Merhabalaaarrr
Hesabıma instagram ve tiktok hesabı açtım..
Tt/İg; @ben.geceyeaitim hesap bu..Orada kitap hakkında bilgiler olsun, gönderi, video vesaire paylaşacağım. Ayretten Karakterlerimizi orada net bir şekilde göreceksiniz. Gönül isterdi ki sizin düşlerinizdeki kişileri bulup önünüze sereyim diye, ancak ben kendi düşlerimdeki kişilere benzer karakterleri buldum. Size hitap etmeyebilir, bunu anlayışla karşılarım. Ki zaten bu bölümden sonra bir kereye mahsus buradan görebilmeniz açısından tanıtımlarını yapacağım, beğenmeyen, hoşlanmayan, kafasındaki görüntüye uymayan yine kendi kurduğu karakter ile devam edebilir.
İyi günler dilerimm, kocaman öpücükler ve sevgiler...
.
."Ne?" diye bir nida yükseldi dudaklarımdan.
"Ne o? Sana göre de ufak değilmiş ya?" dedi eğlenceli çıkan sesiyle.
Mermi yedin sen adam, ne bu eğlence ulan!
"Hiç vurulup ameliyattan çıkmışa benzemiyor sesin, noldu ameliyathane derken eğlenme merkezine mi düştün he?" diye sordum, içinde kıskançlık tohumları bulunan sesimle.
Tekrar erkeksi tonda kıkırdadı. Daha sonra çarşaf hışırtısı gibi ses gelmeye başladı.
"Bak mesela şuan ayaktayım. Saatler öncesi ameliyat masasında can tehlikesiyle savaşırken, şuan tam da camın önünde duruyorum." dedi, sanki gücünü kanıtlamak istercesine.
Hayır yani ben ameliyat olsam yataktan kalkmayı bırak parmak oynatmam. Adama bak, müzik duysa oynar bile bu.
"Ee küsmüyüz prenses? " diye sordu.
Prenses..
"Ne küsücem be sana? Alt tarafı endişelendim yani. Pekte şey etmeye gerek yok. Kim olsa aynısı olurdu, yani bence olurdu." dedim stresli sesimle.
"Ya diyorsun?" dedi. Ardından karşı taraftan ses geldi. Yine ve yine konuşmamız bölünmüştü.
"Abi, müsait misin, gelebilir miyim?" dedi kibar ve ince bir ses tonu olan biri.
"Tabi Feyzam, tabi Abim." dedi Semih.
Aralarındaki ilişkiyi dinlemek istemediğimden mi yoksa Abime olan öfkemden mi ne? Telefonu kulağımdan çektim ve kırmızı kapatma tuşuna bastım.
"Adı Efsun.."
.
.
."Abi" diyen Feyza ile kapıya doğru döndüm.
Ona baktığımı görünce devam etti konuşmaya.
"Müsait misin, Gelebilir miyim?" dedi ve onay bekleyen surat ifadesi ile yüzüme baktı. Kafa salladım ve cevap verdim.
"Tabi Feyzam, tabi Abim" dedim ve iyice kapıyı açtı, içeri girdi ve kapattı.
"Şey bölmek istemezdim ama o kız mı?" dedi çekinir ifadesiyle.
O kız, düşüncesi bile güldürdü beni.
"Adı Efsun" deme gereksiniminde bulundum. O sırada varlığını unuttuğum telefondan ses geldi.
"Aa niye kapattı bu?" dedim istemsizce şaşkın çıkan sesimle. Feyza konuşma gereksinimi duymuş olmalı ki yanıma doğru adımladı.
"Sanırım tek kıskanç ben değilim" dedi ve kurban olduğum o gülüşünü sundu.
En değerlimdi o benim. Bir çocuk ağladığında ilk annesine sığınırdı ya, bebim sığındığım limanımdı Feyza...
"Ooo Komutan! Ayaklanmışsın bakıyorum."
Gelen sesle ikimizde kapıya döndük.
"Onur Bey, sizde mi buradaydınız, yorulmuşsunızdur Paşam, buyurun kalktım ki siz oturun" dedim alayla.
Kaba kahkahalar eşliğinde odayı seslerle doldurduk. Feyza sıkılgan duran suratıyla odadan çıkmayo tercih etti ve gitti. Vardı bir karın ağrısı ama çözemiyordum.
"Kardeşim, sen ameliyattayken bir kız yazdı sana. Numarayı da hiç görmedim, Feyza ben cevaplarım dedi, ama kız baya merak etmiş herhalde seni, Feyza yazdıktan sonra üst üste bildirim geldi yani." dedi ve yüzüme sırıtarak baktı.
"Yavşak, yok öyle birşey, numaramı bulmuş bir yerden, yazdı işte iki üç kere o kadar.." dedim sesim sona doğru kısık çıkmıştı.
İnanmayan gözleri ile tekrar yüzüme baktı, sonra tekrar bir kahkaha attı.
"Ya yürü git! Baygınken kızın adını sayıklayan da bendim zaten." dedi ve bir kahkaha daha attı.
"Şerefsiz, puşt. Hoşuna gidiyor dimi? Yürü lan alırım seni ayaklarımın altına" dedim ve kaşlarım çatık ama yüzümdeki sırıtışla.
Biz gülülürken tekrar odanın kapısı açıldı.
"Ne bu Han kapısı mı? Açıl açıl gelen bitmiyor." dedim isyankâr sesimle.
"Oğlum" dedi giren kişi. O sıra başıma bir ağrı saplandı. Ben başımı tutarken kulaklarımda yine o ses vardı.
"Baba beni kurtar! Annemi kurtar Baba!"
"Oğlum iyi misin? Annem?" dedi Annem. Sonrası karanlık bir odanın duvarından ışık sızdıran duvar deliğiydi gördüklerim.
Görmüyordum, baygındım ama kulaklarım duyuyordu.
"Onur, Semih'ime bir şey oluyor, yardım et oğlum, doktor çağır!" diye yakınıyordu Annem. Bağlı olduğum monitörden yüksek sesler gelmeye başladı. Odaya dolulan doktor ve hemşireleri hissediyordum, çünkü Anne'min elleri uzaklaşıyordu bedenimden. Ve yavaşca seslerde kesiliyordu..
"Semih'im yapma oğlum, gitme oğlum"
Sesler kesik kesik ve silik slikti. Ve yine o ses yankılandı kafamda.
"Baba bizi kurtar!"
.
.
.Bir sonraki bölümde görüşmek üzere bebeklerimm..❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nesin Sen?• Texting (Devam Ediyor)
General Fiction-Yahu kimsin? Nesin Sen? +Yavrum diyorum ya Komutanım ben.. ** Kütüphaneden ödünç aldığı kitaptan çıkan numaraya anonim mesajlar atan bir kız, o sırada askerde Komutanlık yapan ve ona mesaj atan kızı araştıran bir erkek.. Efsun tüm bu yaşadıklarına...