Single Forever

Hadi Dondurma Yiyelim

Mina: Tamam, hadi şu soruları çözelim. Tamamını doğru yapamayan diğerine bir şeyler ısmarlasın. Ne olsun?

Chaeyoung: Dondurma olsun mu? Ben dondurmayı çok severim. 

Mina: Olur. Nasıl istersen. 

Chaeyoung ile giderek yakınlaşıyorduk ve bu benim oldukça da hoşuma gidiyordu. Onun hiçbir arkadaşı yokmuş söylediğine göre, bu yüzden onunla arkadaş aktiviteleri yaptığım zaman mutlu oluyorduk ikimiz de. Ya da belki de böyle yaparak vicdanımı rahatlatıyordum, bilmiyorum. Yine de onun mutlu olduğunu görmek güzeldi.

Chaeyoung: Ben bitirdim. Hadi çabuk ol da kontrol edelim.

Mina: Oha ne ara? 40 sorunun hepsini çözdün mü cidden?

Chaeyoung: Evet, bence gayet makul bir hızda çözdüm. 20 dakika o kadar da kısa sayılmaz. 

Mina: Tamam, ama benim biraz daha süreye ihtiyacım var. 

Nasıl bu kadar kısa sürede çözebilmişti ki soruları? Ben bir şeyi hatırlayana kadar 3 dakika geçiyor. 

Sorulardan birinde fennek tilkisi geçiyordu. Tıpkı Chaeyoung'un kendisini sevdirmek için verdiği örnekteki gibi. Adaptasyon. Koca kulaklı fennek tilkisi. Su kaybını engeller. Cevap C şıkkı.

Mina: Tamamdır, bitti! Hadi kontrol edelim. 

Karşılıklı birbirimizin cevaplarını kontrol ettik, bir tane yanlışı vardı miniğin.

Mina: Chae, 24. soruyu yanlış yapmışsın.

Chaeyoung: Sen de 23. soruyu yanlış yapmışsın.

Bilerek yanlış yapmıştım aslında. Ona dondurma almak istiyordum. 

Chaeyoung: Bana nerede yanlış yaptığımı anlatabilir misin? 

Mina: Tabii ki. Bak, grafikte de gördüğün üzere 67°C'de enzim aktifliği oldukça düşük, bu yüzden karaciğeri çekiçle dövsen bile katalaz enzimi çalışmayacağı için hidrojen peroksit su ve oksijene dönüşmez. Dolayısıyla en sönük balon 3. tüpe bağlı olan olur. Anladın mı?

Chaeyoung: Evet. Peki sana 23. soruyu anlatmamı ister misin? 

Mina: Sonra anlatırsın. Şimdi hadi dondurma yiyelim!

Chaeyoung: En çok hangisini seviyorsun?

Mina: Karamelli olanları. 

Chaeyoung: Hmm, ben çilekli olanları seviyorum. 

Mina: Bildiğim çok güzel bir dondurmacı var, oraya gidelim mi?

Chaeyoung: Olur, sen nereye dersen. Ama benim çok geç olmadan dönmem gerekli.

Mina: Neden, saat 00.00 olmadan Cindirella kaçmak zorunda mı?

Chaeyoung: (kızardı) Saat 20.00 olduğunda yurtta giriş çıkış olmuyor, o yüzden acele etmemiz gerek.

Mina: Yurtta mı kalıyorsun? 

Chaeyoung: Evet. Ailem beni oraya bırakıp terk ettiğinden beri orada yaşıyorum. 

Bu çok acı verici...

Mina: Chaeyoung, benim evimde kalsana?

Chaeyoung: Ha? Yok hayır hayır, sana yük olmayayım.

Mina: Ne yük olması Chae saçmalama! İki arkadaş takılırız işte ne olacak? Hem sen yalnız yatmaktan korktuğunu söylememiş miydin? Benimle yatarsın artık.

Chaeyoung: (fısıldayarak) Unutmamışsın...

Mina: Tabii ki unutmam. Bence o yurttan çıkışını yaptır, benim evime yerleş. İstersen bir süre düşünebilirsin tabii, eğer sakıncaların varsa. 

Chaeyoung: Şey, tamam. Ben bunu bir düşüneyim..

Mina: Harika! Hadi şimdi dondurma yiyelim, sonra da seni yurda bırakırız.

Chaeyoung: Teşekkür ederim.. Her şey için.

Mina: Ne demek, her zaman.