşünüyordu.
Tahmin ettiği gibi yoongi pencereyi açmıştı. Hoseok'un da açmasını ister gibi bir hareket yaptı. Hoseok düşündü bir süre. Daha sonra yoongi'nin ona güvenebileceğini belli eden bir gülümsemesini gördü. Hoseok da yaklaştı ve açtı pencereyi
Yoongi gülümsemesini bozmadan konuştu "selam küçük" hoseok yine onu mahveden o sesi duyunca yutkunamadan edemedi.
Konuşmak istiyordu ama yapamıyordu. Yanlış birşey söylemekten çekiniyordu. Yapabilirdi de. Karşısında onu görüntüsü ile bile heyecanlandıran bir adam varken yapmama ihtimali yoktu.
"Konuşmayacak mısın?" Hoseok bir yandan da bekletmek istemiyordu. Hoseok aşırı sosyal biriydi. Sohbet ederken asla susmazdı hep konuşur gülerdi. Konuşmama gibi bir ihtimali olmazdı ama şuan dili tutulmuş gibiydi.
Kendini toparlaması gerektiğinin farkındaydı "s-selam bayım" titrek bir sesle konuştuğunda sonunda konuşabildiği için rahat hissediyordu.
"Hasta olmadın değil mi?" Anlamamıştı. Önce anlamaz gözlerle baktı. Daha sonra merakını gidermek için sordu "anlamadım bayım"
Yoongi hoseok'un gözlerindeki anlamamazlık ifadesini farketti "bugün bu soğukta altındaki şortla dışarıya çıkmışsın ya onu diyorum" yoongi keskin gözleri ile sorduğunda hoseok baştan aşağıya yanmaya başlamıştı.
Yoongi'nin o sözlerini tekrar hatırladı "güzel bacaklarının üşümesini istemeyiz değil mi?"
Bilmem kaçıncı kez yaptığı o yutkunmayı tekrar yapmıştı.Yanakları da yanıyordu. Ama şuan vermesi gereken bir cevap olması gerekiyordu. Hasta hissediyordu aslında ama evet derse ne olacaktı? O yüzden "hayır" kafasını sallayarak hayır demişti.
Yoongi de anladığını belli eder bir şekilde kafasını sallamıştı "yoongi, ben yoo-" hoseok heyecanla yoongi'nin sözünü kesmişti. Gözlerini büyütmüş, sesini biraz yükselterek ve gülümseyerek "biliyorum!" Demişti.
Yoongi bir kaç saniye heyecanını oldukça farkettiren çocuğa baktı ve çok yüksek olmayan bir kahkaha bıraktı ortama. Hoseok anında kendine kızmıştı. İçinden aferin hoseok!" Diye geçirmişti.
Artık başlaması gerekiyor bence dbdbddndn
Akşam yazdım sabah yayınlıyorum.
Oy vermeyi unutmayın asklarımmmm
❤️Buraya bir sope bırakayım ve kaçayım.
Öptüm sizi muahh 💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
writer[SOPE]
RandomHoseok beyaz arabaya bakarken, arabadan gri saçlı, oldukça spor giyinmiş bir adam indiğinde sadece ona odaklandığında ve herşeyin durduğunu hissettiğinde anlamıştı içindeki kelebeklerin ilkkez havalandığını.