Single Forever

Bir Karar Aldın mı?

Mina: (bir yandan Namjoon'un sırtına yaslanarak kitap okurken) Joon.

Namjoon: Efendim Mina?

Mina: Joon.

Namjoon: Efendimm?

Mina: Joon.

Namjoon: Ne olduğunu söyleyecek misin artık?

Mina: Bu kötü bir şey.

Namjoon: Kötü olan şey ne?

Mina: Sana söyleyeceğim haber.

Namjoon: (endişeyle Mina'ya döndü) Sorun ne? Neyle alakalı?

Mina: İkimizle alakalı.

Namjoon: Artık söyleyecek misin yoksa bana vahiy yoluyla inmesini mi bekliyorsun?

Mina: Bum. Sana kötü haber. Benim için kahve getireceksin. Benim için kötü haber ise sen gittiğin için rahatım bozulacak. 

Namjoon: Mina, bazen öyle davranıyorsun ki seninle nasıl arkadaş oldum acaba diye düşünüp duruyorum.

Mina: Ben de seni seviyorum Joon. Ama biraz daha kafeinsiz kalırsam yüksek ihtimalle kitabı bitiremeden uykuya dalacağım.

Namjoon: Kafeinin uyku getirici bir özelliği olmadığını biliyorsun değil mi? Tamamen psikolojik olarak kendini etkilediğinden dolayı kahve içtiğin zaman uykun gelmiyor. Plasebo etkisi diye ben buna derim.

Mina: Tamam Joon bana gereksiz bilgiler kataloğundaki bilgilerini aktarmana şu anda ihtiyacım yok şu kitaba odaklanıp bitirmek istiyorum sadece.

Namjoon: Kaç sayfan kaldı? Gece erken yatman gerek, biliyorsun.

Mina: 182. Çok bir şey değil ya bitiririm uyuma saatim gelmeden.

Namjoon kahvesini Mina'nın yanına bıraktıktan sonra odasına çıktı, Mina çoktan esnemeye başlamıştı. Telefonuna gelen bildirim ile tüm dikkati dağılmış, açık ekrana bakmıştı bir süre. Gelen mesaj Chaeyoung'dandı.

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Sana önerdiğim kitabı okudun mu?

Me: Okuyorum şu anda. Bitmek üzere. 

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Vay canına, hızlı okuyormuşsun.

Me: Küçükken hızlı okuma dersleri almıştım.

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Bana da annem hızlı okumam için birkaç taktik vermişti. Tabii senin hızlı okuma derslerin kadar etkili değildir ama yine de çoğu insandan daha hızlı okuyorum.

Me: Vay be, açıkça çok değişik bir işleyişin var Chaeyoung. Hayran kaldım.

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Nasıl yani?

Me: Değişik kelimesini yanlış anlama, iyi bir anlamda kullanmaya çalıştım. Sana söylenen her şeyi kelimesi kelimesine hatırlayabiliyorsun, açıkça bu çok iyi bir şey. İşitsel hafızan sandığımdan çok daha güçlü. 

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Teşekkür ederim... Utandım. 

Me: Lütfen, bana bir fotoğraf at! Utanınca kızaran yanakların çok sevimli oluyor!

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Onları daha da kızartmaya mı çalışıyorsun? Çünkü gerçek anlamda söylüyorum ki cidden işe yarıyor, tüm kan yanaklarıma toplandı sanki. 

Me: Fotoğraf istiyorum

Fotoğraf istiyorum

Fotoğraf istiyorum

Fotoğraf istiyorum

Fotoğraf istiyorum

Fotoğraf istiyorum

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Yeterli

Me: Yey fotoğraf geliyor!

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Hayır fotoğraf falan gelmiyor

Me: 🥺🥺🥺🥺

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Onun yerine o kızaran yanakları kanlı canlı görmeye ne dersin?

Me: Ha

Ne

Minik Chaeng ve Bay Fluffy: Dışarıdayım

Bana yaptığın teklifi düşündüm ve ben de kabul etmeye karar verdim

Eğer şu anda mümkünse evine taşınmak istiyorum