50. Bölüm -Süpriz-

3.6K 248 76
                                    

~Yorum istiyorummmmm♡♡♡

~~~~~

"Mahir hayır!" gülerek bahçede kaçarken arkam sıra hortumun ucuna parmağını yarım koyarak su fışkırtıyordu.

"Az önce 'senin için en değerli çiçek benim' diyordun gel seni sulayayım o zaman." arkam sıra bağırdığında gülerek evin ön tarafından çyavaşça çıkıp arkamdan gelip gelmediğine baktım.

Gelmemiş ve arkasını dönerek tekrar bahçedeki çiçeklere su vermeye başlamıştı. Evimizin içerisini neredeyse düzenlemiştik ve sadece mutfak kısmı kalıp orayıda ablam kendi kendine ayarlayacağını söylemişti.

Nerden bilebilirdim bardakların alt çekmecelere düzlenmediğni! Evet hızlıca çekipte dört bardağı birden çatlatıp birinide parçalara ayırıldığında. Takımı bozdun diyerek mutfaktan kovmuştu.

Neredeyse iki hafta geçmişti. Beraber eve düzen tutturalım, etrafı düzenleyelim ve daha çok kafamızı toparlayalım diyerek her şeyi sündürerek yapıyorduk.

Aslında iş bulup çalışmalıydık ama Mahir'in hesabındaki yüklü miktardaki parayı gördükten sonra bu işi ertelemiştik.

Babasının hesabına para yatırdığını biliyordum ve her hafta başı yani pazartesi günleri on bin yatırıyordu. Bu para değirmeninin suyu nerden geliyor dediğimde aslında Mahir'in payı olduğunu ve hemen har vurup harman savurmayalım diye küçük miktarlarda yatırıyordu.

Bahçeye doğru üzerimdeki ıslaklıkları elimle kontrol ede ede gülerek yaklaştığımda gözünün kenarıyla bana bakmasıyla yerimde durdum. Aramızda nerden baksan beş altı adım vardı.

Yan gözüken suratını izlerken dudağının kenarının kıvrılmasıyla geri geri kaçmaya fırsat kalmadan elindeki hortumu fışkırtarak peşim sıra koşmaya başladığında ön girişe doğru kaçmaya çabalamaya kalmadan tişörtümün ucundan çekip mortumu başımdan aşağı tutuyordu.

"Mahir bırak- dur!" kahkahaları kulaklarıma gelirken elinden hortumu almaya çabalıyordum.

"Aşkım dur!"

Suyu başka tarafa çevirip yanağıma eğilirken öpüp geri çekildi. "Üzerini değiştir içeriye geçte hadi." kafamı sallarken hâlâ gülümsüyordum.

İki üç adım atacaktım ki tekrar suyu kalçalarıma atmıştı ben tiz bir çığlık atarken o da ''Hayde!" diye bağırıyordu arkamdan.

Evin içine girip direkt odaya geçerken ablamların dışarı çıkmasından dolayı rahattım. Orta boylu olan beyaz dolaba yaklaşıp kapağını açtım ve kendi kıyafetlerime yöneldim.

Dış kapının kapanma sesiyle bakma gereksinimi duymadan bir eşofman çkarmış üstünede koyu mavi bir tişört çıkarmıştım. İç çamaşırı almak için alt göze eğildiğimde kalçama atılan şaplakla anında doğrulup gözlerimi büyüttüm.

Mahir bu halime gülerken yanıme gelip dolabın içine eğilmeden asılı gömleklerden birini aldı.

"Bakma öyle tavşan gibi abim aradı dışarıda yemek yiyecekmişiz hazırlan hadi."

"Az önce namusuma göz dikip kalçalarıma vurdun."

"Bir daha vururum." Beni tek hamlede yerimde çevirip ikikez üst üste vurduğunde tehditvari bir şekilde ona dönüp işaret parmağımı yüzüne doğru yaklaştırdım.

"Bu bizim törelerimize uygun değildir! Namusumu kirlettin evlenmek zorundasın benimle."

"Ben evlilik adamı değilim." gömleğinin düğmelerini açmayı bitirmişken hayretlere duşmemi umursamadan sol göğüs ucunu tutup sıktım. Anında elimi iterken gülüyordu.

MARDİNLİ AĞA  -GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin