12.Bölüm

409 56 6
                                    

Beynimde kutlamalar başlamıştı. Hala suratına öylece bakıyordum. Jessie şüphe ile beni süzdü.

''Ne?''dedim şaşkın bir sesle.

''Hayatımda en nefret ettiğim kelime.''ona öylece bakınca güldü.

''Deli değilsin işe.''durdu, doğru kelimeleri arıyor gibiydi. Sonra yine gülümsedi.

''Sadece bizden biraz farklı rüyalar görüyorsunuz o kadar.''omuzlarını düşürdü.

''Aslında bunun en mantıklı açıklaması elbette bu değil ama..''uçarak ona gittim. Sıkı sıkı sarıldım.

''Teşekkürler Jes.''

''Kızım ne yapıyorsun?''boğuluyor gibi çırpındı.

''Bırak beni Lucy. A pardon Blue.''geri çekilip omzuna vurdum.

''Öyle söyleme.''bana muzipçe sırıttı.

''Bak o da doğru, sen başkasının Blue'suydun değil mi?''dedi. Ben ona tip tip baktım sırada.

''Aramızda.''dedim, elini havaya kaldırdı. Beşlik çaktıktan sonra yumruk tokuşturduk.

''Elbette aramızda.''dedi. Ben salondan çıkmaya yeltenmiştim ama Jessie hala duruyordu.


''Jes?''dedim sakince. Bakışlarını görünce bir an değişik hissettim kendimi.

''Sen asla deli değilsin Lucy. Ben de senin yanındayım, sonunda kadar. Bu şey her ne ise eminim mantıklı bir açıklaması olacaktır. Senden asla desteteğimi esirgemeyeceğim. Tıpkı senin esirgemediğin gibi.''dedi hafiften gözleri dolarken.


''Bana kalırsa dönemindesin, ne bu duygusallık?''dedim ona doğru ilerlerken.

''Bir şey var sende bu aralar ama çözemiyorum.''dedim onun sırtını sıvazlarken. Bana yarım ağız gülümsedi.


''En yakın arkadaşım ve ben hiçte normal olmayan hayatlar sürüyoruz. Nasıl normal davranabilirim ki?''dedi yarı ağlamaklı yarı gülen sesiyle.

''Jessie burnun akıyor.''dedim iğrenir gibi. Bu onun neşesinin geri getirmişti işte.


Sosyal etkinliklerden sonra yetenek yarışları için duyuru yapıldı. En eğlenceli dönemler başlıyordu. Nisanın en sevdiğim yanı buydu. İki hafta kadar bir sürede bir çok müsabaka düzenleniyordu.

Okulun spor takımlarındaki öğrenciler arası rekabet iyice kızışıyordu. Bu haftalarda birbirlerine düşman kesiliyorlar, sonra yarışlar bittiğinde eski hallerini alıyorlardı. Bunu izlemek ayrı bir zevk veriyordu.

Jessie'ye göre ise bu yarışlardan dolayı ders saatlerinin azaltılmasıydı. Eh bu beni de mutlu ediyordu ama Jessie kadar tepki vermiyordum.


Mesela şuan sevinçten koridorda koşuyor sporculara ''iyi ki kıçınızı hareket ettiriyorsunuz'' diyordu. Klasik bir Jessie vakasıydı ama benim aklım sabahki konuşması ve onun öncesinde , dün akşamki yine duygusallığı bir şeylerin ters gitti hissine kapılmama sebep oluyordu. Adler ile koridorda sınıfa ilerliyorduk.


''Sence de son günlerde biraz tuhaf değil mi?''dedim Jessie'den gözlerimi ayırmadan. Adler'den hafif bir kıkırtı duydum.

''Jessie bu. Tuhaf olmazsa tuhaflık var demektir değil mi?'' henüz onu bir kaç haftadır tanımasına rağmen baya iyi anlamıştı.

''Öyle ama sanki..''diyordum ki ,Adler bir an durdu.

RÜYADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin