0.5

1.6K 86 10
                                    

Ay geldi geldi, yeni bölüm geldi..

Bismillahh diyelim..
.
.
.

Kitaptaki Birey:
Adım Semih.

Yaa güzel adı varmış. Semih Komutan..

Yatağa iyice yerleştim. Gözlerim artık ağlamaktan acır bir hale gelmişti. Yavaşça yumdum gözlerimi, bir kaç dakika içinde uyuya kalmışım zaten..

Saçlarımın üzerinde bir baskı hissetmem ile birlikte kıpırdamaya başladım.

"Efsun... Ben seni korumak zorundayım. Seni kendi babamdan korumak zorundayım. Cesaret edip bunları karşında söyleyemiyorum. Tarık'a da kızma, ben seni bu evden çıkartmak için bu yola başvurdum. Sevmeyi dene. Biliyorum duymuyorsun beni, zaten bu yüzden rahat rahat konuşuyorum. Babam baba olmayı, ben abi olmayı beceremedim, beceremedik. Özür dilerim, bugün değilse bir gün affet beni.."

Kapı kapanma sesiyle oturur hale geldim. Seni kendi babamdan korumak zorundayım. Bu cümle zihnimde dolaşmaya başladı. Beni neden babamdan koruyacaktı? Nabzım hızlanmaya başladı korkuyla. Ben nasıl bir tuzaktaydım? Babasının prensesi olan ben, ne ara babasından korunması gereken bir kobay faresine dönmüştüm?
.
.
.
Elimdeki süpürgeyi daha sıkı kavradım ve evi süpürmeye devam ettim.

"Anam anam, iyi ki de gelmişum yoksa gacuracaktum bu manzarayu." diyen Tarık ile birlikte kaşlarımı çattım.

"Gözüne sahip çık, oymayayım. Siktir git kim çağırdıysa onun yanına." diye tısladım sinirle. Dediklerimle birlikte sinirlenen yüz ifadesiyle bana doğru adımlamaya başladı. O geldikçe ben geri çekildim.

"Ha o ayağın, bedenin bir santim daha yakınlaşırsa andım olsun öldürürüm seni." Hızlı adımlarla duvardaki tüfeği elime aldım. Karşımda şaşkın bakışlarla bana bakan Tarık'a hitaben tekrar konuştum.

"Şimdi var git yoluna, kimin köpeği isen ona havla." Pes etmiş vaziyette geri adımladı ve odadan çıktı. Telefonumun çalmasıyla orta sehpaya eğildim. Arayana bakmadan telefonu açtım.

"Çay koy, Tarık damadım gelicek. Üstüne de düzgün bir şey giy, kocan olucak adam senin." Keşke hiç açmasaydım telefonu.

"Evet iyiyim babacım seni sormalı, hıhı evet temizlik yapıyorum napayım." diye kinayeli kinayeli konuştum. Bu onu öfkelendirmekten başka bir şey yapmadı tabi.

"Bana bak, ne o alaylı konuşmalar. Kim kaldırdı senin bir taraflarını." Bu benim babam değildi. Benim babam bu kadar gaddar değildi.

Telefonu yüzüne kapattım. Süpürgeyi de toplayıp yerine geri koydum. Mutfağa girip beyefendinin çayını koydum.

"Su ver bana."

Ya sabır ne bu emir kipi ! Bıktım anasını satayım.

"Elin ayağın yok mu? Al işte kendine." diyerek Fatih beyi öteledim.

"Hadi acelem var, koy içip gideyim." diye ısrarla konuştu. Ona kırgındım, kızgındım. Öyle hemen yumuşayamazdım.

"Al." diyip masaya bardağı sertçe bıraktım.

"E hani su? Sadece bardak bu." diye sitem etti.

"Nasıl bana yarım yamalak anlatıyorsan herşeyi, ben de sana yapıyorum." diye sinirle yüzüne baktım. Daha sonra sinirle mutfağı terk ettim.

"Ooo Hatun, göremedum çıkarken seni, bakayrum burdasun." diyip yanıma yılışan Tarık'a göz devirdim. Cidden yoruldum ya. Bıkmışlıkla yüzüne baktım.

"Ben seni sevemem Tarık Abi, benim seninle olan tüm anılarımda Abim olarak varsın. Ben hiç bir zaman sana farklı gözle bakmadım, bakamam. Allah rızası için anla bunu. Sen açıkca kızlarla yiyişen, piyasa yapmaya meraklı, çok özür dileyerek söylüyorum ama cinsellik meraklısısın. Ben bunların hepsini kendi gözlerimle gördüm. Ben seni sevemem, sende nolursun vazgeç benden. Eminim ki beni sevmiyorsun, seninki elde etme isteği. Karalama beni de hayatımı da." diyip yanında geçip gittim. Daha çok gitmeye çalıştım. Kolumu sıkıca kavrayıp kendine çeken Tarık engel oldu gitmeme.

"Beni bugün kabul etmeyebilirsun, yarında etmeyebilirsun ondan sonraki günde. Ama bir gün, sağa karum hitabunu özgürcene kullanabilduğum gün beni kabul etmek zorundasun. Evet, belki zamanunda yaptuk bi haytaluk, kanumuz deli akaydi da. Ama bugün, şuan, a bu olay yaşanurken ben seni istiyrum. Bundan dönüşü yok. Parmağundaki yüzüğe dikkatli bak, özelliklen içine. Hadi eyvallah." diyip geri çekildi. Ben olduğun yerde kalırken arkamdan dış kapının sesi geldi.

Daha fazla ayakta durmayıp odama geçip yatağa oturdum. Ben emindim. Tarık'ı hiç bir zaman kocam olarak görmeyecektim. Sıkıntıyla ofladım. Cama doğru bakarken aklıma o geldi. Sahi ne yapıyordur acaba şuan. En son göreve gidiyordu, sağ salim dönerler inşallah.

Telefonu elime aldım. Ne yapacağımı bilmez bir vaziyette uğraşmaya başladım. Bir anda kendimi Semih ile olan konuşmada buldum.

ben;
Nasılsın? İyisindir umarım.

Sanırım ben bir bok yedim.

Kitaptaki Birey yazıyor....
.
.
Merhabalar..

Taslaktaki bölümün sonunu getirip attım. Şuan iyi bir dönemde değilim maalesef. Atlatmam gereken bir kaç şeyler oldu. Bu yüzden Nesin Sen'in 5. bölümünü, taslakta bulunan bir bölümle yayımladım. Umarım beğenirsiniz.

Normalde Pazar akşamı Nesin Sen? Çarşamba akşamı Elzem bölüm günüydü. Ancak bu seferlik dengesiz atıyorum.

Herkese iyi günler dilerim..❤

Nesin Sen?• Texting (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin